Altyapı yoksa başarı zor

SPORDA ŞİDDET YASASI UYGULANIYOR

6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'dan geri adım atma gibi bir şeyin söz konusu olmadığını belirten Kılıç, "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Burada yargı bağımsız, savcılarımız ve hakimlerimiz yürürlükteki bir kanunu uygulamaktan hangi gerekçeyle geri durabilirler. Kaldı ki bütün eleştirilere rağmen ben savcılarımızın ve hakimlerimizin 6222 sayılı kanunu harfiyen uyguladıkları kanaatindeyim" diye konuştu.

ŞİKE DAVASI

Şike Davası'yla ilgili görüşlerini açıklayan Bakan Kılıç, "Türkiye'de hukukun üstünlüğüne ve yargı bağımsızlığına inanıyorum. Konuyu başından itibaren yargı süreci olarak gördüm. Nihayetinde yargının vereceği kararı herkesin saygıyla karşılaması lazım. Bu konuyu hiçbir zaman siyasallaştırmadık, bu konu üzerinde siyasi yorum yapmadık ve bu konuyu siyasetin zeminine taşımadık. Çünkü sporda taraftarlık çok derin ve sert bir duygu. Onu bir de politize etmeye kalkarsanız iyice içinden çıkılmaz hale gelir. O konu bizim değil yargının konusu" ifadelerini kullandı.

ALT YAPIYA DÖNMEK LAZIM

Kılıç, programda Türkiye A Milli Takım ile Teknik Direktör Abdullah Avcı'ya yöneltilen eleştirilerle ilgili de konuştu. Bakan Kılıç, 4 büyük takımın yeniden Türk oyunculara dayalı altyapı sistemine kuvvet vermeleri gerektiğini belirterek, "Bugün bizim büyük takımlarımız genelde pahalı yabancı transferleriyle başarıları yakalamış takımlardır, yanlış yabancıları alanlar da istikrarı sağlayamıyor. Alt yapıya dönmek lazım. Eğer ülkede kendi insanlarına, kendi gençlerine dayalı futbolcu altyapısı zengin değilse dünyanın hangi hocasını milli takımın başına getirirseniz getirin istediğiniz başarıyı yakalayamazsınız" şeklinde konuştu.

ALMANYA GÜZEL BİR ÖRNEK

Abdullah Avcı'nın genelde Avrupa'da oynayan futbolcuların takıma çağırdığı için eleştirildiğini kaydeden Kılıç, "Ama bugün bakıyorsunuz Türkiye'nin büyük kulüplerinde kaynağı özellikle Alman kulüpleri olan çok sayıda futbolcu var. Bunlar aynı zamanda milli takımın insan kaynaklarını oluşturan gençlerimiz. Demek ki Almanya'da futbol konusunda Türkiye'nin kopyalaması gereken bir model var. Almanya'da 3-3.5 milyon gencimizin içinde bu kadar çok futbolcu çıkıyorsa Türkiye'de 76 milyon nüfusun gençleri arasından aynı sayıya ulaşmakta biz zorlanıyorsak burada bir sorun var demektir" diye konuştu.

2020 OLİMPİYAT OYUNLARI

Programda, İstanbul'un 2020 Olimpiyat Oyunları adaylığı da gündeme geldi. Olimpiyatlara ev sahibi olacak ülkenin 7 Eylül 2013 tarihinde Arjantin'de yapılacak nihai oylamayla belli olacağını söyleyen Kılıç, Türkiye'nin avantajlarını şöyle sıraladı: "Türkiye'nin en önemli avantajı Başbakan Erdoğan'ın sürece verdiği destektir. Aynı zamanda Başbakanımızın siyasi gücü, ekonomik gücü ve istikrarı temsil eden bir lider olarak ve ayrıca İstanbul'un eski Büyükşehir Belediye Başkanı olarak olimpiyatlara destek vermesi çok önemli. Genç nüfus önemli bir avantaj, ayrıca Türkiye'nin vaat ettiklerini yerine getirebilecek parasal güce sahip olması diğer bir avantajımız. Olimpiyatlara 4 sefer aday olduk ve hiçbirinde kazanamadık. Bu bizim 5. adaylığımız. Olimpiyata bu kadar istekli ve heyecanlı toplumun varlığı çok önemli bir avantaj. Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin 3 aday kente yaptığı anketler var ve yüzde 83 ile İstanbul birinci sırada. Bunun aşıladığı bir moral var. Ayrıca İstanbul'da olimpiyat olmasa bile olimpiyatın gereği olan pek çok tesislerin yapımına biz zaten başladık. İstanbul çok özel bir şehir ve bu olimpiyatları hak ediyor."