Malum, Ertuğrul Düzdağ Üstad Ali Ulvi Gurucu’nun hatıralarını yayınnayor. Bundan önce 3 cilt çıkdı, bi nefesde okumuşduk. Şimdi hatıraların 4. cildi çıkmış, 5. si de bir-iki sene içinde yoldaymış.

Gonya’da bizim ahali Hacıviyiszade’yi daa çok tanır amma Ali Ulvi Gurucu biraz daa az tanınır. Bunun tam tersine Türkiye’de ve İslam dünyasında da Hacıviyiszade belki pek tanınmaz amma Ali Ulvi Gurucu Gonya dışında, Gonya’da tanınıdığından daa fazla bilinir, tanınır.

Bundan yıllar önce Garatay Belediye Başganımız Mehmet Şen Hacıviyiszade’nin hayatı, Meram Belediye Başganımız Musdafa Özkan da Ali Ulvi Gurucu’nun hayatıynan ilgili Coşgun Yılmaz yönetiminde çok profesyonelce hazırlanmış iki tarihi belgesele imza atmışlardı. Ellerine sağlık. Onnarın üsdüne de gayda değer bi çalışma yapılmadı. Yıllar geşdi, vefatlarının sene-i devriyesinde, televizyonnarda, salonnarda hala o CD’ler gösderiliyor.

Son bir kaç yıldır da bu hatırat yayınnanıyor. Bu yaşıma gadar çok kitap okudum yazdım amma bu hatıralar gadar gaymak gibi giden bi kitap ne okudum, ne de gördüm.

 Acaba niye bööle dii düşündüğümde belki kitapda adı geçen mekanları, şahısları tanımamızın, bize bildik, aşina gelmesi filan etkili olabilir dii aklıma geldi. Amma esas sebeb; heralde mübareğin ihlası, çilesi, edebi, nezaketi, sanatı, fikri, hayatı ve aşk-ı nebevi olsa gerek.

Türkiye’de, Mısır’da, Şam’da, Mekke’de, Medine’de… son yüz yılda yaşamış ne gadar ilim adamı, fikir adamı, şair, edib, kurrra, gönül ehli… varsa hepbisiynen birebir tanışmış, görüşmüş, canlı canlı birinci ağızdan ağnadılan hatıralar, insanı o böyük adamların mejlisine, huzuruna götürüp getiriyor.

Şimdi bi saymaya kaksam: Bi tarafda Hasan Elbenna, Seyyid Kutub, Ebul Hasen Nedvi, Şeyhülislam Musdafa Sabri Efendi, Zahidül Kevseri, Mehmed Akif Ersoy, Necip Fazıl, Bediuzzaman Said Nursi, Eşref Edib, Mahir İz, Yahya Kemal Beyatlı, Sadettin Kaynak, Abdurrahman Gürses, Abdurrahman Şeref Güzelyazıcı, Hasan Basri Çantay, Ali Fuad Başgil, Nurettin Topçu…

Bi tarafda Mehmed Zahid Kotku, Mahmud Sami Ramazanoğlu, Dedesi Hacıviyis Efendi, Amcası Hacıviyiszade, Ladikli Ahmed Ağa, Saatçi Osman Efendi, Dişci Memed Efendi… saymaynan bitmez.

İçimizde bu isimlerin bazılarıynan, 3-5 tanesiynen görüşenner olabilir. Şahsen ben de bi kaç tanesiynen görüşdüm. Amma şu saydığımız isimlerin hepbisiynen birden görüşen Üstad Gurucu’dan başga ikinci bi babayiğit var mı bilmem.

İşde Ali Ulvi Gurucu bu zevatın her biriynen oturup gonuşmuş, sohbet itmiş, tabiri caizse arıların bin bir çeşit çiçekden tozlar toplayıp bal yapdıkları gibi hakiki, baha biçilmez bi Anzer Balı yapıp Ertuğrul Düzdağ’ın eliynen bize ikram itmiş.

Bu kitap Ali Ulvi Gurucu’nun şahsının hatıratı olmakdan çıkıp adeta son yüz yılda İslam dünyasının ilim, fikir, kültür, edeb, sanat atlası olarak garşımıza çıkmış. Emeği geçennerden Allah razı ossun.

 Bir umre ziyaretimizde Medine’de tanışıp elini öpdüğüm, datlı sohbetinden feyzyab olup hayır duasını aldığım Üstad Ali Ulvi Gurucu’ya da Allah rahmetiynen muamele itsin.