Medeniyet şehri Konyamızda Alaaddin Tepesi çevresinde olan binaların dış cephe ve ışıklandırma çalışmasının ilk etabı tamamlandı. Çok da güzel oldu, mavili kırmızılı çeşit çeşit renkte neon ışıkların olduğu sahne hiç hoş değildi. Hele ki, Zafer tramvay durağı karşısında bulunan kafelerin olduğu bölge içler acısı haldeydi.

Projede ilk etap tamamlandı, sırada ikinci etap var. Hızlı ve güzel ilerliyor. Bittiği zaman tramvaya binip Alaaddin Tepesi etrafından bir tur atsak, bu sahneyi çok şık bulacağımızdan eminim. Misafirimiz gelse şehir dışından, gururla göstereceğimiz mekan olacak Alaaddin Tepesi çevresi.

**

Peki, misafirlerimiz sorarsa "eskiden şemsiyeye benzer bir yapı vardı Alaaddin Tepesi'nde, o nerelerde?" diye, ne yapacağız?

Kem küm edip yutkunacağız artık besbelli.

Ya da kafalarını hiç o tarafa çevirmesinler diye, biz hep arkamıza Alaaddin Tepesini alıp yüzümüzü çevre binalara dönüp öyle gezdireceğiz konuklarımızı.

**

Eğriye eğri, doğruya doğru..

Nasıl ki, Alaaddin Tepesi çevresinde bulunan binaların düzenlenmesi ışıklandırılması çok zarif, şık ve güzel olmuşsa, Alaaddin Tepesi'ndeki tarihi köşkten geriye kalan kısmın korunması için şemsiyeye benzer yapının kaldırılıp onun yerine yapılan restorasyon çalışması bir o kadar kötü oldu bana göre.

Evet şemsiyenin yerine yapılan çalışma, tarihi köşk burcunun gerçek ölçülerine ve görseline göre yapıldığı açıklandı. "Yoo hayır siz aslına uygun yapmadınız" demiyoruz. Belli ki ince düşünceler ve detaylar ile çalışma hazırlanmış, uygulanmış. Ama karşısına geçip bakınca halen bir şeyler eksik gibi. Yapılan bu yeni restorasyon çalışması sonrasında, yeni hali için kötü benzetmeler yapıldı ama ben oralara hiç girmeyeceğim.

Söylemek istediğim şudur..  Aynı bölgede şehrin tam ortasında, bir taraf çok güzel bir görüntüye sahipken diğer tarafta da güzel işler yapılabilirdi yahut yapılabilir. Hiç bir şey için geç değil.

Kabul ediyorum bu işler maliyet gerektirir, zaman, planlama, ekip gerektirir. Bu adımlar da öyle hadi deyince oluvermez belki ama böyle kalması kabul edilecek gibi değil.

**

Konya'nın tarihçileri ve yöneticileri, yan yana gelsinler ve bahsettiğim yeni yapılan restorasyon çalışmasının karşısına geçip baksınlar. Hepsi birlikte hemfikir olup, samimiyetle

"Tamamdır bu çalışma gayet güzel olmuş ve hiç bir eksiği yok, içimize sindi"

derler ise,

ben de diyeceğim ki,

"büyüklerin vardır bir bildiği..."