Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

Adil Öksüz ABD İstanbul Başkonsolosluğu’nda mı?

Adil Öksüz ABD İstanbul Başkonsolosluğu’nda mı?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişiminin yönetildiği ana merkezlerden biri olan Akıncı Hava Üssü’ne ilişkin hazırladığı iddianamede darbe girişiminden altı gün sonra ABD İstanbul Başkonsolosluğu Adil Öksüzü aradığını açıkladı. ABD Büyükelçiliği bunu doğruladı ve “gelen talep doğrultusunda” Öksüz’ün vizesini iptal ettik, dedi.

Bu ilginç haberi bir hafta önce ajanslardan öğrenince, Öksüz ABD İstanbul Başkonsolosluğu’nda olabilir, diye düşündüm.  Siz ne diyorsunuz? Bilmiyorum; ama Öksüz şimdiye kadar bulunamadığına göre herhalde ABD İstanbul Başkonsolosluğu’ndadır. Yer yarılıp yerin altına girmediğine göre Öksüz nerede olabilir, söz konusu mekânda olamaz mı? Niye olmasın?

 Bu işin ilginç bir yanı da şudur: Darbecilerin elebaşçılarının ekseriyeti yurt dışındadır. Demek ki FETÖ koruyan ve kollayan birileri var. Olayların seyrinden anlıyoruz ki bu işin perde arkasında ABD, Almanya, İngiltere ve Fransa gibi batılı devletler var. Bu gerçeği medya zaman zaman dile getirmektedir.  

 ABD, 15 Temmuz istila darbe girişiminden sonuç alınamayınca Türkiye Halk Bankası’nı baypas etmeye kalkıştı. İşadamı Rıza Sarraf tutuklandı, ardından ABD’ye bir görev için giden Halk Bank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla tutuklandı. Gerekçe şudur:  “ABD’nin İran'a uyguladığı yaptırımları delmek.”

 Bu işin kılıfı, kurt, kuzuyu yemek için suyumu bulandırdın demesi gibi bir şey. Bir bahane uyduracak ki, 15 Temmuz darbesi ile yıkamadıkları Türkiye’yi çeşitli bahanelerle köşeye sıkıştırmaktır.

ABD yalnız Türkiye ile uğraşmıyor, bütün İslâm ülkeleriyle ve mazlum gayrimüslim ülkelerle uğraşmaktadır. Bu şekilde sömürü çarkını sürdürmektedir. Böylece tahminen dünya gelirinin %’de 50’sini yemektedir. 

ABD, Irak ve Suriye’de bütün gruplara silah vererek insan kaynağını, yeraltı ve yerüstü kaynaklarını bitirmeye çalışmaktadır. Bunun için şimdide Kuzey Kürdistan Bölgesel Yönetim’inin Kerkük’te bayrağını asmasını sağladı.

 Başta ABD olmak üzere Batı’yı bundan vazgeçirmek mümkün değildir; çünkü onların varlık sebebi budur. Kurttan kuzuyu yememesini istemek abestir. Çünkü kurdun varlık sebebi kuzuyu yemektir. Bunun gibi, durun bakalım, bekleyelim, daha ne gibi fitne tohumları atacak göreceğiz; kurt gibi her kavim tabiatının, cibilliyetinin ve inancının gereğini yapar; bu böyledir.  

Bu durumda bizim yapacağımız iş nedir? Çok çalışmak çalışırken dinlenmektir. Biz gezmeyi- tozmayı, eğlenmeyi ve pek emek sarf etmeden para kazanmayı çok severiz. Üretici değil, tüketici bir toplum olmamızın sebebi budur.  

Rabbim, mealen buyuruyor:  “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.” “İnanıyorsanız üstünsünüz.” Bu sebeple Ortadoğu’nun ve mazlum gayrimüslim ülkelerin insan kaynağının, yeraltı ve yerüstü kaynaklarının bitirilmesini önlemek için şu iki hususa önem vereceğiz:

1.     Çok çalışacağız, çalışırken dinleneceğiz.

2.      İnanırsanız üstünsünüz prensibine sımsıkı sarılacağız.

Ne dersiniz, bu iki prensibe uyduğumuz zaman ABD, Adil Öksüz’ün hamisi olabilir mi, dünyayı sömürebilir mi?  

Gerisi laf ü güzaftır. Hoşça kalın.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Küçükhemek Arşivi