CHP'den adalet beklemeyin.

Çünkü laiklik kisvesi adı altında dini karalayanlardan hayır gelmez.

Gelmemiştir de.

CHP, adaletli olsaydı; 1934 yılında dindar nesil yetiştirilecek korkusu ile dini kitapları toplattırmazdı.

Gençlerin dinini öğrenmesine engel olmazdı. Nerede kaldı bunların adaleti?

**

1935 yılında başlayıp binlerce Cami kapattılar.

İnsanlara rahat bir şekilde ibadetlerini yapma özgürlüğü tanımadılar.

Kur'an-ı Kerim'den rahatsız oldular.

Laf salatası olsun diye “Amacımız din değil dil” deyip, ezanı Türkçe okutturdular.

İslam alimlerine iftiralar attılar. Dini bütün insanlara, yobaz dediler.

Bu mudur adalet?

**

Adalet konusunda yaşanan birtakım sıkıntılar olabilir.

Adalet, en çok garibana da işleyebilir.

Ama ne olursa olsun tüm bunlar, CHP'ye adalet masumiyeti veremez. Vermemeli de.

Adaletin teminatı için geçmişlerine bakmalarında fayda var.

**

İdeolojik olarak CHP'ye yatkın ama içinde merhamet ve adalet taşıyan insanlar da yok mu? Şüphesiz var.

Söz meclisten dışarı.

**

Adaleti hiçe sayıp, adalet savunuculuğu yapmak; doğrusu inandırıcı değil.

“Sigara tiryakisi birinin, bir başkasına sigara içme demesi gibidir CHP'de siyaseti de.”

**

YÜRÜYÜŞ NE İFADE EDİYOR?

Doğruyu söylemek gerekirse Kılıçdaroğlu'nun böyle bir eyleme başlaması, basit şey değil!

Şu anlamda; yani Allah muhafaza, taraflar öfke ile hareket edebilir.

Altından kalkılamayacak eylemlere girilebilir.

Uyanık olmakta ve tarafların doğru adım atmasında fayda var.

Muhalif sendikalar da yürüyüşe katılacakmış.

Ana muhalefet artık gözünü karartmış, her şeyi mübah sayabilir.

Olayın seyri biraz daha değişebilir.

Kılıçdaroğlu, sesini duyuramıyordu.

Böyle bir yöntemi tercih etti.

Doğru mu yaptı?

Artık, denizin sonuna geldi. Kendine göre çırpanmaktan başka bir yolu yoktu.

**

PEKİ NE OLACAK?

Müslüman bir ülkede hele bu ülke Türkiye ise, bu tür eyleme girişenler; ensesine tokadı yemiş, ardına bakmadan yol almıştır.

Bu millet; iyisi ile kötüsü ile yapılanları asla unutmaz.

Siyaset, yalanla dolanla döner.

Önemli olan farklı görüşteki seçmenin birbirini kırmaması.

Sonuçta bizler Kılıçdaroğlu ile değil, CHP'li Hüseyin amca ile CHP'li Fatma teyze ile yüz yüze bakıyoruz.