Abdulhamit Kutalmış Özcan: Ciğer Yangını, Yönetimsel Zaafiyetler, Etnik Meseleler

Ciğer Yangını, Yönetimsel Zaafiyetler, Etnik Meseleler

Abdulhamit Kutalmış Özcan 

Kıymetli okurlar, 

Gündem o denli yoğun ve can sıkıcı bir noktada ki, neresinden tutsanız elinizde kalıyor, canınız yanıyor. Öncelikle yangında kaybettiğimiz bütün vatandaşlarımıza rahmet, kalanlara acil sıhhatler diliyoruz. İnsanımız, doğamız, hayvanlarımız… Kaybımız dehşet boyutlarda. Çok üzgünüz. Ancak bu böyle mi olmalıydı ?

Terörün belki en dehşet hali olan orman yangınları kıyılarımızı, ormanlarımızı, yerleşim alanlarını, insanlarımızı perişan ederken;

Han kapısına dönmüş sınırlardan günde binlerce Afgan uyruklu düzensiz göçmenin Türkiye’nin demografik yapısını bozmasını çaresizce izleyen sade bir vatandaşım. Elimizden, kalemimizden, dilimizden bu zaafiyetleri düşürmemek için her zaman çabalayacağız biiznillah. 

Ancak sizin ve bizim gibi bu zaafiyetleri uzaktan izleyen bir iktidar görüyorum. 

Kıyılarımız cehenneme dönmüş vaziyette iken Türk Hava Kurumu kayyum başkanı çıkıp neden kendisine ulaşılamadığı sorusuna ‘düğündeydim’ diye cevap verebiliyor. 

Özgür kalabilmiş bir kaç basın mensubu bakanımıza kullanılmayan uçakların akıbetini sorduğunda ‘bizim o kadar uçağımız yok’ cevabını alıyoruz. Sadece eski başkent belediye başkanının çılgın Ankapark projesi ile çöpe giden 750 Milyon dolar ile kim bilir bu uçaklardan kaç tane girerdi envantere bazen düşünüyorum.

Bütün bunların üzerine hali hazırda 6 milyon göçmenin, zamanı fazlasıyla uzamış misafirlik adı altında yükünü çeken vatandaşa, iki fil daha verin dercesine iktidar mensupları İran sınırını Afgan göçmenlere açmış durumda. Her ne kadar İçişleri Bakanlığınca göç dalgası gibi bir sorunumuz yok dese de güneş balçıkla sıvanmayacaktır. Hudut namustur. Bizler bunu korumadığımız müddetçe, bozulan demografik yapı bizlere ve gelecek nesillere tahayyül edemeyeceğimiz sıkıntılar yaşatacaktır. 

Son olarak şunu eklemek istiyorum, aynı aileden 7 vatandaşımızı evlerinde katlettiler. Kayıplarımıza rahmet kalanlara sabırlar diliyorum. Ancak bu kadar elim bir olayı ülkenin şu zor zamanlarında etnik köken sorunlarına başlamak hıyanettir. 1000 yıldır birlikte yaşadığımız, Cumhuriyeti birlikte kurduğumuz Türk ve Kürt kökenli vatandaşlarımız arasına nifak tohumları ekemeyeceksiniz. Özellikle hoşgörü şehri Konya’mıza bu isnatlar sadece kargaları güldürecektir. 

Kıymetli hemşehrilerim bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle.