Neden bayram, bugün neden kutlanmaktadır hiç düşündünüz mü? Bayram sevinç günü demektir, bir zafer kazanılır, düşmana karşı, onun bayramı yapılır, Allah’a karşı şükür nişanesi olmak üzere dini bayramlar kutlanır. Allah aşkına söyleyin işçiler kime karşı zafer kazandı da bayram yapıyorlar, haklarını kapitalist düzenden almışlar mı da bayram yapıyorlar?

İşçi sendikaları, 1 Mayıs’a işçi ve emekçiler bayramıdır; bugün haklarımızı ilgili mercilere duyurma günüdür, bugün, onun bayramını kutluyoruz, demektedirler.

Arkadaş, kendi açından haklı olabilirsin; ama buna bayram denilmez. Hakkını, hak ve adalet ölçüsü içerisinde alırsın, ondan sonra kutlarsın. O zaman biz de anlarız.

Kapitalist düzende işçi ve memur alın terini alabilir mi? Afrika işçisi emperyalistlerin elinde hayvan muamelesi bile görmemektedir. Sahibi hayvanın karnını doyurur, ondan sonra üzerine yük vurur.

Kapitalist düzen akıllıdır(!?) muslukların patlamaması için 1 Mayıs’ı dünyada işçi bayram ilan etti; Türkiye de buna katıldı. Be kardeşim, 1 Mayıs işçilerin katledildiği gündür. İşçilerin katledildiği gün bayram olarak kutlanır mı, senin basiretin iyice kapanmıştır. İşçinin hakları aranır; bunu kabul ediyorum; ama işçilerin katledildiği gün veya ay bayram olarak kutlanamaz, ayıptır.

Medyadan öğrendiğimize göre ilk kez 1856’da Avustralya’nın kentinde taş ve inşaat işçileri, günde sekiz saatlik iş günü için Melbourne Üniversitesi'nden Parlamento Evi'ne kadar bir yürüyüş düzenlemişler.

1 Mayıs 1886’da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bırakmışlar. Chicago’da gösteriler yapılmış ve bu gösteriler, 1 Mayıs'ı izleyen günlerde tüm harareti ile devam etmiş ve 4 Mayıs'ta kanlı Haymarket Olayı’na yol açmıştır. Uygulanan yasal baskılarla bu gösterinin tekrarlanması engellenmiştir

Türkiye’de, 4 Mayıs'ta kanlı Haymarket Olayı’na benzer kanlı olay 1997 yılında yaşandı ve 27 işçi Taksim’de katledildi.

Tarihe geçmiş bu kanlı olayların müsebbibi kapitalizmdir. Kapitalizmin temeli faize dayandığı için bu sömürü düzeninde dünya gelirinin %  95’ni, dünya nüfusunun % 5’ni oluşturan kapitalistler hortumlamaktadır. Geri kalan %’de 5’ni ise nüfusun %’de 95 yemektedir.

Siz ne yaparsanız yapın çark böyle dönmektedir. Siz de bunu biliyorsunuz. Buna rağmen Türk İşçi Sendikası kapitalist düzenden yanadır, DİSK gibi sendikalar Sosyalist düzenden yanadır. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu; gelin İslâm’ın hak ve adaletine diyoruz, gübre böceği gibi köşe –bucak kaçıyorsunuz.

Ey sendika başkanları, size sesleniyorum! Başta Afrika işçileri olmak üzere sizin işçilerin durumu umurunuzda bile değil, bir makam kapma veya milletvekili olmak için gövde gösterisi gayesi dışında bir düşünceniz yoktur, diye düşünüyorum. Haksız mıyım? Hoşça kalın.