Zihinleri inşa etmek
Ülkeleri, kentleri ve hayatı inşa etmek için önce zihinleri inşa etmek gerekir. Zihnine batıl fikir ve düşünce bulaşmamış insan zihni berrak olan insandır. Zihin berraklığı ise doğru bilgi olan vahiy ile beslenmektir. Vahyin kalbine yolculuk yapmak demektir. Sözde kurtuluş umudu ile sömürgeci anlayışlara sarılan muhafazakâr Müslüman anlayışından uzaklaşıp İbrahim’i bilince ulaşmadan, zihinlerde ve yüreklerde yaşatılan putları kırıp atmadan zihin berraklaşmaz. Adeta karanlık cahiliye devrini andıran bu taş kalpler devrinden selamı, barışı, esenliği ve merhameti dirilten İslam devrine, İslam devrimine dönmek zorundayız. Bunun için zihinleri yeniden İslam ile inşa etmekten başka bir çare bulunmamaktadır.
Hayatı yeniden inşa etmek çağımızın en önemli meselesidir. İnsanlığı inşa etmek zihinleri inşa etmekten geçer. Akıl, zekâ ve karakterin doğal hali özgür olmak, özgür yaşamaktır. Özgür yaşamak ise yaratılış kodlarına geri dönmektir. Yaratılış kodlarına geri dönmek için bozulmuş zihinlere yeniden format atmak gerekir. Formatlanıp; ilk haline dönmeyen, hatalı ve yanlış işlemlerini düzeltmeyen, kirlerinden arınmayan bir zihin dünyası, insan hayatını bozan dünyadır. Sömürgeci anlayış öyle bir zihin inşa etti ki insanlığı batıl bir düşünce balçığına mahkûm etti.
Zihni dolduran, meşgul eden kelime ve kavramların, bunların taşıdığı, çağrıştırdığı anlam zihni inşa etmenin temel yapı taşlarıdır. Karşımızdaki kişiye bir şey anlatmak istediğimizde ya da kendimize bir yol çizmek istediğimizde başvurduğumuz ilk şey kelimeler ve kavramlardır. Müslüman bir zihnin inşası da ancak küçük yaşlardan itibaren beyne dolan İslami kelime ve kavramlarla, onların zihinde ve yürekte bıraktığı, çağrıştırdığı anlamlarla, olgularla, duygu ve düşüncelerle gerçekleşir. Bunun için insanların, öğrencilerin saf, temiz ve berrak zihinlerini kirletmeden eğitim ve öğretimde, hayatın diğer dönemlerinde Kur’an ve sünnet kavramlarıyla, vahiy kültürüyle, tarihi önderlerle, peygamberlerle, sahabe hayatıyla, milli kahramanlarla doldurmak gerekir. Çocukları tarihiyle, diniyle, kültürüyle muhatap kılmadan zihinlerini doğru inşa etmek mümkün değildir. Temel bir kere yanlış atılırsa üzerine inşaat yapılamaz. Yapılırsa da eninde sonunda yıkılıp moloz yığınına döner.
Zihnin inşası sadece akıl ile olmamaktadır, ayrıca gönül ile de bir bağı bulunmaktadır. İman ve azimle, tepkileri ifade eden duyguyla, duygunun doğru tepki vermesini sağlayan düşünce ile de ilgilidir. Modernizm rüzgârına kapılıp hayatın girdaplarında kaybolan gençleri çıkmazdan çıkarmak için onların zihinlerini inşa etmek, yüreklerinden yakalamak gerekir.
İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki elde ettikleri şeylerin helal midir; yoksa haram mıdır diye düşünmeyecekler” buyuran Peygamberimizin uyarısı da göstermektedir ki zihin kodları İslami temel kavramlarla, doğrularla, naslarla oluşturulamayan insanlar doğruyu, yanlışı, adaleti, zulmü, güzeli, çirkini, dostu, düşmanı, helali, haramı birbirinden ayırt edemez duruma gelirler. Zihinleri İslam’a göre inşa edilemeyen, fikri beslenme kaynakları İslami olmayan gençlerin batıl yollara girmeleri çok kolay olmaktadır. Okullarda kendi fikri yapısı oluşturulmadan dünya klasikleri, dünya edebiyatı, romanı, hikâyesi, felsefesi, bilimi, kültürü ile gençlerimizin zihni iğdiş edilmekte, iğfal edilmektedir.
Hadisi Şerifte ‘’İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki’’ ifadesinden anlaşıldığına göre bir gün gelecek zaman değişecek, bir zamandan öbür zamana dönüşecek ve o dönüşen zamanda değerler, ölçüler ve düşünceler de değişecektir. İnsanların yaşantısı, değerleriyle ters olacaktır. Oysaki Peygamberimiz öyle bir nesil yetiştirmişti ki; sahabe tüm hayatını haram ve helal kavramlarıyla sınırlandırmıştı. Duygu ve düşüncelerini, davranışlarını ve eylemlerini, her şeylerini İslami ölçülerle gerçekleştiriyorlardı. İslami kavramları kendilerine rehber edinmişlerdi. Çünkü zihinleri İslami fikirlerle, düşüncelerle, bilgilerle beslenmişti. Zekâ ve bozulmamış karakterin doğal hali özgür olmak, özgür yaşamaktır. İnsan özgür yaşamak için özüne dönmek zorundadır.
İslami anlayışa göre “İyilik senin kalbine rahatlık verendir. Kötülük ise senin kalbini sıkan şeydir.” Müslüman zihin kitap ve kalp ile vahiy ile hiçbir zaman bağını kesmez. Zihnin üretimi hayata şekil verir. Kalbin üretimi insanın iç dünyasına şekil verir. Zihnin ve kalbin birbiri ile uyumlu çalışması hayatı anlamlı hale getirir. Hayattaki tüm doğruluğun ve adaletin, iyilik ve güzelliğin, erdem ve faziletin, üstünlüğün kaynağı Rabbani kaynaktır.
Yeni neslin zihni, İslami temel kelime ve kavramlarla, İslam’ın bilgi kaynakları olan Kuran ve Sünnetle beslenen duygu ve düşünce yapısına sahip olarak inşa edilir. Müslüman zihnin en temel özelliği her zamanda ve mekânda doğru olmak ve doğru konuşmaktır. Sonuçları kendi aleyhine olsa bile bunlara katlanmaktır. Hayatın merkezine Allah’ın rızasını yerleştirmektir. Modernizm’in istediği albenili özgürlük ise Allah’a kul olmaya engeldir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.