Yurt Dışı Oyların Diplomatik Kuryelerle Yolculuğu

Yurt Dışı Oyların Diplomatik Kuryelerle Yolculuğu

Cumhurbaşkanı seçimi için yurt dışında kullanılan oy çuvalları, diplomatik kurye ile uçaklarda kendileri için alınan biletlerin bulunduğu koltuklarda emniyet kemeriyle bağlanarak taşındı. Zaman muhabiri Servet Yanatma, oy verme sürecini...

Cumhurbaşkanı seçimi için yurt dışında kullanılan oy çuvalları, diplomatik kurye ile uçaklarda kendileri için alınan biletlerin bulunduğu koltuklarda emniyet kemeriyle bağlanarak taşındı. Zaman muhabiri Servet Yanatma, oy verme sürecini İtalya'da yerinde izledi. Dönüş yolunda da oyları Türkiye'ye taşıyan diplomatlara adım adım eşlik etti. Gerek oy kullanım gerekse oyların taşınması sırasında Türk diplomatların özen ve dikkatle çalışıp üzerilerine düşeni eksiksiz yerine getirdiği görüldü.

Yurt dışında kayıtlı 2 milyon 780 bin 757 seçmen ilk kez 10 Ağustos'taki cumhurbaşkanlığı için oy kullandı. Uygulama bir ilk olduğu için oy verme ve kullanılan oyların Türkiye taşınması masa üzerinde tasarlandı. Bu, beraberinde bazı ‘müdahale' tartışmalarını da beraberinde getirdi. Zaman'da yayınlanan habere göre AK Parti, katılımın düşük olması sebebiyle YSK'yı suçluyor, oysa ilgili kanunda tüm detaylar AK Parti tarafından belirlendi. En çok tartışma konusu olan, oyların Ankara'ya getirilip burada sayılmasına kanunla karar verildi. Tartışmalara yol açan randevu sistemi ise özellikle Alman makamlarından gelen talep üzerine uygulamaya konuldu. Alman yetkililer, yaklaşık 1,5 milyon oyun ülkelerinde kullanılacağına dikkat çekerek, Türk yetkililerden muhtemel yığılmalara karşı tedbir istedi; aksi durumda güvenliğin sağlanmasında sıkıntılar yaşanabileceğini bildirdi. Yetkililer randevu oranının yüzde 6'larda kalmasının sadece sisteme getirilen eleştirilerle izah edilemeyeceğini vurguluyor. Dışişleri yetkilileri, oyların Ankara'ya getirilmesi kararının kanunla alındığını hatırlatarak bu konuda yorumdan kaçınıyor. Ancak Dışişleri yetkililerin 'Yerinde sayıma altyapımız müsait' mesajı verdiği öğrenildi.

GÜVENLİ ODALARDA ÜÇ KİLİT BULUNDURMA ŞARTI

Yurt dışındaki seçimlerin uygulamasını tamamen Dışişleri Bakanlığı yürüttü. Ancak tüm detaylar YSK tarafından belirlendi. Kararlar YSK tarafından alındı. Dışişleri personeli, ellerinde YSK'nın yolladığı talimatnamelerle işlem yaptı. Partilere Türkiye'de olduğu gibi sandık kurullarına müşahit görevlendirme imkânı verildi. Oy verme birkaç gün sürdü. Her akşam kullanılan oyların zarfları sayılarak torbalara konuldu. Oy değil, kapalı zarflar sayıldı. Mühürlenen torbalar, güvenli odalara müşahitler eşliğinde alındı. Güvenli odalarda üç kilit bulundurma şartı uygulandı. Birçok misyondaki odalarda aslında iki kilit bulunurken harici üçüncü kilitler takıldı. Bu üç anahtarın üç parti müşahidine verilmesi benimsendi. Ancak bazı şehirlerde partiler müşahit bildirmediğinden büyükelçilik ve başkonsolosluk yetkililerinden komisyon oluşturularak anahtarlar bu kişilere teslim edildi.

Örneğin Milano'da AK Parti ve MHP hiç müşahit bildirmemiş. Dört sandık olmasına rağmen CHP ise bir müşahit bildirmiş. Bu kişi talep etmediğinden anahtarları alacak komisyon üyeleri, tamamen başkonsolosluk yetkilerinden oluşmuş. Her gün sayılan zarflar güvenli odaya alınmış. Odada kamera bulunmuyor.

ÇUVALLARA DA BİLET ALINDI

Pazartesinden itibaren oyların Türkiye'ye taşınma süreci başladı. Bunun için iki farklı seçenek devreye sokuldu. Oyların büyük bir bölümü Avrupa'da yer aldığından iki özel uçak ayarlandı. Bu iki uçak, Avrupa'nın yedi şehrinde toplanacak oyları Türkiye'ye getirecek. Oyların yüzde 83'ünün bu yolla getirilmesi planlandı. Geriye kalan yüzde 17'lik kısım da diplomatik kuryeler vasıtasıyla tarifeli uçuşlarla taşındı. Mesela İtalya'nın Milano kentindeki oylar, kuryelerle taşındı Türkiye'ye.

Güvenli oda, pazartesi öğlen saatlerinde anahtara sahip üç kişi tarafından Başkonsolos Aylin Sekizkök nezaretinde açıldı. Oy torbaları, YSK tarafından yollanan turuncu çuvallara yerleştirildi. 6 çuvalın ağzı bağlandıktan sonra teker teker mühürlendi; mührün zarar görmesi için üzeri bantla sarıldı. Ardından çuvallar, 3 diplomatik kurye tarafından büyükelçilik aracına yüklenerek havaalanına götürüldü. Bir kurye en fazla iki çuval taşıyabiliyor.

Çuvallar, diplomatik evrak statüsünde bulunduğundan havaalanında arama yapılmadan uçuş kapısına taşındı. Diplomatik kuryeler, yolcular uçağa alınmadan hemen önce çuvalları uçağa taşıdı. Ardından yolcular uçağa alındı. Her bir çuval için bilet alınarak koltuk ayrıldı. Üç kurye, yanındaki iki koltuğa çuvalları yerleştirip emniyet kemerini bağladı. Kolay iniş sağlanması ve tuvalete ihtiyaç duyulması durumunda yakın olması için en arka sıradaki koltuklar tercih edildi. Yolcuların şaşkın bakışları arasında seyahat başladı.

'ÇUVALI TUVALETE DE GÖTÜRÜN' TALİMATI

Milano-İstanbul uçuşu yaklaşık 2,5 saat sürdüğünden diplomatik kuryeler seyahat boyunca yerlerinden kalkmadı. Milano'da yaklaşık 10 bin oy zarfı bulunduğundan üç diplomatik kurye görevlendirildi. Ancak bazı ülkelerde bu sayı çok düşük olduğundan sadece bir kuryenin görevlendirildiği durumlar da oldu. YSK'nın talimatları doğrultusunda kuryelere çuvalları yanlarından hiç ayırmamaları talimatı verildi. Tek kuryelerden tuvalete gitmeleri durumunda bile çuvalı yanlarına almalarını istendi. Uçak İstanbul'a indiğinde hemen arka kapıya özel bir araç ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileri geldi. Kuryeler, çuvalları araca taşıdı. Aracın Bakırköy'deki merkeze götürüldüğü öğrenildi. Bundan sonraki süreç ise bilinmiyor. Uçaktan çıkışa kadar Türk diplomatların işlerini büyük özen ve dikkatle yerine getirdiği görüldü. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.