Hâlid Şen

Hâlid Şen

Yok artık 16 yılda 13. seçime giriyoruz!

Yok artık 16 yılda 13. seçime giriyoruz!

'Yok artık' dedim, ben de başlıktaki rakamları duyunca ilk olarak. Gazetemizin Yazı İşleri'nde haber toplantısı yaparken öğrendim bu çarpıcı rakamı. Geçtiğimiz gün akşam Kanal 42’de Mehmet Ali Kayacı ile de bu sayı üzerinde biraz durduk. İki yıla bir seçim yapıyoruz diyorduk laf arasında ama neredeyse her yıl seçime giriyormuşuz.

16 yılda 13. seçime giriyoruz. 2002’den beri, 5 genel seçim, 3 yerel seçim, 3 referandum, 1 cumhurbaşkanlığı seçimine girdik. 24 Haziran’da da bir seçime gireceğiz, toplam 13 seçim.Peki neden aralıksız seçim atmosferindeyiz? Neden hep bir laf dalaşı, kavga içerisindeyiz? İşte seçimler bunun için var.

Askere gidenler bilir. Erler çok boş bırakılmamaya çalışılır. Hatta çok absürt hikayelere şahit olunmuştur. “Bir toprak yığınını bugün bir yere taşıtırlar, ertesi gün eski yerine taşıtırlar” gibi... Çünkü boş bırakılan asker “Düşünmeye” başlar. Evini, nişanlısını, ailesini, geleceğini... Düşündürmemek için meşgul edeceksin.

Ülkemizde seçimlerin bu kadar sık yapılmasının nedeni de tamamen bu. Düşündürmemek. “Ne alaka?” diye sorulabilir. Daha çok seçim yapılınca daha demokratik ve katılımcı mı oluyoruz? Son yıllardaki seçim atmosferlerine bir bakın Allah aşkına... Neleri konuşuyoruz, neleri tartışıyoruz?

Bu konudaki düşüncelerimin yerine oturması 2014 yılında oyladığımız “Başkanlık Sistemi” referandumundaki seçim atmosferi ile olmuştu. Bu sistemi isteyenler, ‘Vatan evladı’, istemeyenler, ‘Vatan haini’ denildi. Bir akrabamıza, kapı komşumuzun yüzüne söyleyemediklerimizi sosyal medyadan çok rahat yazdık. “Kul hakkı” diye bir şeyi bile düşündürmediler. Daha geriye de gidebilirsiniz...

Seçimlerde neler konuşulmuyor peki? Asgari ücretlinin açlık sınırının altında yaşadığını, olmayan eğitim sistemimizin yeni nesli ne hale getirdiğini. Gençleri nasıl ‘deizm’ ile anar hale getirdiğimizi. Ülkenin dış borcunun 1 trilyon TL’ye nasıl yaklaştığını ve her yıl kat kat arttığını. Hamasi nutuklara malzeme olan dış güçlerin bölgemizdeki tüm emellerine adım adım yaklaştığını, Aksa’daki işgali. Akan Müslüman kanının durdurulması için İslam Birliği’nin neden kurulmadığını...

Bunları konuşmaya ne gerek var... Bir kesimi hain ilan edelim. Herkes kutuplaşsın, korku ortamı ile oy toplayalım... Sanki savaşa giriyoruz. İnanın biraz sakin kafaya düşünsek çok daha büyük dertlerimizin olduğunu. Vatandaşın asıl sıkıntıları, bu tür oyunlarla bastırılmaya çalışılsa artık vatandaş bazı şeyleri fark etmeye başladı. Huzuru arıyor...

Vatandaşın tepkisi görülmüş olacak ki, arka arkaya seçim vaatleri verildi. Ahdimiz olsun ülkeyi düzlüğe çıkaracağız, adaleti sağlayacağız, dar gelirli vatandaşın geçimi kolaylaşacak diyor 16 yıldır ülkenin idaresini milletin oyları ile teslim alan Cumhurbaşkanımız...

Toplumu kutuplaştırarak, ötekileştirerek, bir kısmı hain ilan ederek belki makamlarınızı koruyabilirsiniz ama bunun ahirette hesabı var. Daha emiri olduğunuz toplumu bir araya getiremeden İslam Birliği’ni kuramazsanız. Böyle bir niyet de görülmüyor, fakat taban böyle bir hayalle yaşıyor.

Atmosfere kanmayın, düşünün!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hâlid Şen Arşivi