Yerelde kaybolmamak için küresel oyuncu olun
GÜNCEL SÖYLEŞİ
Çetin ORANLI
Ziya Altunyaldız ile ticaret, gümrükler ve Konya üzerine…
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız, Konyalı bürokratlar arasında en önemli görevi üstlenen, en kilit noktada olan isimlerden biri. Dış Ticaret Müsteşar Yardımcılığından Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarlığına 2 yıl önce atanan Altunyaldız, aynı zamanda memleketi Konya ve Konya insanı ile bağı güçlü bir isim. Bu nedenle Konya’nın gelişimi için kritik eşikte desteğini esirgemiyor, Konya sanayisinin, iş dünyasının bölgenin gelişim ivmesine katkı sağlayacak taleplerini yerine getirmek için her dönem çaba sarfediyor. Cuma günü Yeni Ticaret Kanunu’nun tanıtım toplantısı vesilesiyle TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ile birlikte Konya’ya gelen Ziya Altunyaldız’la Gümrük ve Ticaret Bakanlığının misyonu, iş dünyasındaki gelişim ivmesi ve Konya üzerine konuştuk. Söyleşimizin Konya’nın gelişim ivmesine bir nebze de olsa katkı sağlamasını diliyorum… (Ç.O.)
ZİYA ALTUNYALDIZ KİMDİR?
Ziya Altunyaldız, 1965 Bozkır Hisarlık doğumlu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 1987 yılında mezun olan Altunyaldız, 1995 yılında Amerika Birleşik Devletleri Kaliforniya Eyaleti Los Angeles'da bulunan West Coast Universitesi'nden Uluslararası İşletme İdaresi konusunda yüksek lisans derecesi aldı. İngiltere Londra Metropolitan Universitesi'nde Uluslararası Karşılaştırmalı Ticaret Hukuku konusunda diploma sonrası programa katıldı. Bozkırlı Ziya Altunyaldız'ın Ankara Üniversitesi Avrupa Topluluğu Araştırma ve Uygulama Merkezi'nden de Avrupa Topluluğu Temel Eğitim ve Uluslararası İlişkiler konusunda uzmanlık derecesi bulunuyor. Altunyaldız çalışma hayatına 1989 yılında DPT Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü'nde Uzman Yardımcısı olarak başladı. Daha sonraHazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nda Uzman olarak görev aldı. Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracat Genel Müdürlüğü'nde Devlet Yardımları Dairesi'nde Şube Müdürlüğü görevi yaptı. 1999-2002 yılları arasında Londra Büyükelçiliği'nde Ticaret Müşavirliği görevini takiben 2003 yılında DTM İhracat Genel Müdürlüğü Devlet Yardımları Dairesi Başkanlığı görevine atandı. Altunyaldız Aralık 2003 tarihinde DTM İhracat Genel Müdürlüğü'nde Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapmaya başladı. Daha sonra Dış Ticaret Müsteşarlığı'nda Müsteşar Yardımcısı olarak çalışma hayatına devam eden Altunyaldız, son olarak Aralık 2009’da Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarlığına atandı.
* Bakanlıkların yeniden yapılandırılması, isim ve görev tanımı değişiklikleri ile yürütmede yeni bir yapı doğdu. Bu çerçevede Gümrük ve Ticaret Bakanlığı nasıl bir misyon üstlenecek?
- Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, yeni yapılanma ile birlikte, Türkiye’de hizmet vermediği bir alanın, kişinin kalmadığı merkezi yapıya oturdu. 640 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile dış ticaret yapısına iç ticaret de eklenmiş oldu. Böylece iç ticaret ile dış ticaret birbirine entegre oldu, Bakanlığımız Türkiye’nin tüm iş dünyasına hitap eden bir konuma geldi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, 75 milyon insanın tüketici haklarının korunmasında doğrudan başvurabileceği bir bakanlığa dönüştü. Bir taraftan üretim alanının önünü açan bir taraftan da tüketim açığını kapatma görevini üstlenen; kooperatifler ve esnafın tüm alanlarını düzenlendiği bir misyon üslendi. Kısacası; yeni yapısıyla bakanlığımız tüm kesimlere hizmet verecek bir yapıya geldi. Bir ihtiyacın ürünü olarak bu değişim gerçekleşti. İç ticaret aktörlerinin dış ticarete hazırlanarak dış ticarette bir rekabet alanı oluşturmayı hedefleyen entegre bir yapı oluştu.
YENİ TÜRK TİCARET KANUNU FIRSATLAR SUNUYOR
* Yeni Türk Ticaret Kanunu, son dönemde iş dünyasında sıkça tartışılıyor. Siz de bu konuda bilgilendirme toplantıları düzenleyerek iş dünyası ile Türk Ticaret Kanunu’nun neler getireceğini aktarıyorsunuz. Türk Ticaret Kanunu’nda neden değişim ihtiyacı duyuldu? Yeni Türk Ticaret Kanunu çerçeve olarak neler getiriyor?
- Yeni Türk Ticaret Kanunu, küresel aktör olmanın kuralları ile oyunu oynama becerisidir. 1 milyona yakın ve bunun üçte birinin aktif olmadığı şirketlerin eleştirisine maruz kalan bir kanundur. Tarihe baktığımız zaman her değişimin sancılı gerçekleşmiştir. Fakat sonunda herkesin bu sürece adapte olduğunda hayırla anılacağı, daha doğrusu herkesin menfaat sağlayacağı bir değişimdir bu. Türkiye bugün ihracatta 135 milyarı, ithalatta 240 milyarı yakalamıştır. Ancak bunu sağlayan aktörlerin küresel oyuncu olabilmesi için bu aktörlerin ileriye dönük oyunlarında oyun kurallarını bilmesi gerekiyor. Tek kişi ile şirket kurmak 50 yıl önce Almanya’da kabul edilmiş, bize ise yeni geliyor. Yabancı ülkelere baktığımız zaman dördüncü, beşinci nesil şirketler görüyoruz. Türkiye’de ikinci nesle geçen şirketlerin sayısı ise, bir elin parmakları kadardır. Buradan kurumsal yönetime gidiyoruz. Eğer işletme yönetimi sizin kafanızdaki kurallarla ve fikirlerle yapılıyorsa, bunu iyi yönetim şekilleri kurallarına bağlamadıysanız ve sizden sonra gelen nesiller sizleri şirket yapan unsurları bilmiyorlarsa, şirketin nesilden nesle geçmesi zordur. Bu nedenle yeni Türk Ticaret Kanunu’nun şirketlerin nesilden nesle geçmesinde kesinlikle büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. Çünkü ciddi anlamda yenilikler getiriyor, esnek yönetim anlayışı getiriyor. Kararların tamamının şeffaf bir şekilde alınmasını, bunun yanında yönetim kurulu raporlarının şeffaf olmasını beraberinde getiriyor. Yeni kanun ile şirketlerin, gerçek anlamda denetçiler ile denetlenmesi öngörülüyor. Sonuçta bu insanlar Türkiye için üretiyor. Türkiye’ye entegre oldukları için bu firmalara bir şey olduğu zaman Türkiye kaybediyor.
Biz Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak şunu söylüyoruz; ticaretin gelişimine, ticaretin büyümesine ve ticarete rağmen Bakanlık bir şey dayatmayacaktır. Çünkü Türkiye’nin büyümesini, 2023 hedeflerini, Türkiye’nin iş dünyası ile sanayisi ile ve tüm aktörleri ile birlikte gerçekleştirecektir. O nedenle her aktörün desteğine, her aktörün üretimine ihtiyacı vardır Türkiye’nin.
WEB SİTESİ, KÜRESEL OYUNCU YAPABİLİR
* Yeni Ticaret Kanunu ile getirilen bazı düzenlemeler kamuoyundan sıkça tepki alıyor. Örneğin web sitesi olmayan şirketlerin yöneticilerine hapis cezası getirilmesi gibi… Siz nasıl karşılıyorsunuz bu eleştirileri, gerçekten de böyle bir yaptırıma ihtiyaç var mıydı?
- Doğrusu kanunda web sitesinde yayınlanacak içerik şıklarından bahsedilmiyor. ‘Web sitesinde şu an belirli bilgileri yayınlamak zorundasın’ deniliyor. Bu husus da gerekirse yeniden değerlendirilebilir. Bir şirketin web sitesinin bulunması, o kadar isabetli, o kadar önemli bir şey ki; web sitesi sizi küresel oyuncu olmaya açabilir. Artık bilişim dünyasında yaşıyoruz. Siz şirket olarak, dünyanın öbür ucundan size ulaşılmasını sağlayacak bir enstrüman geliştiriyorsunuz. Dünyanın neresinde olursa olsun bir insan size masasından internet yardımıyla ulaşabiliyor. Adam masasından sizin ürününüze talip oluyor. Rekabetin bu kadar kızıştığı dünyada, ‘Ben web sitesi ile dünyaya bağlanmak istemiyorum, ben yerel oyuncu olmaya devam etmek istiyorum’ dediğin zaman sen yerel oyuncu olarak da kalamazsın. Çünkü Konya’ya zaten dünyanın dört bir yanından küresel aktörler gelmiş durumda. Böyle bir rekabet ortamında sen Konya’daki oyun alanını da küresel aktörlere bırakmak zorunda kalırsın. O yüzden ya küresel oyuncu olmaya talip olacaksın, ya da yerelde de kaybolacaksın. Özeti budur. O nedenle web sitesi, bu yasanın getirdiği son derece çağdaş, mutlaka olması gereken unsurlardan birisidir.
“VEBAL ALAMAYIZ”
* Gümrükler, hep yolsuzluklarla, operasyonlarla gündeme geliyordu. Ancak son yıllarda gümrüklerin modernizasyonu, işlemlerin hızlandırılması için yoğun çaba sarf edildiğini biliyoruz. Gümrüklere çekidüzen verilmesi için neler yapıldığını kısaca aktarabilir misiniz?
- Bu konuyu Sayın Bakanımız Hayati Yazıcı da, çeşitli platformlarda da ifade ediyor. Biz Bakanlık olarak Türkiye’yi en güvenli, en seri, en rekabetçi gümrük uygulamaları olan bir ülke yapmak istiyoruz. İdealimiz bu. Bu misyona da çok inanıyoruz. Diyoruz ki; Türkiye en iyi gümrük uygulamaları bakımından dünya süper ligine girmek zorunda. Çünkü biz şuna inanıyoruz; siz ticaret erbabınızı dünya ile rekabet ettirmek istiyorsanız, dünyanın yapmış olduğu en iyi gümrük uygulamalarını yapmak zorundasınız. Yapmadığınız takdirde ülke kaybeder ve ülke küresel ligde oynayamazsınız. Biz Bakanlık olarak bu vebali alamayız. Sayın Bakanımız Hayati Yazıcı ile birlikte biz inanıyoruz; Türkiye gümrükleri dünyanın en iyi gümrükleri olacak. Gümrükte bekleme süreleri azalacak. Kağıtsız, elektronik ortama ve güvene dayanan, kendi başına gümrüklemesini yapan bir gümrük ortamı sağlanacak. İnşallah bu yılın sonuna kadar bu uygulamalara geçmek istiyoruz. Kısacası; fabrikasından ürünü yükleyen kişinin, hiçbir gümrüğe uğramadan, doğrudan istediği ülkeye gitmesini sağlayacak uygulamaları getiriyoruz. Amacımız; düzgün iş yapan insanlarla bu işten gayr-ı meşru yönden faydalanmak isteyen insanları ayırt etmek.
* Bunu yaparken belli bir sınıflandırmaya göre mi hareket edilecek?
- Doğru iş yapan ile yapmayanın muamelesi farklı olacak. Bu misyonlar doğrultusunda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı örnek olacak bir bakanlık olma yolunda ilerliyor. Dönüşümcü, yeniliğe inanan, rekabetçiliğe inanan ve müşteriye, müşteri odaklı çalışmaya inanan bir bakanlığız. Bakanlık olarak insana insan odaklı davranmayı, çözüm odaklı olmayı ve dünya il örtüşmeyi savunuyoruz. Tek amacımız; doğru ve çözüm odaklı hizmeti vermektir.
“LOJİSTİK KÖY KONYA’NIN DEĞERİNİ ARTIRACAK”
* Konya sanayisinin sizin görev alanınızı ilgilendiren iki özlemi var; Mersin limanına demiryolu ile bağlantının sağlanması ve Lojistik Köy Projesi’nin hayata geçirilmesi. Bu konudaki girişimlerin size de yansıdığını biliyoruz? Bu iki önemli yatırımla ilgili mesafe alınabildi mi, hangi aşamaya gelindi?
- Bizim Bakanlık olarakTürkiye’deki ticareti ana ticaret alanlarına bağlama gibi bir misyonumuz var. Görev alamız olarak lojistik alanını, farklı taşıma modlarının birbiriyle entegre olduğu bir yapı halinde yönetmeyi istiyoruz. Bir yerde üretim varsa, bu alanı yurtdışına taşıyacak alanla entegre edemezseniz, o zaman tedarikte ve lojistikte rekabeti sağlamaktan bahsedemezsiniz. Bu çerçeveden baktığımızda her iki çalışmanın da değerli olduğunu görüyoruz. Üretim yerinin Mersin Limanı’na bağlanma konusu bu çabanın ürünüdür. Konuyla ilgili Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak üzerimize düşeni yapacağız.
Lojistik Köy meselesi ise bir tedarik merkezi olarak anılacaktır. Hem perakendede, hem toptan satışlarda, hem de doğrudan satışlarda lojistikle üretimi entegre edemediğiniz zaman rekabetten bahsedemezsiniz. O neden Türkiye’de lojistik ile ticaret alanının entegre olması gereği çok daha net anlaşıldı. Konya için bu daha da önemlidir. Çünkü netice itibariyle Konya denize kıyısı olmayan bir şehir. Fakat Konya, Türkiye’nin 14’üncü ihracatçı ili olması hasebiyle Türkiye’de son derece önemli bir ticaret noktasıdır. Lojistik köy meselesinin önemi burada devreye giriyor. O yüzden bahsettiğimiz her iki yatırım da Konya’nın değerinin artırma noktasında önemli bir unsurdur.
“KONYA’YA HİZMET ETMEK GÖREVDİR”
* Konyalı bir bürokrat olarak şehirle bağınız nasıl? Konya’ya hangi sıklıkla gelip gidiyorsunuz ve Konya’dan size ne gibi talepler geliyor?
- Bir bürokrat olarak tüm ülke bizim hizmet alanımız. Ama insan, doğduğu büyüdüğü toprağa da borçludur. Bana göre insan olmanın en temel şartlarından bir tanesi budur. Ülkemi çok seviyorum, ülkemin sevdalısıyım. Ama Konyamızı da çok seviyorum. Konyalı olmayı duygularımda hiçbir zaman zayıf hissetmedim. Hep bağımı sürdürüyorum. Sıklıkla gelmekteyim Konya’ya. Görevim itibariyle ticaret alanında, sanayi alanında, Konya’da üretim yapanlarla da irtibat halindeyim. Doğrusu ülkeye hizmet ederken aynı zamanda Konya’ya hizmet etmeyi de öncelikli görev olarak görüyoruz. Hoşgörü ortamını, sevgiyi yayan Mevlana’yı barındıran ilimiz Konya’yı her yerde anıyorum. Bunun yanında önümüzdeki dönemde de Konya’daki hemşerilerime hizmet etmeye devam edeceğim…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.