Türkiye'nin Demokrasi Süreci Ve Ortadoğu Politikası Brezilya'da Tartışıldı

Türkiye'nin yıllardır süren demokrasi süreci ve Ortadoğu ile ilgili izlediği politikalar, Brezilya'da düzenlenen uluslararası bir konferansta tartışıldı. 1995 – 2003 arası devlet başkanlığı yapan Fernando Henrique Cardoso tarafından kurulan vakfın himayesinde gerçekleşen programda, gezi parkı protestoları, demokratik açılım süreci, Ermeni diasporası, Suriye-İsrail-Filistin gibi birçok konuya değinildi.

Akademisyen ve gazeteci Şahin Alpay'ın konuşmacı olarak katıldığı programı çok sayıda gazeteci, akademisyen ve üst düzey yöneticinin ilgiyle takip etti. Vakfın daveti üzerine Brezilya'ya gelen Alpay, Türkiye'nin 85 yıllık demokrasi serüvenini, 'Kıvranan bir Ortadoğu'da Türkiye'nin iç ve dış politikaları' konulu panelde izleyicilere aktardı.

Ortadoğu ile ilgili son yıllarda yaşanan gelişmeleri Türkiye açısından ele alan Alpay, AKP hükümetinin icraatları ve demokratikleşme süreci ile ilgili sorulara da cevap verdi.

'ARAP BAHARI, DIŞ POLİTİKADAKİ DENGELERİ BOZDU'

Hükümetin iç ve dış politikada attığı adımlar hakkında yorumlar yapan Alpay, konumu gereği Türkiye'nin bölgesel çatışmaların ortasında kalan zor bir sürece girdiğini dile getirdi. Erdoğan hükümetinin son on yılda ülkenin demokratik ilerleyişine yaptığı katkılardan övgüyle söz eden gazeteci, Arap Baharı ile başlayan süreçte dış politikada sağlanan denge ve diyalog politikasının işlevini kaybettiğine değindi.

'PROTESTOLAR FARKLI YORUMLANDI'

Gezi Parkına ilişkin soruya verilen cevapta iki ülkede eşzamanlı bir şekilde ortaya çıkan protestoları kıyaslayan Alpay, çıkan olayların liderler tarafından farklı biçimde yorumlandığına dikkat çekti. Alpay, bu sürecin orta kesimden eğitimli gençlerde artan demokrasi bilincinin bir ürünü olduğuna işaret etti. Brezilya'da benzeri yaşanan gösterilerde, taleplerin daha kapsayıcı ve yumuşak bir üslupla karşılık bulduğunu belirten Alpay, Türkiye'deki protestolarının iktidar için adeta bir imtihana dönüştüğünü belirtti.

'YILLARCA YOK SAYILAN KÜRTLERE SAHİP ÇIKILDI'

Cumhuriyet rejimine geçişle birlikte ulusalcı kanada ait düşüncenin vesayete dönüşerek ülkedeki Kürt, Alevi ve muhafazakar kesimi baskı altına aldığına değinen Alpay, AKP hükümeti döneminde başlatılan çözüm süreci ile birlikte bu sorunu bitirmeye yönelik ciddi ve somut adımlar atıldığının altını çizdi.

Alpay, ülkeyi çoğulcu bir demokrasi anlayışına taşımak için yapılan reformların süreci neticeye götürecek nitelikte olduğuna değinerek geçmişe göre halkın şimdi daha bilinçli ve kendini ifade edebilme kabiliyetine sahip olduğunu dile getirdi.

'TÜRKİYE'NİN, İRAN'A BENZEME İHTİMALİ YOKTUR'

Türkiye'nin İran'a benzeme ihtimali ile ilgili soruya 'Böyle bir ihtimal yoktur.' şeklinde cevap veren Alpay, genellikle Avrupa ülkeleri tarafından yapılan bu yanlış değerlendirmenin, Türkiye'nin sosyal yapısını iyi kavrayamamaktan kaynaklandığına işaret etti. Türkiye'de yaşanan İslam'ın radikal bir yapıya sahip olmadığını açıklayan gazeteci, AKP iktidarının hem liberal hem de batıyla içli dışlı bir duruş sergilediğini belirtti. Şahin Alpay, Batı'nın yanlış algılara dayanarak ürettiği, 'Türkiye'ye şeriat gelecek' kaygısının gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, kadın hakları ve dini özgürlük gibi konuların batı tarafından suistimal edildiğine işaret etti.

'İSRAİL, TÜRKİYE'Yİ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTI'

İsrail ile bozulan ilişkilere açıklık getiren Alpay, dönemin İsrail Başbakanı Ehud Olmert'in Türkiye'yi ziyaret etmesinin hemen ardından meydana gelen Gazze saldırılarının Türkiye'yi haklı olarak kızdırdığı ve hayal kırıklığına uğrattığını belirtti. Erdoğan hükümeti döneminde İsrail ile ilişkilerin tarihin en parlak seviyesine çıktığını vurgulayan Şahin Alpay, Türkiye'nin hayal kırıklığının Mavi Marmara olayı ile daha da pekiştiğinin altını çizdi. Alpay, son dönemeçte telafi edilmeye çalışılan ikili ilişkilerin görünen kadar kötü olmadığını savundu.

'TÜRKİYE, ERMENİ SORUNU İLE YÜZLEŞMELİ'

Ermeni diasporasının taleplerine ilişkin soruyu, 'Birinci Dünya Savaşı yıllarında ülkede bazı acılar yaşanmıştır.' şeklinde cevaplayan Alpay, Türkiye'nin bu sorunla yüzleşmesi gerektiğini ancak bu yüzleşmenin 'soykırımın kabulü' şeklinde algılanmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

İran'la yaşanan temel problemin Türkiye'nin enerji açısından dışa bağımlı bir ülke olmasından kaynaklandığını belirten gazeteci yazar, Kıbrıs konusunda Türkiye'nin yapıcı gayretlerine rağmen Rum kesiminin sırtını dönerek müzakere sürecini bitirdiğini ifade etti.

Uluslararası kamuoyunun sıklıkla dile getirdiği ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve gazetecilerin hapse atılması ile ilgili soruya da cevap veren Alpay, Türkiye'de iktidara yönelik eleştiri yapan çok sayıda köşe yazarının mevcut olduğunu ve hüküm giyen gazetecilerin Ergenekon gibi hukuka aykırı yapılarda aktif rol üstlendikleri için ceza verildiğini belirtti. CİHAN