Türkiye'de kuş türü sayısında artış

Türkiye'de kuş türü sayısında artış

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Yalınkılıç: "Türkiye'deki canlı varlığı her geçen gün artıyor. Geçen yıl 457 kuş türü vardı bu yıl 464 kuş türümüz var. Bitki ve hayvan türlerine yönelik kaçakçılığı engellemek için yönetmelik hazırlıyoruz. Türkiy

ANTALYA (A.A) - Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Prof. Dr. Mustafa Kemal Yalınkılıç, Türkiye'deki canlı varlığının her geçen gün arttığını belirterek, "Geçen yıl 457 kuş türü vardı bu yıl 464 kuş türümüz var. Tür sayımız her geçen gün artıyor" dedi.
Prof. Dr. Yalınkılıç, yaptığı açıklamada, Türkiye'de biyolojik çeşitlilikle ilgili araştırmaların henüz tamamlanmadığını ancak mevcut araştırmalara göre tür sayısının arttığını söyledi. Türlerle ilgili kesin bir istatistik vermenin mümkün olmadığını söyleyen Yalınkılıç, "Geçen yıl 457 kuş türü vardı bu yıl 464 kuş türümüz var. Tür sayımız her geçen gün artıyor" dedi.
"Nuh'un Gemisi Veri Tabanı"nı kullanan 1000 kullanıcı bulunduğunu bildiren Yalınkılıç, her geçen gün yeni veriler geldiğini ve  2012 yılı sonuna kadar boşluk analizlerinin tamamlanmasını ümit ettiklerini söyledi. Silopi'de, Mardin'de yaklaşık 3 metre boyunda kertenkele bulunduğunu ve "Baran" ismi verildiğini hatırlatan Yalınkılıç, Türkiye genelindeki canlı varlığına ilişkin çalışmaların bitirilmesi için Çevre ve Orman Bakanlığı'nın tarama çalışmaları başlattığını vurguladı. Buna boşluk analizi dendiğine işaret eden Yalınkılıç, "Nereler araştırılmamış bu yöreler tespit edilip tek tek ele alınıyor. Biyolojik çeşitlilik açısından veri tabanı oluşturulmaya çalışılıyor" dedi.

"İKİ GEN SİSTEMİNİ BULUŞTURUYORUZ"

Uydu haritaları aracılığıyla Türkiye'de bölgelerin yüzde 60'ının veri tabanının tamamlandığını, yüzde 40'ının da detay çalışmasının yapıldığını anlatan Yalınkılıç, mağara ekosistemlerindeki araştırmaların yeni olduğuna dikkati çekti.
Mağara eko sistemlerine yeni yeni girildiğini ifade eden Yalınkılıç, "Türkiye'nin zenginliğine her geçen gün gerek memeli, gerek sürüngen, gerekse kuş ve balık türleri olmak üzere çok sayıda hayvan türü katılıyor. Bunun yanında bitki türleri de floristik bölgelerde yapılan araştırmalarla birlikte artıyor" diye konuştu.
Türkiye'de dünya için endemik yeni yarasa türleri çıktığını vurgulayan Genel Müdür Mustafa Kemal Yılınkılıç, Türkiye'deki türlerin önemli kısmının Avrupa da ya da dünyanın başka ülkesinde olmadığını söyledi. "Neden? Eko sistemlerin birleştiği bir noktayız o yüzden. Aynı anda iki gen sistemini buluşturuyoruz" diyen Yalınkılıç, geçiş bölgelerinde çok farklı türler geliştiğini kaydetti.

TÜR KORUMA EYLEM PLANI

Bir yandan yeni türler bulunurken, diğer yandan mevcut türlerin kaybolmaması için 'Tür Koruma Eylem Planı' yaptıklarını dile getiren Mustafa Kemal Yalınkılıç, "Her bir türün geçmişini, bugününü ve geleceğini ele alan tür koruma eylem planı hazırlıyoruz. Bu, malı sahibine zimmetleme gibi bir olay" dedi.
Türkiye'de türlerin toplanması ve araştırma izinlerinin sistemi için yönetmelik hazırladıklarını da ifade eden Yalınkılıç, "Türkiye artık 'gelene geç' ülkesi olmaktan çıkmıştır. Nesli tehlike altında olan türlerle ilgili uluslararası sözleşmelere Türkiye imza koymuştur. Gümrük muhafaza memurlarını eğitmiştir. Türkiye'ye yeni tür girdiğinde bu kontrol altındadır" diye konuştu.

ÇEVRE KORUMA FAHRİ GÖREVLİSİ

Bitki ve hayvan türlerine yönelik kaçakçılığı engellemek için yönetmelik hazırlığı bulunduğunu anlatan Yalınkılıç, "Bu yönetmelikle Türkiye'nin çevre müfettişleri denebilecek çevre koruma, doğa koruma fahri görevlisi olarak çalışabilecek görevliler öngörülüyor. Türkiye'nin türlerine yönelik koruma planlarını takip edecek altyapıyı bu şekilde oluşturmaya çalışıyoruz. Türkiye'nin tür çeşitliliğinin yüzde 10'u tehdit altındaki türlerdir" dedi.

"40 YIL ARADAN SONRA GÖÇ ETTİLER"

Anadolu Parsı'nın en son 1960'lı yıllarda görüldüğünü, bugünlerde de görüldüğüne dair haberler çıktığını, bitmiş kabul edilen çizgili sırtlanın Hatay Kırıkhan'da görüldüğünü ve o bölgenin koruma altına alındığını anlatan Yalınkılıç, sözlerini şöyle tamamladı: "Belli türler, eğer habitatı korunursa, yaşama alanı korunursa muhtemeldir ki kalan birkaç bireyden de olsa gelişme olur. Kelaynaklar 30 bireye inmişti, şu an 99 kelaynağımız var. 40 yıl aradan sonra iki yıl önce 5'ini göçe gönderdik. Göçe gönderdiklerimizden 2'si döndü. Birkaçı İsrail üzerinde kayboldu."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.