Türkiye tek yürek!

Türkiye, terör örgütlerini kaynağında kurutmak, sınır güvenliğini sağlamak ve sığınmacı sorununu çözmek için Fırat'ın doğusuna bir operasyonu hazırlanıyor. Türkiye'nin uzun zamandır dile getirdiği Suriye'nin kuzeydoğusunda, Fırat Nehri'nin doğusundaki bölgeye yönelik askeri operasyonunun yakında başlaması bekleniyor. ABD'nin bütün tehditlerine rağmen Türkiye'nin operasyon konusunda dik duruşu, hareketliliği artırırken, Türk halkı da operasyonu karşı tek yürek oldu.

TÜRKİYE OYALANDIĞINI ANLADI

Necmettin Erbakan Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Sayın, Suriye meselesinin Türkiye için yeni bir gündem olmadığını, uzun zamandan beridir Suriye meselesinin sıcaklığını koruduğunu dile getirdi. Arap Baharı hareketlenmelerinin bugün gelinen sonuçlara sebebiyet verdiğini aktaran Sayın, “Suriye meselesi iç savaş olarak da kalmadı. Uluslararası güçler, Suriye krizinde sorunun tarafları haline geldi. Özellikle ABD, Rusya, Türkiye ve İran çözüm süreci konusunda önemli rol üstlendi. Türkiye-ABD arasında güvenli bölge müzakereleri yürütülüyordu. Türkiye, bunun bir oyalama taktiğine dönüştüğünü anladı. Türkiye, 'Kendi göbek bağımızı kendimiz keseriz' dedi ve operasyon kararı aldı” dedi.

“TÜRKİYE'Yİ TEHDİT EDİYORLAR”

Beyazsaray'dan Türkiye'nin operasyon yapma kararı aldıktın sonra ardı ardına açıklamalar geldiğini de hatırlatan Sayın, konuşmasını şöyle sürdürdü: “ABD'nin Suriye'den çekilme vaktinin geldiği söylendi. Türkiye, ekonomik olarak tehdit edildi. Türkiye'nin Birleşik Hava Operasyonu Merkezi tarafından Hava Görev emrinden çıkarıldığı açıklandı.  Ruslar, 'Tüm bu olanlardan bizim haberimiz yok' dedi.  Rusya, ABD'ye karşı muhalif konumda yer alıyor. Çünkü geçmişten gelen bir gerginlik ve rekabetleri var. Türkiye, kararlı ilerleyişini tüm bunlara rağmen devam ettirecektir.” 

TERÖR YUVASINDA KURUTULACAK

“Türkiye neden böyle bir operasyona ihtiyaç duydu?” sorusunu da yanıtsız bırakmayan Sayın, şunları kaydetti: “Türkiye'nin 40 yıldır mücadele etmeye çalıştığı bir terör sorunu var. Operasyonun yapılacağı bölgeler, PKK'nın ve SDG'nin kontrolünde. Ülkemizin iç güvenliği açısından bu kaynağın kurutulması gerekiyor. Operasyon kararı, terörle mücadele çerçevesinde alınan bir karar. Hiçbir devlet varlığına tehdit oluşturacak bir yapılanmayı kabul etmez, kendi sınırında. Türkiye, bu operasyon ile bir sınır güvenliği de sağlamak istiyor. Suriye göçüne dur demek için güvenli bölge oluşturulmalıydı. Türkiye'de 4 milyondan fazla Suriyeli var. Operasyonla sınır güvenliği sağlanacak inşallah. Daha sonra okulu, konutu, mimarisi, üniversitesi ile 1 veya 1 buçuk milyon Suriyeli oluşturulacak güvenli bölgelere gönderilecek. Türkiye'nin terör konusunda 2010-2011 yılında alınmış ve bir hedef olan doktrini vardı. Bu doktrine göre terör örgütleri yerinde imha edilecek. Bu operasyon yine o doktrinin bir parçası.”

ARAP VE KÜRTLERLE KARŞI KARŞIYA GELME DURUMU

Fıratın doğusuna yapılacak olan operasyonun bazı yetkililere göre Kıbrıs Barış Harekatı sonrasındaki en büyük dış operasyon olacağının ifade edildiğini söyleyen Necmettin Erbakan Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Sayın,  “Türkiye'nin Arap ve Kürt güçler ile karşı karşıya gelme durumu da var. Taktik, strateji, plan bu anlamda çok önemli. Türkiye, Arap dünyası ile karşı karşıya getirilmeye çalışılıyor. Türkiye, Araplarla savaş içinde olmadı. Onlar bizim komşularımız. PKK, YPG ve PYD gibi terör örgütleri, bulundukları bölgenin halklarının da varlığını tehlikeye atıyor. Kuzey Suriye halkı şuan eziyet çekiyor. Bilinmelidir ki, hiçbir terör örgütü asla bir milleti temsil edemez. Türkiye'nin bu operasyonu devletten ziyade terör örgütlerine yönelik bir operasyondur. Kesinlikle Suriye devleti ile karşı karşıya gelinmemelidir. Bu olayın, operasyonun, mücadele alanının seyrini değiştirir. Mesele, içinden çıkmaz hale gelir. Suriye konusunda Türkiye olarak gerekli önlemleri aldık, yetersiz kaldığımız durumlar da oldu. Sonuç olarak istenmeyen gelişmeler yaşanıyor” şeklinde konuştu.

TEK SES VE YÜREK ÇAĞRISI

Türk halkının birlik ve beraberlik duygusuna inandığını her fırsatta kaydeden Sayın, Fırat Kalkanı operasyonunda Türk halkının verdiği azimli mücadeleyi de örnek gösterdi. O operasyonda Türk halkının her zamanki gibi tek ses ve yürek olabilmeyi başardığını belirten Sayın,  “Annelerimiz ordumuza yemek gönderdi, dualar eksik edilmedi. Askerlerimiz üşümesin diye çoraplar örüldü. Biz, bu anlayışla girdiğimiz mücadeleyi kesinlikle kaybetmeyiz” dedi.

EMRE ÖZGÜL