Türkiye Birincisi Öğrencilerden Sitem

TÜBİTAK’ın Türkiye geneli liseler arası düzenlediği proje yarışmasında birinci olan Osmaniye Ticaret Meslek Lisesi 11. sınıf öğrencileri Güler Küçükköşger ve Zeliha Küçük, yetkili mercilerin kendilerine gerekli ilgi göstermemesinden dolayı tam sevinemediklerini söylediler.

Mart 2014'de Mersin’de bölge birinci seçilen ve 5-9 Mayıs 2014 tarihleri arasında Ankara'da yapılan Türkiye finalinde sosyoloji dalında 'Suriyeli Mültecilerin Tarım Çalışanlarına Etkileri' konulu proje ile Türkiye birincisi seçilen öğrenciler, Osmaniye'ye geldiklerinde gerekli ilgiyi görememelerinin kendilerini üzdüğünü belirtti. Güler Küçükköşger, "Yaptığımız proje ile Osmaniye’yi birincilik kürsüsüne çıkarttık. Sevinmemiz gerekirken Osmaniye'ye döndüğümüzde gerekli ilgiyi göremedik, bu da bizi üzmüştür." dedi. Zeliha Küçük ise "81 ilden 10 bin 418 proje içinde birinci olmamıza rağmen ilimizde gerekli ilgiyi göremedik. Bunun için de sevincimiz buruk oldu." ifadesini kullandı.

'SURİYELİ MÜLTECİLERİN OSMANİYE TARIM ÇALIŞANLARINA ETKİSİ' KONULU PROJEDE YER ALAN ÖNERİLER:

"1. Devlet tarafından halkın mülteciler konusunda sık sık bilgilendirme yapılabilir.

2. Sınırdan geçerek ülkemize gelen mülteciler ve araçları kayıt altına alınarak bir veri

tabanında geçici kimlik numarası verilebilir.

3. Kampların dışında kalan mültecilerin serbest bir şekilde ülkenin her tarafına hareketleri kısıtlanarak kontrollü ve sınırlı bir hareket serbestisi verilmelidir.

4. Çalışma izni verildiği takdirde yerli çalışan ile ücret adaletsizliğinin önüne geçilerek yerli çalışanın maddi bir kayba uğraması engellenmelidir.

5. İşverenler ve iş yerleri sık sık ve ciddi bir şekilde denetlenerek kaçak işçi çalıştırmanın ve haksız rekabetin önüne geçilmelidir.

6. İşyerlerinin denetlenerek iş güvenliği ve sağlığı konusunda gerekli tedbirlerin alınması sağlanmalıdır.

7. Kamp dışında kalan mültecilerin çoğunlukla bulunduğu mahaller iç güvenlik birimlerince daha sıkı kontrolleri yapılmalı ve uyuşturucu, kaçakçılık, fuhuş, çeteleşme ve mafyalaşmanın önüne geçilmelidir.

8. Mültecilerle vatandaşın arasında olması muhtemel gerginlikler hususunda mültecilerin önde gelenlerinin de inisiyatif almaları sağlanmalıdır.

9. Barınma, sağlık ve gıda konusunda dengeler gözetilmeli, vatandaşa rağmen bir mülteci tercihi yapıldığı fikrinin doğması engellenmelidir.

10. Din adamlarından oluşan ara bir geçici kurul oluşturulmalı, bölgede körüklenmeye

çalışılan mezhep çatışmalarının önüne geçilmelidir.

11. Sivil toplum kuruluşlarının, çeşitli vakıf ve derneklerin daha fazla işin içinde olması, desteklenmesi gerekmektedir.

12. İhtiyaç varsa çeşitli kanun ve yönetmelikler gözden geçirilip herhangi bir karışıklık ve çatışma ortamı oluşmadan eksiklikler giderilmeli ve hemen uygulanmalıdır.

13. Uluslar arası sözleşmelerden dolayı mülteciler konusunda kendini mecbur hisseden devletimiz, aynı sözleşmelerde imzası olan devletlerden yeterli desteği alamadığından onları mecbur edecek daha aktif bir politika izlemelidir.

14. Toplumsal bir çatışma, mezhep çatışması, terör eylemi gibi amaçlarla hareket eden gizli servis ve illegal örgütlere karşı emniyet birimleri denetimlerini sıklaştırmalı ve çeşitli etkinlik ve projelerle vatandaş bilinçlendirilmelidir.

15. Özellikle sınır kapılarından mültecilerin serbestçe giriş-çıkış yapmalarına izin

verilmemeli, kayıt ve kontroller sıklaştırılmalıdır.

16. Seçimlerin yaklaştığı bu günlerde mülteciler konusu iç siyaset malzemesi yapılmamalı, vatandaşın kafasının çeşitli siyasi ve ideolojik söylemlerle karıştırılmamalı, bu konuda kanunsal düzenlemeler yapılmalı ve devlet yetkilileri inisiyatif almalıdır.

17. Özellikle mültecilerin sebep olduğu olumsuzluklar basın tarafından fazla malzeme konusu yapılmamalı, bundan dolayı fısıltı gazetesinin olayları abartmasına ve vatandaşın galeyana gelmesine engel olunmalıdır.

18. Mültecilerin uzun vadede ülkemizde kalma ihtimaline karşılık entegrasyon planlaması yapılmalı ve mülteciler yaygın eğitime alınarak adaptasyonları hızlandırılmalıdır.

19. Kamp dışında şehirlerde yaşayan mültecilerin kendi vatandaşımızın için de vatandaşımıza garip gelen ve adetlerimizde olmayan, toplumumuz tarafından uygulanmayan her türlü faaliyet kısıtlanmalı, yapılması gereken faaliyetler ya bizim uygulamalarımıza yakınlaştırılmalı ya da yapılmasına hiç izin verilmemelidir.

20. Mültecilerin yaşayış, inanç, kültür, çeşitli bölgesel ve dini uygulamaları hususunda

personel yetiştirilmeli, bu personeller vatandaşımızla mülteciler arasında köprü görevi görmelidir.

21. Sağlık konusunda kamp dışında hareket halinde çeşitli şehirlerde olan mülteciler için ayrı sağlık kuruluşları oluşturulmalı, ya da sağlık kuruluşunun içinde ayrı bir bölüm ayarlanmalıdır. Çünkü sağlık kuruluşlarındaki uygulamalar ve mültecilerin çeşitli söylemleri vatandaş nezdinde bir ayrıcalık gibi görüldüğünden nefret söylemleri artmaktadır.

22. Mültecilerin ülke içinde şirketleşme gibi çeşitli ekonomik faaliyetleri ve çalışanları sıkı denetlenmeli ve bunların denetlendiği de bir şekilde vatandaşa hissettirilerek Suriye üzerinden haksız bir kazanç veya mafyalaşma gibi bir algını oluşması engellenmelidir.

23. Suriye plakalı araçlar kayıtlı olmadıklarından trafikte daha serbest davranmakta ve kurallara uymada titizlik göstermediklerinden araçlarına Türkçe plakaların takılması ve sisteme işlenmesi sağlanmalıdır.

24. Suriye iç savaşında birbiriyle savaşan grupların ülkemizde gruplanmalarına ve savaşı ülkemize taşımalarının önüne geçilmelidir.

25. Ülkemizde karar alıcılar ile sivil toplum kuruluşları koordineli bir biçimde çalışarak mültecilerin toplumumuza olumsuz etkilerinin önlenmesi, entegrasyon ve vatandaşımızın endişelerinin giderilmesi konularında daha kapsamlı araştırmalar yapılmalı, projeler üretilip hayata geçirilmelidir." CİHAN