Türk dünyası tek ses olmalı

Türk dünyası tek ses olmalı

Türk dünyasının olağanüstü olaylarla gündeme geldiğini belirten Prof. Dr. Bünyamin Ayhan, "Türk devletleri, çok yönlü bir saldırı altında. Geçmişten daha elzem bir şekilde bir araya gelmek artık bize zorunluluk olmuştur " dedi

Ahde Vefa Turan Birliği Sosyal Dayanışma ve Eğitim Derneği Konya Şubesi, Konya Ticaret Odası (KTO) Konferans Salonu'nda düzenlediği programla; Türk devletlerinin bir araya gelmesi için çağrıda bulundu. Devletlerin ortak bir paydada buluşması gerektiğinin vurgusunun yapıldığı programa,  Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bünyamin Ayhan'ın yanı sıra; Türk Dili Konuşan Gazeteciler Vakfı Başkanı Naziya Joyamergen, Ahde Vefa Turan Birliği Sosyal Dayanışma ve Eğitim Derneği Konya Şube Başkanı Harun Meral, Toplumsal Gelişim Derneği (TOGED) Başkanı Abdullah Uluyurt, Türk Eğitim-Sen Konya Şube Başkanı Tanfer Ata, Nogay Türkleri, Konya'da okuyan ve yaşayan; Kazakistanlı, Kırgızistanlı, Özbekistanlı, Türkmenistanlı öğrenci ve aileler ve çok sayıda davetli katıldı.

img_8849.jpg

TÜRK DÜNYASI DERHAL BİR ARAYA GELMELİ

Düzenlenen organizasyonda konuşmacı olan Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bünyamin Ayhan, Türkiye'nin kimlik arayışında doğu-batı arasında sentez yaptığını ve kendine ait gri bir alan oluşturduğunu ifade etti. Sadece Türkiye'nin değil, aynı zamanda Türkistan'ın da olağanüstü bir süreçten geçtiğini dile getiren Ayhan, "Sovyetlerin tekrar güçlenmesi ile beraber, eski topraklara yönelişlerinin de yansımaları oluyor. Bir taraftan Çin'in hem ekonomik olarak, hem de gayriresmi olarak toprak alımlarıyla Türkistan'ı sıkıştırması ve Sovyetlerin ciddi iletişim araçları politikaları ile Türkistan'a dönüş yapması; Türk dünyasının geçmişten daha elzem bir şekilde bir araya gelmesini zorunlu kılmaktadır" dedi.

OKUMA KÜLTÜRÜMÜZDE SORUNLAR VAR

Türk dünyasının bir araya gelme zorunluluğunun siyasilerden beklenilmediğini söyleyen Ayhan, medeniyeti siyasetçilerin değil; düşünürlerin ve sanatkârların kurduğunu hatırlattı. Türk Birliği bağlantısını kuracak olanların da gazeteciler olduğunu aktaran Ayhan, daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türk Birliliğini hayal edebilecek toplulukların üretilmesi gerekiyor. Saka Türkleri ile Irak'taki Türkmen cephesini birleştirebilecek bir yapının hayali kurulmalıdır. Bu hayal, Türk dünyasının zemininin oluşabileceğinin en güçlü kanıtıdır. Türk dünyasının iletişim alanında ciddi sorunları bulunuyor. Sorunların temelinde ortak bir ruh dünyamızın oluşturulamaması yatmaktadır. Hayal edilmiş topluluklar dediğimiz, milliyetçilik ülküsünün temeli olan ana damarlarımızda sorunlar var. Yeni söylemlere ihtiyaç duyuyoruz. Sloganlar üzerinden gitmemiz gerekiyor. Sözlü kültürden direkt görsel kültüre aktarılmış bir yapının ürünleriyiz hepimiz. Okuma ve yazma kültüründe gerçekten sorunlar yaşıyoruz. Kitap üretimi ve gazete okuma alışkanlığı oranları, bu acı gerçeği bir kez daha gün yüzüne çıkarıyor. Türk Birliğini ve gönül dünyasını oluşturmak için sanata ihtiyacımız var."

img_8880.jpg

AVRUPA BİRLİĞİ GEÇMİŞİN KAYMAĞINI YİYİYOR

Avrupa Birliği'nin 15. yüzyılda üretilmiş olan düşüncelerin ve felsefi tartışmaların meyvesini yediğini kaydeden Ayhan, "Bu anlamda Erasmus'un metinlerine bakmakta fayda var" şeklinde konuştu. 2005 yılında Kırgız arşivlerinde çalıştığını söyleyen Ayhan, "Geçmiş ile ilgili metin bulamadım. Az biraz Çağatayca eski metinler buldum. 3. alfabeden sonra artık biz ne üretirsek, siz o haldesiniz zihniyeti ortaya çıkıyor. Geçmişten tamamı ile kopmamak için, kitle iletişim araçlarını güçlendirmemiz gerekiyor. Türk devletleri arasında ortak haberlerin ve değerlerin güçlendirileceği belgesel kanallarının kurulması lazım. Türkistan'da kentleşme bazı noktalara kaymış durumda. Yerel basın ağları çok zayıflamış. Ortak çalışmaya girmeliyiz. Sovyetler döneminde bu konu ile ilgili ciddi çalışmalar yapılmış. Boş zamanları değerlendirme merkezleri oluşturulmuş. Bunların toplumsal ve kültürel alanlara tekrar kazandırılması Türk dünyası fikriyle şarttır. İletişim sistemlerinin ele alınıp, yeniden tartışılması gerekiyor.

KONUŞULACAKSA TÜRKİYE TÜRKÇESİ KONUŞULSUN

Türk Dili Konuşan Gazeteciler Vakfı Başkanı Naziya Joyamergen ise Konya'da olmaktan mutluluk duyduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: "Konya'ya ilk kez geliyorum. Bundan sonra sürekli Hz. Mevlana'nın diyarı Konya'ya gelmeyi düşünüyorum. Allah, Türkiye'nin eksikliğini göstermesin. Ortak bir dilde birleşilecekse, Türkiye Türkçesi'ni kullanalım. Türk devletleri birleşsin istiyoruz. Biz, bu talepleri canı gönülden istiyoruz." Türk Dili Konuşan Gazeteciler Vakfı Başkanı Naziya Joyamergen ve Ahde Vefa Turan Birliği Sosyal Dayanışma ve Eğitim Derneği Konya Şube Başkanı Harun Meral birbirine hediye takdim etti.

EMRE ÖZGÜL merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum