Tarladan toplanıyor sanata dönüşüyor

Tarladan toplanıyor sanata dönüşüyor

Selçuk Üniversitesi bünyesinde oluşturulan Süs Taşı Eğitim ve Uygulama Atölyesi’nde tarlalardan toplanan doğal taşlar işlenip ekonomiye kazandırılıyor. Atölyede eğitim ve üretim bir arada yapılıyor

Selçuk Üniversitesi Süs Taşı Eğitim ve Uygulama Atölyesi Müdürü Doç. Dr. Fetullah Arık, Konya Ovası Projesi (KOP) eylem planı kapsamında süs taşı üretimi, eğitimi ve bununla ilgili vatandaşların gelir kazanmasının amaçlandığını belirtti. Dağlık kırsal kesimde yaşayan insanların gelir düzeyini arttırılması amaçlandığını belirten Arık, "Konya’dan başlayarak dağlık kırsal kesimdeki ilçe ve köylerde atölyeler kurarak insanlara ek gelir kazandırmasını planlıyoruz. Bölgede atölyeler kurularak yerinde üretimler yapılması ve bölgede bulunan zengin doğal taş birikiminin ekonomik açıdan değerlendirilmesini amaçlıyoruz’’ dedi. Arık, "KOP kapsamında, Konya’daki maden, enerji kaynaklarının ve süs taşları potansiyeli adları altında farklı projelerle başvurduklarını fakat sadece süs taşı projesinin kabul edildiğini belirterek şunları söyledi: "KOP kapsamında birçok proje vardı fakat bölgede insanların işine yarayabilecek bir meslek olarak daha önce yapılmamış bir sektör oluşturulmak istenildiği için süs taşı projesi kabul edildi" ifadelerine yer verdi.

17-(2).jpg

İLÇELERE DE ATÖLYE AÇIYORUZ

Talep üzerine ilçelerde de atölyenin kurulduğunu belirten Arık, şunları söyledi: "Selçuk Üniversitesi bünyesinde merkez laboratuarın kuruldu. Sonrasın yerel yönetimlerin, kaymakamlıkların, halk müdürlüklerinin ve çeşitli derneklerin katkılarıyla birlikte talep olan ilçeye atölye kurulumu da dahil olmak üzere hem halkın eğitilmesi hem de oradaki insanlara iş edindirme hem de bölgede bulunan taşların potansiyelini belirleyip bu taşların değer kazanmasını sağlamak amacıyla başlatıldı. Taşkent ve Ermenek'te atölye çalışmaları devam ediyor. Geçtiğimiz yıl Taşken Belediyesi ve Taşkent Kaymakamlığı tarafından bir talep oluştu. Çeşitli derneklerin desteğiyle atölye kurulumu sağlandı. Çeşitli kasaba ve köylerden gelen vatandaşlara eğitimlerini, herhangi bir ücret almadan biz burada vermeye çalıştık. Taşkent’ten buraya getirilen vatandaşlarımız, 15 günlük süreyle atölyede doğal taşın tanınması, süs taşının tanınmasıyla ilgili eğitimler aldılar. Geçtiğimiz yıl Taşkent'te atölyeyi kurduk ve Haziran ayından itibaren üretimleri başladı. Projenin ikinci adımı olarak geçtiğimiz yıl Ermenek Belediyesi'nden gelen destek üzerinde Ermenek'te de atolce kurulması için çalışmalara başlandı. Şu anda makineleri bitti, önümüzdeki hafta da atölyenin kurulumunun gerçekleşmesini bekliyoruz. Ermenek'te kapasiteyi biraz daha genişletiyoruz, 20 ya da 25 kişilik bir grubun eğitimini gerçekleştirip Ermenek'te de üretimlere başlayacağız.2017 yılında Bozkır, Doğanhisar, Beyşehir ve Seydişehir ilçelerine de atölyeler kurulacak."

17-(3).jpg

EĞİTİM VE ÜRETİM BİR ARADA

Atölyede eğitim ve üretimin bir arada yapıldığını ifade eden Arık, konuşmasına şöyle devam etti: "Selçuk Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği bölümü öğürencilerinin atölyede uygulama derslerini ve bitirme tezlerini yaptıklarını söyledi. Arık, "Jeoloji Mühendisliği bölümü öğürencilerimizin uygulama derslerine alt yapı imkanı sağlıyoruz. Üniversitemizde öğretim görevlisi olup süs taşı hakkında çalışma ve araştırma yapmak isteyen farklı bölümlerden öğretim görevlilerimize de atölyede kullanabilecekleri imkanları sunuyoruz. Atölyede doğadan getirilen ham bir taşı süs taşı niteliği kazandırıyoruz. Tarlalarda süs taşı araştırması yapıyoruz, bu araştırma ile taşların yapısını belirleyip sert ve süs taşı olarak kullanılabilecek taşları belirliyoruz. Sonrasında atölyemizde hangi taştan ne elde edebiliriz ona bakıyoruz. Taşların dışarıdan görünümüyle içi çok farklı, bu tür doğal taşların iç dünyası farklı oluyor. Doğadan getirdiğimiz ham taşları kesmeye başladığımız zaman başlangıçta taşın içini görebilmek için bir kapak alıyoruz. Alınan bu kapağa göre öğretim modelini planlıyoruz ve o taştan ne yapılacaksa ona karar veriyoruz. Daha sonra da detaylı işlemlere geçiliyor."

17-(5).jpg

SADECE SENDE VAR

Tasarımın bir sınırının ve taşın yapısından dolayı bir eşinin daha olmadığını söyleyen Arık, "Taşlardan çıkacak modeller yapan kişinin hayal gücüne ve elinizdeki taşın ne verdiğine bağlı olarak sınırsız diyebiliriz. Doğada bulunan doğal taşlarının hiç birinin birbirine benzemez her biri farklı desen ve yapıya sahiptir. Sonuç olsak yapılan süs taşlarının da hepsi farklı oluyor. Elinize aldığınız bir süs taşı sadece sizde bulunup başka bir eşi daha olmuyor. Herhangi bir doğal süs taşının aynısından bulmak imkansız. Bu özgünlükten esinlenerek ‘Sadece Sende Var’ adında bir sloganımız da var. Özellikle takı üzerine tasarlanmış ürünler hitap ettiğimiz kitle kadınlar oluyor. Kadınlar bu konuda özgünlüğü seviyor ve kendi taktıkları bir takıyı başkasında görmek istemiyorlar. Bizim ürünlerimiz de bu konuda en üzgün ürünler diyebiliriz" dedi.

17-(6).jpg

TAŞI GETİR KOLYEYİ GÖTÜR

Atölyede KOP ve İŞKUR destekli 3 mühendisin çalıştığını belirten Artık, "İstihdam edilmiş 3 mühendis arkadaşımız sürekli olarak atölyemizde çalışıyor. Bunlardan ayrı olarak gelip çalışmalarımızda yardım eden Jeoloji mühendisi arkadaşlarımız ve süs taşına ilgisi olan yabancı uyruklu üniversite öğrencilerimiz de gelip çalışmalarımıza katılabiliyor.  Dışarıdan atolyeye gelen öğrencilerimiz mühendis arkadaşlarımızın yardımıyla istediği taştan istediği ürünü yapıp götürebiliyor. Vatandaşlarımız yolda bulduğu bir taşı buraya getirdiğinde gerekli analiz ve çalışmalar sonucu atölyemizden taştan kolye yapılmış şekilde boynuna asıp çıkabiliyorlar. Eğer isterlerse baskı makinelerimizle istenilen deseni işleyebiliyoruz" şeklinde konuştu.

17-(7).jpg

KONYADA POTANSİYEL YOK DENİYORDU

Bölgedeki diğer illerde atölye kurulmasının planlandığını ifade eden Arık, atılan bu adımların projenin büyümesi açısından önemli olduğunu kaydetti.  Süs taşı işlemeciliğinin bölgedeki potansiyeli hakkında bilgi veren Doç. Dr. Arık, şunları söyledi: "Şuana kadar hiç olmayan bir şeyi yapıyoruz. Yeni bir sektör, yeni bir iş kolu ve yeni bir meslek kazandıran bu proje istihdam açısından da son derece önemli olduğun düşünüyorum. İşsizlik seviyesi yüksek olan jeoloji mühendisli için yeni bir iş alanı oluşturulmuş durumda. Kuyumcu ve takı tasarımcılarımız için tamamen yerli, doğal kaynaklardan oluşturulmuş olan bir üretim sektörü oluşturuyoruz. Şuan takı için kullanılan doğan taşların yüzde 80-90'ı yurt dışından getiriliyor. Konya bölgesinde potansiyel hiç yok denirken biz farklı en az 10 çeşit kaliteli süs taşı olabilecek nitelikte kaynak belirledik."

17-(1).jpg

SANAYİYE GÖREV DÜŞÜYOR

Makinelerin önemli bir bölümünün bölge dışından geldiğini belirten Arık, bu makinelerin yerli imkânlarla üretilebilirliğini araştırdıklarını söyledi. Arık, "Konya sanayisi bunu yapacak güçte, ilgili olan yatırımcıları da atölyeye bekliyoruz. İstediğimiz şey el işçiliğinin ön planda olması ve makinelerin daha randımanlı çalışabilmesidir. Ülkemizde bu tarz süs taşı işleme atölyesi 10-15 civarında, bu atölyelerde kaynağı bol olan bölgelerde kurumların destekleriyle açılmış olan atölyeler. Herkes kendi yöresinde bulunan doğal taşları işleyerek ülke ekonomisine kazandırmaya çalışıyor" şeklinde konuştu.

ALİ İBİLEME merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum