Suriye'de Kaybolan Gazeteci Başar Kadumi İçin Eylem

Suriye'deki iç savaşı takip etmek için giden Başar Kadumi için gazeteci arkadaşları Suriye Başkonsolosluğu önünde eylem yaptı. Eşi Arzu Kadumi, eşine dair bu zamana kadar en küçük bir bilgiye ulaşamadığını, Cumhurbaşkanı da dahil olmak üzere çalmadık kapı bırakmadıklarını söyleyerek, "Onları da gereken girişimleri yapmadıkları için Suriye'dekilerle aynı kefeye koyuyorum." dedi.

İstanbul'daki Suriye Başkonsolosluğu önünde toplanan gazeteciler ve Kadumi ailesi seslerini duyurmak için bir kez daha kameralar karşısına geçti. Çocukları Zehra ve Enes ve eşinin gazeteci arkadaşlarını yanına alan Arzu Kadumi, ilgili makamları harekete geçmeye çağırdı. 2 yıl boyunca eşinden haber alamadığını belirten Arzu Kadumi, "Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Filistin Lideri Mahmut Abbas, Ana Muhalefet Lideri Kılıçdaroğlu ile görüştük, insanı yardım kuruluşları ile görüştük. Pek çok kişi ve kurumla konuştuk. Biz Suriye'ye Başar Kadumi ne oldu diye sorduğumuzda aldığımız cevap; hep 'bizde değil, kayıtlarda yok. Bizim elimizde değil' oldu. Ama biz biliyoruz ki Başar Halep'te kayboldu ve orada. Allah'a dua ediyoruz. Bize hayatta olduğuna dair haberler geldi ve hep bunun üzerine girişimlerde bulunduk. Ancak hep hayal kırıklığı oldu." şeklinde konuştu.

Kadumi, eşinin çalıştığı Amerikalı kuruluşa yönelik tepkisini de dile getirdi. Eşinin maaşını kaybolduktan bir süre daha almaya devam ettiğini ancak Başar Kadumi'nin savaş bölgesine hiç bir eğitim ve teknik imkan verilmeden gönderildiğini anlatan Arzu Kadumi, "Çelik yeleği, kaskı yoktu kocamın. Nisan ayına kadar maaşım ödendi ama Nisan'dan beri ödeme yapmıyorlar. Ayrıca iki yıl içinde eşimin bulunmasına yönelik hiç bir şey yapmıyorlar. O şirketi bize bu durumu yaşatanlarla aynı kefeye koyuyorum." ifadelerini kullandı.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Recep Yaşar da siyasi makamlara seslenerek artık Başar'dan bir haber beklediklerini, bunu istemenin en doğal hakları olduğunu hatırlattı. Kadumi'nin sorumluluğunun Suriye devletinde olduğunu belirten Yaşar, onu korumanın ve onunla ilgili bilgi almanın ve kendilerini bilgilendirmenin Türkiye Cumhuriyeti'nin sorumluluğunda olduğunu dile getirdi. Konuşmalar sırasında "Suriye Başar'ı bize geri ver" şeklinde slogan atıldı.

CİHAN