Dr. İbrahim Büyükeken

Dr. İbrahim Büyükeken

Şeytanla müzakare!!!

Şeytanla müzakare!!!

Ülkemiz Ramazan Bayramı'nın ardından yangın yerine döndü. Ocaklara ateş düştü. Bir haftada 10 askerimizi ve polisimizi hain saldırılarda şehit verdik. Polislerimizi uykularında şehit ettiler. Yüksek Lisansını Konya'da Selçuk Üniversite İletişim Fakültesi'nde yapan, bazı gazeteci arkadaşlarımızla dostluğu da bulunan Binbaşı Arslan Kulaksız'ı ailesinin gözü önünde şehit ettiler... Piyade Uzman Çavuş Ziya Sarpkaya'yı telefonda babasıyla konuşurken kalleşçe vurdular...

**

Ülkenin dört bir yanına şehit ateşi düştü. Analar ağladı, babalar "vatan sağolsun" dedi. Geride gözyaşı eşler dul kaldı. Yavrularımız daha çocukluklarına bile yaşayamadan, babalarına doyamadan yetim kaldı. Memleket yas evine döndü. Her günümüz şehit, her günümüz cenaze. Çektiğimiz acılara Cenab-ı Allah şahit. Hükümetten "Dünya arkamızda, herkes bize destek veriyor" açıklamaları geliyor... Aslında dünya yine arkamızdan iş çeviriyor...

**

Allah düşmanın bile dürüstünü nasip etsin derler ya. Bunlar da hainlikte, kahpelikte sınır tanımıyor. Kundaktaki 3 günlük bebekleri bile kurşunlayan bir düşmanla masaya oturmak baştan yanlıştı. Bunlarla müzakere yapmak şeytanla müzakere yapmak gibi birşeydi. Şeytanla masaya oturdunuz (!) Ve dansı baştan beri şeytan yönetiyordu. Şeytana aldandınız (!)

**

 Biliyoruz kötü niyetli değildiniz. "Kan dursun, analar ağlamasın" dediniz.. Ama saftınız ve yine yanıldınız (!). Aldatıldık (!) deyip, kurtulamazsınız bu vebalden. Binbaşı Arslan Kulaksız'ın, uykularında şehit edilen polislerimizin elleri hep yakanızda olacaktır...

**

Çözüm süreci denilen, gaflet, dalalet ve hatta ihanet sürecini eleştirenleri "kan emicikle", "kandan beslenmekle", "Terörden rant devşirmekle" suçladınız. Osmanlı Sarayı'nda "Dolmabahçe mutabakatı" yaptınız. Yetmedi 40 bin insanımızın katili bölücübaşı "Aziz" ilan ettiniz. "Barış güvercini" ilan ettiniz. 21 Mart 2013'te Diyarbakır'daki Nevruz kutlamalarında bir tane Türk bayrağı olmamasına rağmen manşetlerinizi "Barış", "Silahlara veda", "Apo İslam kardeşliği dedi" başlıkları süsledi....

**

"Meydanda bir tane bile Türk bayrağı yok" diye eleştirenleri, "Merak etmeyin seneye o meydanda bayrak olacak" diye avuttunuz. 2 Nevruz geldi geçti. Ne 2014 ne de 2015 nevruzlarında meydanlarda bir tane bayrak yoktu. Her yeri PKK paçavralarıyla ve bölücübaşının resimleriyle süslediler. Yine biz haklı çıktık. Yine siz yanıldınız. Keşke bizler haksız çıksaydık. Keşke gencecik askerlerimiz, polislerimiz, aslan gibi binbaşımız şehit olmasaydı...

**

Ama sizler, ülke elden giderken, millet feryat ederken, siyasi istikbalinizi sürdürme uğruna üç maymunu oynadız. Görmediniz, duymadınız, işitmediniz. Ta ki 7 Haziran gecesi aklınız başınıza geldi. Tek başına iktidar elden gidince "Eyvah biz ne yaptık?" dediniz. Doğu ve Güneydoğu'da devlete bağlı olan "dindar Kürtleri" terör örgütünün insafına terkettiniz. Silah zoruyla bölücü örgütünün siyasi temsilcisine oy vermek zorunda kaldılar...

**

İnsanların hayat tarzına müdahale etmeye başladınız. Beyaz Türkler, "Eyvah bunlar bizim hayat tarzımıza müdahale edecek" diye gittiler malum partiye oy verdiler. AKP seçmeni de  bütün bu yaşananlardan rahatsız oldu. Kamudaki kokuşmuşluk, yolsuzluklar, teröre verilen tavizler yüzünden "devlet elden gidiyor, ülke bölünüyor, millet perişan" diye MHP'ye oy verenler oldu. Sonuç hüsran oldu...

**

Ve şimdi dağlar, taşlar bombalanıyor. Çözüm süreci bitti açıklamaları yapılıyor.. 15 Kasım'da erken seçim var. Yeniden tek başına iktidarda olacaksınız... Erken seçim olursa mevcut Konya milletvekillerinden 5'inin listede yer almayacağı haberini aldık. Hayırlısı olur inşalllah. İnşallah, bu gaflet ve dalalet uykusundan uyanırsınız.. Bir tane bile askerimizin, polisimizin burnunun kanamasına bile tahammülümüz kalmadı. Ordu, polis, yargı, bürokrasi elinizde. Terörü şimdi bitiremeyeceksiniz de ne zaman bitireceksiniz? Artık şeytanın tuzağına düşmeyin...

Not: Bu yazımı bitirirken, Şırnak'tan 3 şehit haberi daha geldi. Askerimizin, polisimizin kanı yerde kalmasın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Dr. İbrahim Büyükeken Arşivi