Sendikal baskı doğru değil!

İstanbul ve Ankara başta olmak üzere, çoğu büyükşehirde belediyelerin el değiştirmesi ile birlikte çokça konuşulmaya başlanılan “İdeolojik düşünceden dolayı sendikal baskı” gündemdeki sıcaklığını koruyor. Memur-Sen ve Hak- İş, CHP'nin büyükşehirleri alması ile beraber, üyelerine baskıların başladığını ve binlerce üyelerinin zorla istifa ettirildiğini iddia ediyor. Siyasi düşüncesinden dolayı hiçbir çalışanın, işyerinde sendikal baskı görmesinin kabul görmeyeceğini savunan Memur-Sen Konya İl Temsilcisi Nazif Karlıer, sendikaların siyaset üstü mekanizmalar olduğunu da belirterek, “Bu ayrışmanın, baskının ve zorbalıkların kimseye faydası olmaz” diye konuştu.

“KİMSE KİMSEYİ BASKIYLA GERMESİN”

Sendikalı olmanın isteğe bağlı olduğunu söyleyen Memur-Sen Konya İl Temsilcisi Nazif Karlıer, “İnsanlar, kendi mesleklerinin daha iyi şartlarda yapılabilmesi ve gerektiğinde haklarını arayan birine ihtiyaç duydukları için sendikalı olmayı tercih ederler” dedi. “Sendika üye kayıtları da demokrasi anlayışı içerisinde yapılır” diyen Başkan Karlıer, zorla ve zorbalıkla kimsenin sendikalı yapılamayacağını aktardı. Her sendikanın bir duruşu olduğunu, kendilerinin de Memur-Sen olarak 1992 yılından beri mücadelelerini sürdürdüklerini dile getiren Karlıer, bugün itibari ile 1 milyondan fazla üyelerinin aynı çatı altında birleştiklerini ifade etti. Son seçimlerde Ankara ve İstanbul başta olmak üzere, diğer büyükşehirlerdeki belediyelerin el değiştirdiğini hatırlatan Karlıer, “Demokratik bir süreçten geçildi ve vatandaş bir tercih yaptı. Vatandaşın iradesine saygı gösterilmelidir. İdarecilerin de kendi çalışanlarına saygı duyması gerekir. Belediyelerdeki değişmeler ile birlikte yani göreve gelir gelmez, Memur-Sen'e, Hak-İş'e üye olan belediye çalışanlarına sendika değiştirme konusunda baskı gösterirseniz, istifa ettirmek isterseniz bu olmaz. İnsanlar, sendika değiştirme konusunda hürdür. Baskı ile sendika değiştirme talebi, ahlaki değildir. Bu davranış 'Biz, insanları kucaklamaya geliyoruz' anlayışı ile de bağdaşmaz. Bu baskıların bir cezası da vardır. Belediye başkanları ve diğer idareciler bir göreve geldiyse sadece hizmetlerine bakmalılardır. Çalışanlarının sendikalarına müdahale etmemelidir. Biz, bir çalışanın siyasi ideolojisi ne olursa olsun sendika değiştirme konusunda yediği baskıyı hep kınadık hep de kınarız. 3 binin üzerinde sendika üyemize baskı yaptırıldı. Hak-İş'ten yine 5 binin üzerinde üyeye baskı yapılarak, sendikalarının değiştirilmesi istendi. Böyle bir şey kabul edilemez. Kimse kimseyi germesin” şeklinde konuştu.

SENDİKALAR PARTİLERİN ARKA BAHÇESİ DEĞİL

“Konya'da bazen muhalif sendika üyelerinin dışlandığı ve baskı gördüğü haberlerini alıyoruz. Bu konu ile ilgili neler söylemek istersiniz?” sorusunu da yanıtlayan Başkan Karlıer, konuşmasını şöyle sürdürdü: “ Biz, Konya'da böyle bir şey duymadık ama yapılıyorsa kesinlikle yanlıştır. Baskı nereden gelirse gelsin, karşısındayız. Müdahale yapılmamalıdır. Kimsenin tercihine müdahale edilmemelidir. Sendika tercihi, kişisel ve hür bir haktır. Sendikalar, siyaset üstü bir kurumdur. Sendikalar, insanların bir araya gelip, hak kayıplarının önlenmesi ve mesleğini güzelce yaşatabilmeleri için ortak bir mücadele verdikleri yerlerdir. Sendikaların siyasete karışması yanlıştır. 28 Şubat döneminde 5'li çete vardı. Ne yaptılar? Siyasete karıştılar. Vatandaş, şimdi bunları hiç iyi anmıyor. Önümüzde bir 28 Şubat örneği var. Biz, bazı şeyleri kınarken kınadığımız şeyleri yaparsak bu tutumumuz doğru olmaz. Bizim tek amacımız, üyelerimizin hakkını savunmaktır. Hakkımız olanı alma gayreti içindeyiz. Sendikalar, hiçbir siyasi partinin arka bahçesi de değildir. Eğer arka bahçe olursa, sendikalar, sendika olma özelliğini kaybederler.”

EMRE ÖZGÜL

Foto altı:

Nazif Karlıer