Şehit ailesinin çaresizliği
1993 yılında şehit olan Piyade Er Yaşar İncenin ailesi ilk olarak oğullarının şehit olmadığı haberi ile daha sonrada belediyenin el kartlarını iptal etmesi haberi ile yıkıldı
ŞEHİT AİLESİNİN KATMERLİ ACISI
18 yıldır oğlunun şehit olduğunu ispatlamaya çalışan aileye bir kötü haber de belediyeden geldi. Mardin’de 1993 yılında vatani görevini yaparken kalorifer kazanının patlaması sonucu hayatını kaybeden Konyalı Piyade Er Yaşar İnce’nin ailesine bir kötü haber de belediyeden geldi. 18 yıldır oğlunun ölümünde ihmali bulunanların yargı önüne çıkartmak için mücadele eden aile, dosyanın zaman aşımına uğraması üzerine çaresiz kalırken bu kez şehir içi ulaşımda kullanması için Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen kartlarının elinden alınması ile ikinci bir acı yaşadıklarını söyledi.
MEZAR TAŞINDA BİLE ŞEHİT YAZILI
Mardin 70. Mekanize Tugayı Destek Kıtaları Komutanlığı’nda vatani görevini yaparken 23 Ağustos 1993 günü, yakmakla sorumlu olduğu kalorifer kazanın patlaması sonucu hayatını kaybeden Yaşar İnce o tarihte devlet töreniyle defnedilmiş ve mezar taşına şehit yazılmıştı.
Oğlunun şehit olmasının ardından defalarca resmi makamlara müracaat eden baba Ferit İnce, “Oğlumun şehit olmasının ardından hakkımızı aramak için mücadele ederken bizlere oğlumuzun şehit sayılamayacağı haberi geldi. Bunun için yıllardır mücadele ediyorum. Geçtiğimiz Aralık ayı içerisinde Konya’ya gelen Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a oğlumun durumunu anlatan dosyayı verdik. Ancak oradan da hiçbir yanıt gelmedi. Son olarak Diyarbakır Hava Kuvvetleri Komutanlığı 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nden 10.12.2010 tarihinde gelen yazıda kalorifer kazanın patlaması ile sorumluluğu olan Subay ve Astsubayların emekli oldukları ve görülen davanın zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle sona erdirildiği bildirildi. ” dedi.
BİZ EVLADIMIZI BU VATANA VERDİK
Oğlunun şehit olmasının ardından hem maddi hem manevi yönden büyük bir sıkıntı içerisine girdiğini ifade eden şehit annesi Fatma İnce, “Biz evladımızı bu vatan için gönderdiğimiz kutsal görevde şehit verdik. Ama devlet bize yıllarca destek olmadı. Acımızın taze olduğu günlerde sanki göz boyar gibi birkaç güzel vaadin haricinde hiçbir yetkili acımıza merhem olmadı. Bir insan hayatı bu kadar ucuz olamaz. Oğlumuzun hayatını kaybetmesi ile ilgili asker arkadaşlarının ifadeleri olmalarına rağmen tüm haklarımızın yok sayılması bizleri yıktı. Biz acımızı içimize gömdük ama bizi bu hale düşürenler, bizi gözyaşı içerisinde bırakıp gidenler, oğlumuzun şehit olmadığını ileri süren sorumlular bunun hesabını Allah katında nasıl verecek merak ediyoruz” diye konuştu.
EL KARTLARI BİLE ELİMİZDEN ALDILAR
Acılı anne ve baba oğullarının şehit olmasının ardından kendilerine verilen el kartların da belediye tarafından iptal edilmesinin ikinci bir acı olduğunu söyleyerek el kartlarını iptal eden belediyeyi kınadıklarını söyledi. Büyükşehir Belediyesi’nin kendilerinin şehit maaşı almamasını gerekçe göstererek 17 yıl önce verdiği ‘Şehit Ailesi Toplu Taşıma Kartı’nı iptal etmesinin acı bir durum olduğunu ifade eden baba Ferit İnce, “Bir yandan oğlumun hakkını aramak için çaba harcarken diğer taraftan ekonomik sıkıntı içerisine girdim. Şehit Aileleri Derneği’nin girişimiyle1994 yılında Konya Büyükşehir Belediyesi’ne müracaat ettim. Oğlum şehit olduktan sonra bana askeriye tarafından gönderilen evrakları belediyeye verdim. Belediye eşime ve bana, toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlanmam için bir kart verdi. Ancak geçtiğimiz günlerde şehit maaşı almadığım gerekçe gösterilerek kartım iptal edildi. Belediye yetkilileriyle görüştüğümde, ‘Şehit maaşı almıyorsunuz. Bu nedenle de verdiğimiz kartı iptal ediyoruz’ diyerek bize bir acı daha reva gördüler” dedi.
AVUKAT PARASI İÇİN BORÇ BİLEZİK ALDIK
Yaşadıkları ekonomik sıkıntı yüzünden çıkmaza girdiklerini ifade eden aile, “Zaten ekonomik sıkıntı içersindeyiz. Bir yandan da haftada birkaç kez hastaneye gidiyoruz. Evimiz hastaneye uzak. Yol masrafları belimizi büküyor. Belediyenin kartımızı iptal etmesi bizi çok zor durumda bıraktı. Dosyanın zaman aşımına uğradığını belirten karar çıktıktan sonra Ankara’da bir avukat tutmak istedik. Ancak avukata verecek para bulamadık. Oğlumuzun hakkını son kez aramak için bir komşudan birkaç aylığına bir adet bilezik borç aldık. Borç aldığımız bileziği bozdurup parasını avukata gönderdik son umudumuz o. Biz bu halde iken bizlere bunu reva görenleri kendi vicdanları ile baş başa bırakıyoruz” şeklinde konuştu.
Oğlunun Araplar Mezarlığı’ndaki kabrini ziyaret eden ve ‘Oğlum sen bu vatan uğruna şehit oldun ama biz senin hakkını savunamadık bizi affet’ diyerek gözyaşı döken anne Fatma İnce ve baba Ferit İnce, “Oğlumuzdan geriye sadece fotoğrafları, beresi ve şehit olduğu gün tabutuna sarılan Türk Bayrağı kaldı. Her ziyaret edişimizde yüreğimiz bir başka burkuluyor. Ama çektiğimiz bütün acıları içerimize atıyoruz” diyerek sitemlerini dile getirdi.
18 yıldır oğlunun şehit olduğunu ispatlamaya çalışan aileye bir kötü haber de belediyeden geldi. Mardin’de 1993 yılında vatani görevini yaparken kalorifer kazanının patlaması sonucu hayatını kaybeden Konyalı Piyade Er Yaşar İnce’nin ailesine bir kötü haber de belediyeden geldi. 18 yıldır oğlunun ölümünde ihmali bulunanların yargı önüne çıkartmak için mücadele eden aile, dosyanın zaman aşımına uğraması üzerine çaresiz kalırken bu kez şehir içi ulaşımda kullanması için Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen kartlarının elinden alınması ile ikinci bir acı yaşadıklarını söyledi.
MEZAR TAŞINDA BİLE ŞEHİT YAZILI
Mardin 70. Mekanize Tugayı Destek Kıtaları Komutanlığı’nda vatani görevini yaparken 23 Ağustos 1993 günü, yakmakla sorumlu olduğu kalorifer kazanın patlaması sonucu hayatını kaybeden Yaşar İnce o tarihte devlet töreniyle defnedilmiş ve mezar taşına şehit yazılmıştı.
Oğlunun şehit olmasının ardından defalarca resmi makamlara müracaat eden baba Ferit İnce, “Oğlumun şehit olmasının ardından hakkımızı aramak için mücadele ederken bizlere oğlumuzun şehit sayılamayacağı haberi geldi. Bunun için yıllardır mücadele ediyorum. Geçtiğimiz Aralık ayı içerisinde Konya’ya gelen Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a oğlumun durumunu anlatan dosyayı verdik. Ancak oradan da hiçbir yanıt gelmedi. Son olarak Diyarbakır Hava Kuvvetleri Komutanlığı 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nden 10.12.2010 tarihinde gelen yazıda kalorifer kazanın patlaması ile sorumluluğu olan Subay ve Astsubayların emekli oldukları ve görülen davanın zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle sona erdirildiği bildirildi. ” dedi.
BİZ EVLADIMIZI BU VATANA VERDİK
Oğlunun şehit olmasının ardından hem maddi hem manevi yönden büyük bir sıkıntı içerisine girdiğini ifade eden şehit annesi Fatma İnce, “Biz evladımızı bu vatan için gönderdiğimiz kutsal görevde şehit verdik. Ama devlet bize yıllarca destek olmadı. Acımızın taze olduğu günlerde sanki göz boyar gibi birkaç güzel vaadin haricinde hiçbir yetkili acımıza merhem olmadı. Bir insan hayatı bu kadar ucuz olamaz. Oğlumuzun hayatını kaybetmesi ile ilgili asker arkadaşlarının ifadeleri olmalarına rağmen tüm haklarımızın yok sayılması bizleri yıktı. Biz acımızı içimize gömdük ama bizi bu hale düşürenler, bizi gözyaşı içerisinde bırakıp gidenler, oğlumuzun şehit olmadığını ileri süren sorumlular bunun hesabını Allah katında nasıl verecek merak ediyoruz” diye konuştu.
EL KARTLARI BİLE ELİMİZDEN ALDILAR
Acılı anne ve baba oğullarının şehit olmasının ardından kendilerine verilen el kartların da belediye tarafından iptal edilmesinin ikinci bir acı olduğunu söyleyerek el kartlarını iptal eden belediyeyi kınadıklarını söyledi. Büyükşehir Belediyesi’nin kendilerinin şehit maaşı almamasını gerekçe göstererek 17 yıl önce verdiği ‘Şehit Ailesi Toplu Taşıma Kartı’nı iptal etmesinin acı bir durum olduğunu ifade eden baba Ferit İnce, “Bir yandan oğlumun hakkını aramak için çaba harcarken diğer taraftan ekonomik sıkıntı içerisine girdim. Şehit Aileleri Derneği’nin girişimiyle1994 yılında Konya Büyükşehir Belediyesi’ne müracaat ettim. Oğlum şehit olduktan sonra bana askeriye tarafından gönderilen evrakları belediyeye verdim. Belediye eşime ve bana, toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlanmam için bir kart verdi. Ancak geçtiğimiz günlerde şehit maaşı almadığım gerekçe gösterilerek kartım iptal edildi. Belediye yetkilileriyle görüştüğümde, ‘Şehit maaşı almıyorsunuz. Bu nedenle de verdiğimiz kartı iptal ediyoruz’ diyerek bize bir acı daha reva gördüler” dedi.
AVUKAT PARASI İÇİN BORÇ BİLEZİK ALDIK
Yaşadıkları ekonomik sıkıntı yüzünden çıkmaza girdiklerini ifade eden aile, “Zaten ekonomik sıkıntı içersindeyiz. Bir yandan da haftada birkaç kez hastaneye gidiyoruz. Evimiz hastaneye uzak. Yol masrafları belimizi büküyor. Belediyenin kartımızı iptal etmesi bizi çok zor durumda bıraktı. Dosyanın zaman aşımına uğradığını belirten karar çıktıktan sonra Ankara’da bir avukat tutmak istedik. Ancak avukata verecek para bulamadık. Oğlumuzun hakkını son kez aramak için bir komşudan birkaç aylığına bir adet bilezik borç aldık. Borç aldığımız bileziği bozdurup parasını avukata gönderdik son umudumuz o. Biz bu halde iken bizlere bunu reva görenleri kendi vicdanları ile baş başa bırakıyoruz” şeklinde konuştu.
Oğlunun Araplar Mezarlığı’ndaki kabrini ziyaret eden ve ‘Oğlum sen bu vatan uğruna şehit oldun ama biz senin hakkını savunamadık bizi affet’ diyerek gözyaşı döken anne Fatma İnce ve baba Ferit İnce, “Oğlumuzdan geriye sadece fotoğrafları, beresi ve şehit olduğu gün tabutuna sarılan Türk Bayrağı kaldı. Her ziyaret edişimizde yüreğimiz bir başka burkuluyor. Ama çektiğimiz bütün acıları içerimize atıyoruz” diyerek sitemlerini dile getirdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.