Ramazan iyi değerlendirilmeli

Ramazan iyi değerlendirilmeli
"Ramazan ayının önemi ve faziletinin büyük olduğunu ve günahlardan arınma ayıdır" diyen Şükrü Özbuğday, Müslümanların Ramazan ayını fırsat bilerek iyi değerlendirmesi gerektiğini söyledi
SUNUŞ...
Konya İl Müftüsü Şükrü Özbuğday, Ramazan ayının önemi ve faziletine dikkat çekerek, "Müslümanlar için birçok önemi ve fazileti bulunan Ramazan ayına maddi ve manevi olarak hazırlanılması gerekiyor. İnsanlar özellikle manevi yönden, kendilerini nefis muhasebesine çekmelidirler. Ramazan ayının niyetini şimdiden yaparak, Ramazanı nasıl geçireceklerini şimdiden belirlemelidirler" dedi. Ramazan ayının komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi açısından büyük önem arz ettiğini de belirten Şükrü Özbuğday, "Özellikle büyükşehirlerde gittikçe zayıflayan komşuluk ilişkilerinin sağlamlaştırılması, kul hakkı bilincinin insanlarda oluşması ve gençliğimizin içinde bulunduğu boşluktan kurtarmak için Ramazan ayını iyi değerlendirmeliyiz. Ramazan ayının faziletinden yararlanmak için gündüzleri oruçlu, geceleri ise namaz ve dualarla geçirmeliyiz. İbadetlerimizin sevabı daha fazla olması için namazlarımızı cemaatle kılmaya özen göstermeliyiz. İl Müftülüğümüz Ramazan ayı programıyla insanların dolu dolu bir ay geçirmesini sağlayacak " diyor...


*ŞÜKRÜ ÖZBUĞDAY KİMDİR?
-1953 yılında Konya'da doğan Şükrü Özbuğday, ilköğretimi Konya'da okuduktan sonra Kapu Camii imamı merhum Cemil Efendi'den hafızlığını bitirerek ve kıraat dersleri aldı. 1974 yılında Konya İmam Hatip Okulu'ndan mezun olan Özbuğday, Konya Yüksek İslam Enstitüsü'ne girip 1978 yılında mezun oldu. Yüksek İslam Enstitüsü'nde talebeyken imam hatiplik görevini de sürdüren Şükrü Özbuğday, enstitü mezuniyeti sonrası Konya'nın Cihanbeyli ilçesinde 2 yıl Müftülük görevi yaptı. Diyanet İşleri Başkanlığı Hakesi Müftü ve Vaiz İhtisas Merkezi'ni bitiren Özbuğday, burada bir süre hocalık yaptıktan sonra Avustralya Sidney şehrinde 3 yıl Din Hizmetleri Ataşeliği görevinde bulundu. Sidney kentindeki görevinden sonra Konya Meram ilçe Müftüsü olan Şükrü Özbuğday, bu görevinden sonra Diyanet İşleri Başkanlığı'nın en yüksek karar ve danışma organı olan Din İşleri Yüksek Kurulu'nda 14 yıl üye olarak çalıştı. 2008 yılından bu yana Konya İl Müftülüğü görevini sürdüren Şükrü Özbuğday, evli ve 3 çocuk babası.

Konya İl Müftüsü Şükrü Özbuğday ile Ramazan ayı ve faziletleri üzerine...


*Müslümanlar için Ramazan ayının önemi ve fazileti nelerdir?
-Ramazan ayının dini hayatımızda çok önemli bir yeri ve değeri vardır. Çünkü Ramazan 12 ayın içerisinde en kıymetli zaman dilimidir. Bu nedenle ayların sultanı olarak tasnif edilir. Ramazan ayının bu değeri ve kıymeti; bütün insanlığı kurtuluş rehberi olarak ve hakkı batıldan ayırt etmek içi gönderilen Kur'an-ı Kerim bu ay içerisinde insanlığa indirilmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Nitekim Bakara Suresi'nde bu açıkça ifade edilir. Yani Ramazan ayının kıymeti, Kur'an-ı Kerim'in bu ay içerisinde indirilmesinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca bu ay içerisinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi bulunmaktadır. Ramazan ayına değer veren sebeplerden ikincisi budur. Diğer bir sebep de İslam Dini'nin 5 temel şartından biri olan oruç tutma ibadeti bu aya tahsis edilmesidir. Oruç ibadetinin Ramazan ayında yerine getirilmesi gerekir. Bu da Kur'an Kerim'de açıkla belirtilir. Ayette, 'kim Ramazan ayına yetişirse oruç tutsun' denilir. Ramazan ayı günahlardan arınma ayıdır. Hadis-i Şerif'lerde de Ramazan ayının fazileti ve önemi vurgulanır. Hadislerde Ramazan ayında, rahmet ve cennet kapılarının açıldığı, azap ve cehennem kapılarının kapandığı rivayet edilir. Bu ay içerisinde insanları kötülüğe götüren şeytanların zincirlere vurulduğu hadislerde belirtilir. Peygamberimiz (SAV) bu ay içerisinde Vahi Meleği Cebrail ile karşılıklı Kur'anı-ı Kerim okur ve dinlerlerdi. Biz buna mukabele diyoruz. Mukabele terimi buradan gelmektedir. Biz de camilerimizde Ramazan ayı boyunca mukabele yapacağız. Ayrıca Peygamberimiz bir diğer hadislerinde şöyle buyurur, "Eğer ümmetim Ramazan ayının kıymetini bilmiş olsalardı değil bir ayı, bütün bir yılı Ramazan olmasını arzu ederlerdi" diyor. Peygamberimiz Ramazan ayına özel bir önem vermiştir. Bu ay içerisinde ibadete yoğunlaştığı, daha fazla hayır, hasenat yaptığı, fakir ve yoksulları gözettiği bilinmektedir. Ayetlerde ve Peygamberimizin hayatında görüldüğü gibi Ramazan ayına çok büyük bir önem verilmiştir. Bu nedenlerden dolayı Ramazan ayının önemi ve fazileti büyüktür.
*İslam Dini açısından büyük önemi ve fazileti olan Ramazan ayına yaklaşırken Müslümanların nasıl bir hazırlık yapmaları gerekiyor?
-Ramazan özel bir misafir olduğuna göre, bu özel misafire özel hazırlıklarla karşılanmalıdır. Bizim geleneğimizde de Ramazan ayına özel bir önem verilir. Bu özel önem içerisinde maddi ve manevi olarak tüm Müslümanlar hazırlıklarını yapmalıdır. Mesela maddi olarak, ev ve camilerde temizlik, Ramazan ayına özel olmak üzere evlerde bir tarım yiyecek ve gıda hazırlıkları yapılır. Manevi olarak da hazırlıklı olmak gerekir. Her şeyden önce Ramazan ayına yaklaşırken insanlar kendini nefis terbiyesi muhasebesine tabi tutarak; Ramazan ayını nasıl geçirmeliyim, bu ayın en şekilde nasıl değerlendirmeliyim ve bu ayın fazileti, bereketinden en şekilde faydalanmak için neler yapmalıyım gibi diye Müslümanlar kendini maddi yönden önce manevi olarak hazırlamalıdır. Ramazan ayının en iyi şekilde değerlendirilmesi için bu manevi hazırlık zorunludur. Ramazan ayı sayılı gün çabuk geçiyor, nitekim Kur'anı-ı Kerim'de de bu ay için sayılı gün değerlendirmesi yapılır. Ramazan ayı öncesi aklımızı ve gönlümüzü rahatlatıp neler yapacağımızı düşünmeliyiz. Niyetimizi şimdiden yaparak, temiz bir şekilde Ramazan ayına girmeliyiz.
*Ramazan ayının faziletinden yararlanmak isteyen bir Müslüman bu ayı nasıl idrak etmelidir?
-Biraz önce söylediğim gibi sevgili Peygamberimiz (SAV), Ramazan ayına özel bir önem verdi. Hz. Ayşe'nin bize anlattığına göre; "Allah Resulü, diğer aylara nazaran Ramazan'ı daha çok ibadetle geçiriyor. Ramazan içerisinde de son 10 gününü daha çok ibadetle idrak ederdi. Kur'an-ı Kerim okurdu. Hayır ve hasenatlara daha çok önem verirdi" diyor. Bizlerde Peygamber Efendimizin yolundan gittiğimiz için Peygamber Efendimizi örnek alarak, Ramazan ayının bereketinden ve faziletinden yararlanmak için ibadetle geçirmeliyiz. Gündüzleri oruç tutarak, geceleri de dua ve namaz kılmalıyız. Vakit namazlarımızı cemaatle kılmaya önem vermeliyiz. Bu ay içerisinde bol bol Kur'an-ı Kerim okumalıyız. Akşamları teravih namazını da mümkün mertebe cemaatle kılmalıyız. Tabi burada mazereti olanlar buna zorunlu değiller. Peygamber Efendimiz, bir hadislerinde oruçla ilgili olarak "Kim inanarak ve sevabını Allah'tan umarak oruç ibadetini yerine getirirse, geçmiş günahları bağışlanır" buyuruyor. Bir diğer hadiste de geceleri ibadetle geçiren insanların geçmiş günahları bağışlanır deniyor. Bu nedenle bol bol tövbe ve dua etmeliyiz. Biz Müslümanlar günahlarımızdan arınmak ve Ramazan ayının faziletinden yararlanmak için bunları yapmalıyız. Bu ayı boş geçirmeyip, faziletinden yararlanmalıyız.
*Sadece Ramazan ayı içerisinde kılınan teravih namazının dinimizdeki yeri ve fazileti nelerdir?
-Teravih namazı sünnet-i müekkededir. 20 rekat olan teravih namazının cemaatle kılınması ise kifai sünnettir. Bu önemlerinden dolayı teravih namazı cemaatle birlikte kılınmalıdır. Peygamber Efendimiz kendileri teravih namazı kılmış bizimde kılmamızı tavsiye etmiştir. Teravih namazının sosyal ve dini açından da birçok fazileti bulunuyor. Teravih sosyal anlamda insanların bir araya gelmesini sağlıyor. Mesela teravihte insanlar bir araya gelip sohbet ediyor. İnsanlar iftarda çok yemek yiyorlar. Teravih namazı insanların rahatlamasını sağlıyor. Zaten teravih, rahatlama demektir. Aynı zamanda teravih namazının kılınması Ramazan ayının gecelerinin ibadetle geçirilmesini sağlamış oluyor. Ancak burada önemli bir durum var. Oda teravih namazı kılınırken dikkat edilmelidir. Kırat ve cemaat durumu bozulmamalıdır. Yani teravih namazı nasıl kılınırsa kılınsın düşüncesi doğru değildir.
*Konya İl Müftülüğü'nün Ramazan ayına özel yapmayı planladığı programları neler?
-Müftülüğümüz Ramazan ayına mahsus olmak üzere özel programlar hazırladı. Her şeyden önce Ramazan ayında irşat hizmetlerimiz daha da yoğunlaşıyor. Hem kendi vaizlerimiz hem de ilahiyat fakültesinden, Selçuklu Eğitim Merkezi'nden ve emekli hocalarımızı da devreye koyarak bir ekip oluşturduk. Bu vaaz ekibi olacak. Teravih ve öğle namazından önce çeşitli camilerde vaaz edecekler. Diyanet İşleri Başkanlığımız, Ramazan ayında komşuluk konusunun bolca işlenmesini istedi. Biz de bu amaçla; Ramazan ve komşuluk, sılairahim ve komşuluk, merhamet ve komşuluk, modern hayatta komşuluk, Ramazan ve merhamet, dinimizde komşu hakları ve adabı, komşuluk ve hoşgörü, İslam'da komşuluk ilişkileri, oruç - iftar ve komşuluk, cami ve çevresinde merhamet örnekleri, zekat ve sadaka ile merhamet ilişkisi gibi konuları ağırlıklı olarak işleyeceğiz.  Ayrıca tüm camii ve Kur'an kurslarımızda mukabele okunacak. Her camii ve Kur'an kursumuzda en az bir hatim okunacak. Geçen yıllarda olduğu gibi bu yılda Müftülüğümüz, 'Ramazan ayı Müslüman'ın Kur'an ile yeniden buluşması' olduğunu vurgulayacağız. Böyle bir sloganımız var yıllardır bunu yapıyoruz bu yılda yapacağız. Kur'an-ı Kerim'in insanlara neler anlattığını söyleyeceğiz. İnsanlar Kur'an-ı Kerim'in metnini okuyoruz ama verdiği mesajı tam bilmiyoruz. Bunun için camii ve Kur'an kurslarında, Kur'anı Kerim'in mealli açıklaması verilecek. Müftülüğümüzün Ramazan ayına özel bir diğer programı da 38 camimizde hatimli teravih namazı kılınacak. Hangi camilerde hatimli teravih namazı olduğunu tüm insanlara duyuracağız. Mesela merkez ilçelerden, Selçuklu'da; Karaali Camii, Akabe Camii, Bilali Habeşi Camii, Merkez Selçuklu Camii ve Otogar Zeki Altındağ Camii'nde, Meram'da da; Kapu Camii, Konevi Camii, Akkabak Mehmet Ağa Camii, Hz. Ebubekir Camii, Karatay'da ise; Bulut Camii ve Müstevit Camii'nde teravih namazları hatimli kılınacak. Konya'da geçmişten beri gelen bir gelenektir, teravih namazlarının hatimli kılınması. Yine yerel ve ulusal gazete ve televizyonlarda geniş kitlelere dini muhtevada aydınlatmak için bize başvururlarsa elimizden geleni yapacağız. Yayınlar yoluyla insanları dini muhtevada bilgilendiriyoruz, mesela Ramazan ayı içerisinde verilen fitrenin en az miktarını insanlara duyurduk. Buradan da insanlara bir kez daha duyuralım fitrenin en düşük miktarı 7.50 TL olarak belirlendi. Tabi bu en alt sınır, kendi bütçesi ve gelirine göre insanlar daha fazla fitre verebilirler. Ayrıca bu Ramazan ayı boyunca da sabah ezanını imsak vaktinde okunacak. Görme engelli vatandaşlarımızın ve saate bakmayı unutan insanların zor durumda kalmamaları için sabah ezanını imsak vaktinde okutulacak.
*İnsanların gittikçe önem vermemeye başladığı kul hakkı bilincinin oluşması için nelerin yapılması gerekiyor?
-Ramazan ayının insanlarda kul hakkı bilincinin tekrardan oluşması için vesile olmasını istiyoruz. Kul hakkı bilincinin oluşması için maddi yaptırımlarla olacak bir şey değil. İnsanlar kimsenin olmadığı yerde de kendisini frenleyecek bir güce sahip olması gerekiyor. Bu bilinçte Allah (CC) korkusu ile olacaktır. Yani insan bu dünyada yapılan tüm davranışların ahirette karşısına çıkacağını bilmesi gerekiyor. Kul hakkı sadece tövbe edilerek af edilecek bir günah da değil. Bu günahın affı, hakkı yenen insanın hakkı verilerek olacaktır. Ramazan ayı içerisinde yapacağız vaazlarda bu konunun da üzerine duracağız. Ramazan ayı içerisinde iftar vaktine yakın saatlerde trafikte yaşanan olumsuz durumlar ortaya çıkıyor. Bunun temelinde de kul hakkı var. Trafikte insanlar karşısındakinin hakkına girerse bu kul hakkı olur. Oruç tutarken günaha girmemiz gerekiyor. Kardeşlerimize trafikte sabır ve anlayış tavsiye ediyoruz. Ama Ramazan aylarında sosyal yaşamda suç oranlarında çok büyük bir düşüş meydana geliyor. İnsanlar Ramazan ayı içersinde daha az suç işleniyor. Bunu Emniyetin raporlarından görmek mümkün. Ramazan ayının bu özelliğini en iyi şekilde değerlendirirsek, kul hakkı gibi önemli konularda insanlara iyi bir bilinç kazandıracağımızı umuyorum. Ramazanın ayının; alkol, sigara ve uyuşturucu gibi kötü alışkanlıkları bırakmalarına vesile olmasını amacı içindeyiz.
*İnsanların gün içinde birbirlerine karşı gerginliklerini ortadan kaldırmak için Ramazan ayı vesile olabilir mi bunun için neler yapılması gerekiyor?
-Ramazan ayının fazileti ve öneminden söylerken bu ay insanların kendini düzeltmelerine vesile olacaktır. Ramazan ayında insanlar birbirlerine karşı daha yumuşak ve hoşgörülü oluyorlar. Bu olumlu durumu davranışa dönüştürmeliyiz. Tabi gergin olan insanlar da olacak ama diğer insanlarda bu gergin kardeşlerimizi sakinleştirerek böyle yapmaması gerektiğini belirterek, sosyal yaşantımızda gerginliği ortadan kaldırabileceğizdir. Tolum içinde konuşmalarımızda bunu vurgulayacağız. Din görevlisi arkadaşlarımız bunun yapacaklar.
*Gençliğin içinde bulunduğu olumsuz durumdan ve kültür yozlaşmasından gençliği kurtarmak için Müftülük neler yapıyor ve yapmayı planlıyor?
-Biz bütün insanlara genç, yaşlı veya kadın olsun ayırt etmeksizin dikkate alıyoruz. Ama özellikle gençlere önem veriyoruz. Çünkü gençliğimiz kötü durumdalar. Bu sene özellikle teravih namazlarında gençlerimizi camilerimize çekmek için elimizden geleni yapacağız. Camiye gelen gençleri ve çocukları yönelik konuşmalar yapacağız. Bunun gayreti içinde olacağız. Camilerde halkımızı uyararak camiye gelen çocuk ve gençlerimize sert davranmamalarını isteyeceğiz. Özellikle yaşlılarımız camii içinde ses yapan veya istenmeyen bir şey yapan çocuklara ve gençlere kızıyor. Bu durum da çocuğun bir daha camiye gelmesini engel teşkil ediyor. Böyle bir durum yaşadığı için camiden soğan bir daha camiye gitmeyen çok insan duydum. Bunu önlemek istiyoruz. Gençlerimizi ve çocuklarımız camiden soğutmayacağız. Gençlerin ve çocukların camiye alışmalarını sağlayacağız. İnşaallah bu Ramazanda da camilerimizin dolup taşacağına inanıyorum. Özellikle teravih namazlarımıza gençlerin daha önem verdiğini göreceğiz. Gençliğimizin içinde bulunduğu olumsuz durumu onlara anlatarak onları kendi öz değerlerine göre yetişmelerini sağlayacağız.
*Özellikle büyükşehirlerde zayıflayan komşuluk ilişkilerine yönelik ne tür faaliyetler yürütülecek?
-Büyükşehirlerde maalesef komşuluk ilişkileri zayıflıyor ve ihmal ediliyor. Büyükşehirlerin dezavantajı sonucu ve hayatın hızlı akması komşuluk ilişkilerin zedelenmesine neden oluyor. Tabi bu demek olmuyor ki komşuluk ilişkileri bitti, rafa kaldıralım. Böyle bir şey yok. Biz az önce belirttiğim gibi Diyanet İşleri Başkanlığımızın aldığı kararla camilerimizdeki vaazlarda komşuluk ilişkilerinin tüm boyutlarını ele alacağız. Bu vaazların komşuluk ilişkilerinin tekrardan gelişmesi için faydalı olacağını düşünüyorum. Biz nerede olursak olalım çevremizdeki insanlarla komşu olmalıyız. Peygamber Efendimiz bir hadislerinde şöyle buyurur: "Cebrail bana komşu hakkında o kadar tavsiyede bulundu ki neredeyse komşunun komşuya mirasçı olacağını zannettim" Komşulukla ilgili birçok ayet ve hadis var. Komşularımızın yanında olmalıyız, onlarla iletişimimizi hiç bir an bitirmemeliyiz. Onları ziyaret etmeliyiz. Ramazan ayı içinde yapılacak olan sohbet ve vaazlarda komşuluk ilişkileri üzerine her şeyi insanlara anlatacağız. Camilerde kılınan namazlarda komşularımızla olan tanışıklığımızı artıracaktır diye düşünüyoruz.
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.