Polisler İle Avukatlarından Üç Ayrı Suç Duyurusu

Sahur vaktinde gözaltına alınıp serbest bırakılan bazı emniyet mensupları ile avukatları, üç ayrı suç duyurusunda bulundu. 'Paralel yapılanma' içinde olmakla suçlanan polislerin, şerefli devlet memurları ve vatan evlatları olduğunu belirten...

Sahur vaktinde düzenlenen operasyonla gözaltına alınan bazı polisler ile avukatları, Çağlayan'da bulunan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na üç ayrı suç duyurusunda bulundu. Polisler ve avukatları, daha sonra da adliye çıkışında basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, Emniyet Amiri Gafur Ataç, Selman Yuyucu, Kürşat Durmuş ve Avukat Ömer Turanlı katıldı. Açıklamaya polis yakınları ile aynı soruşturma kapsamında serbest bırakılan Emniyet Müdürü Ömer Köse de destek verdi.

Polisler gözaltında bulundukları sırada emniyette ve savcılıkta kendilerine yöneltilmeyen suçlamaların basına sızdırıldığını belirten Ömer Turanlı, bu bilgi ve belgeleri basına sızdıran emniyet mensupları ile bunları yayınlayan basın kuruluşları hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.

Avukat Turanlı, Sabah Gazetesi, A Haber TV ve Yeni Asır gazetesi ile bunlara ait facebook ve twitter adreslerinde yayınlanan "Paralel casusların ipliği pazara çıktı" haberi ile ilgili olarak haber içeriğinde 'Selam-Tevhid/Kudüs Ordusu' terör örgütü soruşturmasını yürüten polisler aleyhinde sözde Başbakan'ın ve MİT Müsteşarı'nın dinlenildiği algısı oluşturulduğunu söyledi. Bu belgenin gözaltı esnasında polislere gösterilmediği halde bu medya kuruluşlarına servis edildiği, bundan dolayı yalan haber yapıldığını belirten Turanlı, bu konuşma tapelerini yayınlayanlar ile bu belgeleri medyaya servis eden İstanbul Emniyet Müdürlüğü personeli hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.

5 Ağustos 2014 tarihli Sabah gazetesinde "Sabah, paralel yapının usulsüz dinleme belgelerine ulaştı. Başbakan Erdoğan'ın somalı ve Filistin liderleri ile yaptığı 'Devlet sırrı' görüşmeler de kayıt altına alındı. MİT müsteşarı Fidan ise 'Emin' kod adı ile dinlendi.' şeklinde haber yapılmıştı.

Gözaltına alınan polislerin, kesinlikle cemaat ya da tarikat üyesi veya son dönemdeki popüler ismi ile sözde 'paralel yapılanma' üyesi olmadığını belirten Turanlı, "Müvekkillerimiz, hukuk çerçevesinde kanunları uygulayan, savcı talimatları ve hakim kararlarını yerine getiren şerefli devlet memurları ve vatan evlatlarıdırlar. Ayrıca müvekkillerimiz hakkında yürütülen soruşturma kesinlikle emniyet içindeki sözde paralelcilere yönelik bir soruşturma değildir. Soruşturma esnasında da ve gözaltında da bu yönde bir soru ve isnatta da bulunulmamıştır. Müvekkillerimizin bildiği ve delilleri ile ortaya koyduğu tek paralel yapılanma PKK/KCK terör örgütüdür. Ayrıca devlet içine sızmaya çalışan ve devletin kılcallarına nüfuz etmeye çalışan en büyük yapılanma 'Selam-Tevhid/Kudüs Ordusu' terör örgütüdür." açıklamasını yaptı.

Avukat Ömer Turanlı, ayrıca 22 Temmuz operasyonu ile ilgili olarak bugüne kadar özellikle belli medya kuruluşları tarafından 'Emniyet içindeki paralel polislere operasyon' şeklinde yalan haber yapıldığını söyledi. Turanlı, bu şekilde haber yayıp yayınlayanlar hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı. Turanlı "Bir daha gerek yazılı, gerekse görsel medyada 'Paralel yapı', 'Paralel devlet', 'Paralel devlete ait polisler', 'Paralel soruşturma' gibi ifade ve beyanların kullanılmaması için tedbir talep ettik." dedi.

Bu konu ile ilgili yapılan suç duyurusu dilekçesinde ise hükümet yanlısı haber yaptığı iddia edilen medya kurumlarının, 'Örgüt içerisindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek, örgüt üyeliği, görevi kötüye kullanma, iftira, hakaret ve suç uydurma' suçunu işledikleri iddia edildi. Dilekçede şüpheliler arasında Yeni Şafak, Sabah, Star, Takvim, Yeni Akit, Akşam, Türkiye ve Milat gazeteleri ile İhlas Haber Ajansı, Haber 7, Habertürk, Vatan ve Vakit gazeteleri ile TRT Haber kuruluşlarına ait internet siteleri yer aldı.

Bu sırada aynı operasyon kapsamında serbest bırakılan Emniyet Müdürü Ömer Köse da basın mensuplarının soruları üzerine kısa bir açıklama yaptı. Köse, "Bu dosyanın altında imzası bulunan belki 150 evrakın üzerinde imzası bulunan Bekir Altun hakimimizdir. Şu anda mevcut irade tarafından atanan 6 Sulh Ceza Hakinden birisidir. O yüzden bence bu dosyaya, doğru olduğuna inanan herkes sahip çıkıyor. Aslında bu sahip çıkma, bir iki kanal ya da bir iki kesimden değil herkes tarafından yapılmalıdır. Biz millet adına çalıştık. Zannediyorum millet çalışılan casusluk dosyasını tam anlayamadı. Anlaşıldıkça anlayan kitlesinin büyüyeceğini düşünüyorum. " diye konuştu. CİHAN

Kaynak: