Özümüze dönmeliyiz
BİLKAD Salı Sohbetlerine konuşmacı olarak katılan Araştırmacı Yazar Mustafa Everdi, Türkiyenin gelişmesi için kendi öz kültürüne dönmesi gerektiğini söyledi
Bilgi, Kültür, İletişim ve Araştırma Derneği (BİLKAD)’ın her hafta Salı günleri düzenli olarak yaptığı Salı söyleşilerinin bu haftaki konuğu, Araştırmacı-Yazar Mustafa Everdi oldu. Gençlere “Darbeler ve Hukuk Evreni” konulu konferans veren Mustafa Everdi, İslam tarihinden örnekler vererek seçimlerin önemini anlattı. Hz. Muhammed (SAV)’in vefatının ardından göreve gelen halifelerin tamamının seçimle iş başına getirildiğini anlatan Mustafa Everdi, Osmanlı Devleti döneminde de yöneticilerin seçimle belirlendiğini söyledi.
Osmanlı padişahlarının hukuki yönetimin yanı sıra eğitime de büyük önem verdiğine dikkat çeken Everdi, “Osmanlı padişahlarından 2. Abdülhamit, o dönemin en modern eğitim merkezlerini kurmuştur. Görevde olduğu 31 yıl boyunca savaşmadan, ülkeyi modernize eden, barışçıl bir rejim izlemiştir. Bu dönemde Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) oluşturulmuştur. 2. Abdülhamit’in barışçıl bir yönetim sergilemeye çalışmasına rağmen bazı sözde aydınlar, devlet elden gidiyor diye ayaklanma çıkarmışlar ve 2. Meşrutiyet ilan edilmiştir. Bu yapılan ilk darbedir” diye konuştu.
JÖN TÜRKLER YIKILMA SÜRECİNİ HIZLANDIRDI
Osmanlı Devleti’nin yıkılma sürecinde Avrupa’da eğitim gördükten sonra tekrar Osmanlı topraklarına gelen ve Jön Türk olarak adlandırılan Türklerin büyük etkisi olduğunu dile getiren Araştırmacı-Yazar Everdi, o zamanki Jön Türklerin bugün halen ülke yönetiminde etkin olduklarını ifade etti.
Jön Türklerin bugün televizyonu kullanarak kültürel değerleri yok etmeye çalıştığına dikkat çeken Mustafa Everdi, “Bin bir gece gibi hikayeler, topluma çarpıtılarak aksediliyor. Kültür yozlaşması yapılıyor. Bu masalların aktörlerini yakın dönem siyasi tarihimize uyarlarsak, 1946 yılına kadar Şehriyar dönemi yaşanıyor. Tek partili rejim, Şehriyar’ın yaptığı gibi kendi istek ve arzuları doğrultusunda hareket ediyor. 1946 sonrasında çok partili rejime geçişle birlikte Şehrazat gün yüzüne çıkıyor ve bin bir gece masallarını anlatmaya başlıyor. Bu dönemde Türkiye’nin çok partili rejimle birlikte kalkınma sürecine girdiğini ifade ediyor. 1960 darbesi de Şehriyar metodunu ifade ediyor. Ancak, 3 yıl süren bin bir gece masallarının da sonuna gelinmiş durumda. Bugün başörtüsünün bir sorun olarak önümüze sunulması Şehriyar’ın Şehrazat’a verdiği bir cezadır. Türkiye halen 2. Abdülhamit siyasetini aşamamıştır” dedi.
Türkiye’nin yükselişinin özüne dönmekle mümkün olacağını ifade eden Araştırmacı-Yazar Mustafa Everdi, “Kendi medeniyetimizden hareketle, kendi kültürümüzü ortaya koyarak gelişme göstermeliyiz” diyerek sözlerini tamamladı.
Osmanlı padişahlarının hukuki yönetimin yanı sıra eğitime de büyük önem verdiğine dikkat çeken Everdi, “Osmanlı padişahlarından 2. Abdülhamit, o dönemin en modern eğitim merkezlerini kurmuştur. Görevde olduğu 31 yıl boyunca savaşmadan, ülkeyi modernize eden, barışçıl bir rejim izlemiştir. Bu dönemde Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) oluşturulmuştur. 2. Abdülhamit’in barışçıl bir yönetim sergilemeye çalışmasına rağmen bazı sözde aydınlar, devlet elden gidiyor diye ayaklanma çıkarmışlar ve 2. Meşrutiyet ilan edilmiştir. Bu yapılan ilk darbedir” diye konuştu.
JÖN TÜRKLER YIKILMA SÜRECİNİ HIZLANDIRDI
Osmanlı Devleti’nin yıkılma sürecinde Avrupa’da eğitim gördükten sonra tekrar Osmanlı topraklarına gelen ve Jön Türk olarak adlandırılan Türklerin büyük etkisi olduğunu dile getiren Araştırmacı-Yazar Everdi, o zamanki Jön Türklerin bugün halen ülke yönetiminde etkin olduklarını ifade etti.
Jön Türklerin bugün televizyonu kullanarak kültürel değerleri yok etmeye çalıştığına dikkat çeken Mustafa Everdi, “Bin bir gece gibi hikayeler, topluma çarpıtılarak aksediliyor. Kültür yozlaşması yapılıyor. Bu masalların aktörlerini yakın dönem siyasi tarihimize uyarlarsak, 1946 yılına kadar Şehriyar dönemi yaşanıyor. Tek partili rejim, Şehriyar’ın yaptığı gibi kendi istek ve arzuları doğrultusunda hareket ediyor. 1946 sonrasında çok partili rejime geçişle birlikte Şehrazat gün yüzüne çıkıyor ve bin bir gece masallarını anlatmaya başlıyor. Bu dönemde Türkiye’nin çok partili rejimle birlikte kalkınma sürecine girdiğini ifade ediyor. 1960 darbesi de Şehriyar metodunu ifade ediyor. Ancak, 3 yıl süren bin bir gece masallarının da sonuna gelinmiş durumda. Bugün başörtüsünün bir sorun olarak önümüze sunulması Şehriyar’ın Şehrazat’a verdiği bir cezadır. Türkiye halen 2. Abdülhamit siyasetini aşamamıştır” dedi.
Türkiye’nin yükselişinin özüne dönmekle mümkün olacağını ifade eden Araştırmacı-Yazar Mustafa Everdi, “Kendi medeniyetimizden hareketle, kendi kültürümüzü ortaya koyarak gelişme göstermeliyiz” diyerek sözlerini tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.