Organlarınızı bağışlayın

Organlarınızı bağışlayın

Türkiye'de organ bekleyen hasta sayıları giderek artarken, yapılan organ bağışları ihtiyacı karşılamakta yetersiz kalıyor. Prof. Dr. Alper Demirbaş ülkemizde organ bağışlarının azlığına dikkat çekerek organ bağışı konusunda çağrıda bulundu

Özel bir hastanenin Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş, “Temel olarak üzerinde uğraştığımız organ nakli, böbrek. Çünkü Türkiye’de en çok böbrek nakline ihtiyaç var. Türkiye’de yılda 7 bin kişiye böbrek nakli yapılması gerekiyor ama şuanda toplam 3 bin böbrek nakli yapılabiliyor. Bu rakamı arttırmak için de elimizden geleni yapıyoruz. Türkiye’deki ilk doku uyumsuz böbrek naklini, ilk kan grubu uyumsuz böbrek naklini, ilk çapraz böbrek naklini ve daha birçok ilki gerçekleştirdik. Gerçekleştirmeye de devam edeceğiz” Yapılan bilimsel araştırmalarda Türkiye’de 70 bin diyaliz hastası olduğunun tespit edildiğini belirten Demirbaş, Türkiye’de kronik böbrek hastası sayısının ise 2 milyon civarında olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Demirbaş, “Bir kronik böbrek hastası, diyaliz tedavisi aldığında devletin sağlık bütçesinden, 70 kişinin aldığı kadar bir payla tedavi edilebiliyor. Böbrek nakli yapıldığındaysa, ilk yıldan sonra 8 kişinin sağlık bütçesinden aldığı payla tedavi edilebiliyor. Bu durum hem hastalarla ilgili hayati bir sorun hem de Türkiye’yi ekonomik olarak etkileyen bir durum. Bu nedenle Türkiye’de böbrek nakli çok önemli” 

HASTALARI DİYALİZDEN KURTARIYORUZ

Kadavradan gerçekleştirilen böbrek nakli sayısının canlı vericili böbrek nakline göre daha az olduğunu söyleyen Prof. Dr. Demirbaş, “Türkiye’de beyin ölümü gerçekleşmiş insanlardan yapılan organ bağışlarının az. Bu, bizim için ciddi bir sorun. Ama yine de canlı vericili böbrek nakli yaparak bu hastaları diyalizden kurtarabiliyoruz. Diyalize giren hastalarda beklenen yaşam süresi, böbrek nakli olanlarda beklenen yaşam süresinin 5’te 1’dir. Diyalize başlayan her 100 hastanın; 5 yıl sonra yüzde 59’unu, 10 yıl sonra da önemli bir kısmını kaybediyoruz. Böbrek nakli yapılan hastalarınsa 10 yıl sonra yüzde 75 ila 80 arasındaki oranı hayatta kalıyor. Böbrek nakli aslında hastaları diyalizden kurtaran değil, hayat kurtaran bir yöntemdir” dedi.           

BÖBREK NAKLİ DAHA UZUN YAŞATIYOR

Böbrek nakli yaptıkları hastanın bir yılsonunda hayatta kalma oranının yüzde 98,50 oranında olduğunun altını çizen Prof. Dr. Demirbaş, “Bugün diyalize başlayan hastaların Türkiye’de yüzde 18’i bir yılsonunda hayatını kaybediyor. Yani aslında kronik böbrek hastalığı bir anlamda bazı kanser türleriyle sağ kalım açısından neredeyse eşit. Fakat kronik böbrek hastalığının bir farkı var.Kronik böbrek hastalığı böbrek nakliyle tamamen tedavi edilebiliyor. Kanser ise daha değişik tedavilerle tam olarak tedavi edilemeyebiliyor. Bu yüzden biz baştan beri organ nakline çok önem verdik. Son yıllarda Sağlık Bakanlığı’nın organ nakline bakış açısının çok değiştiğini söyleyen Prof. Dr. Demirbaş,“Organ nakli, bir devlet politikası olarak kabul edildi. Buda ciddi oranda organ nakli sayısının artmasının önünü açtı. Organ nakli, devlet tarafından desteklenmesi gereken bir durumdur. Çünkü organ nakli bekleyen hastaların çoğunun yüzde 95’inin sosyal güvencesi, ekonomik düzeyleri orta veya ortanın altındaki seviyededir. Bu yüzden devletin mutlaka desteklemesi gerekiyor” diye konuştu. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.