Öğrencilerden isyan! Yaşadıklarımızın 28 Şubattan farkı yok

Selçuk Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi'nin girişine aşı olmayan veya aşısı eksik olan öğrencilerin kişisel hakları ihlal ederek isim listesi fakültenin girişinde afişe edilmesi gündeme gelmişti. Yaşanan olaya tepkiler çığ gibi artarken Fakülte bu hukuksuz davranışına son verdi ve panodaki isimleri kaldırmak zorunda kaldı.

Bugün ise yine Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde benzer bir uygulama olduğu ortaya çıktı. İsmini vermek istemeyen bir fakülte öğrencisi aşı olmadıkları ya da 48 saat içinde yapılmış negatif PCR testi belgesi bulundurmadıkları gerekçesiyle kendilerine bakanlığın gönderdiği bir genelge gösterilerek derse alınmadıklarını öne sürdü.

“YAŞADIKLARIMIZIN 28 ŞUBAT’TAN FARKI YOK”

Yapılan bu uygulama karşısında neye uğradığını şaşıran öğrenciler kendilerine gösterilen genelgelerin Anayasa'ya aykırı olduğunu, metinde öğrenci kelimesinin dahi geçmediğini öne sürdüler. Öğrenciler ayrıca yapılan bu zulmün 28 Şubat’tan farkı olmadığını ve mücadelelerinin devam edeceğini belirttiler. Yaşanan bu durum karşısında fakülte öğrencileri Konya 3. İdare mahkemesine dava açtılar.

Fakültede öğrenim gören bir öğrenci yaşadıklarını şu sözlerle ifade etti: “Biz Selçuk Üniversitesi’nde eğitim görmek isteyen fakat rektörlüğümüzün vermiş olduğu hukuksuz talimattan dolayı turnikelerden geçemeyen öğrencileriz. Okulun açılış tarihinden bir hafta sonra geçiş konusunda kesin talimatlar alan güvenlik görevlileriyle içeri alınma konusunda sorunlar yaşamaya başladık. Bizi neye dayanarak içeri almadıklarını sorduğumuzda ise talimatı dekandan aldıklarını belirterek içeri girişimizi engellediler. Akabinde bu hukuksuzluğa karşın dekanlarla görüşme talebimizi dikkate almayarak bizi saatlerce kapıda beklettiler. Israrlarımızdan sonra dekanımızla görüşebildik. Dekanımıza yaptıklarının eğitim hakkımızı engellemek olduğunu saygı çerçevesinde dile getirmek istediğimizde bize aşağılayıcı hakaretvari bir tavır sergiledi. Konuşmaların sonunda esas talimatın rektörlükten alındığını kendilerini bağlayan bir durumun olmadığını sorunumuzu rektörlükte halletmemiş gerektiğini söyledi. Tek amacımız  eğitim almak olmasına rağmen bizi aşı ya da PCR testi yaptırmadığımız için fakültemize sokmadılar. Bu konuda çözüm arayan bizler kimse sorumluluk almak istemediği için muhatap bulmakta zorlanıyoruz. Bize bu haklı davamızda destek veren öğrenci arkadaşlarımıza ise “Kendi fakültenizde sorun yaşamıyorsunuz neden diğerlerinin avukatlığını üstleniyorsunuz. Madem öyle gidip dava açın.” Şeklinde cevap niteliği dahi taşımayan cümleler sarf edildi.

Olaya ilişkin açmış olduğumuz davalar, suç duyuruları ve dilekçelerimiz aracılığıyla hakkımızı aramaya devam edeceğiz. Biz yüzde 50 doğruluk payı olan bir teste haftada  iki kez maruz kalarak sürekli sağlıklı olduğumuzu kanıtlamak hocalarımız tarafından aşı mobingine maruz kalmak istemiyoruz. Eğitim hakkımız elimizden alındığından dolayı bu yaşadıklarımızın 28 Şubat’tan hiçbir farkı yoktur.”

EYYÜB KARAKUZU