‘obeziteden Korunmak İçin Hazır Gıdalardan Uzak Durun’

Denizli Devlet Hastanesi çocuk endokrinoloji uzmanı Dr. Selda Ayça Altıncık, obeziteden korunmak için hazır gıdalardan uzak durulması gerektiğini söyledi. Diyabetin, pankreasın yeterli miktarda insülin hormonu üretememesi ve insülin hormonuna karşı direnç gelişmesi sonucunda gelişen şeker, yağ ve protein metabolizması bozukluğuyla seyreden bir hastalık olduğunu ifade etti.

Obezitenin birçok hastalığa davetiye çıkardığını ve çağın en önemli sağlık problemlerinin başında geldiğini belirten Uzm. Dr. Altıncık, “21. yüzyıl, obezite çağı olarak anılmaktadır. Obezite, başta tip 2 diyabet olmak üzere karaciğer yağlanması, kardiyovasküler hastalıklar gibi birçok başka rahatsızlığa neden olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü 2010 yılı verilerine göre dünyada 2 milyar kişi fazla kilolu, 700 milyon kişi ise obezdir. Süt çocuğu döneminde obezite sıklığı da son 20 yılda yüzde 70 artış göstermiştir.” dedi. Türkiye’de şehirlerde obezitenin görülme sıklığının daha çok olduğunu belirten Altıncık, “Ülkemizde Sağlık Bakanlığı verilerine göre kentsel bölgelerde obezite görülme sıklığı yüde 23,8'ken kırsal bölgelerde ise yüzde 19,6 olarak görülmüştür. Obezite gelişimindeki artış, tek başına hareketsizlik ve aşırı kalori alımı ile açıklanamamaktadır. Günlük yaşamımızda sıkça karşılaştığımız çeşitli kimyasal etkenlerin, obezite ile ilişkili genlerde kalıtımsal değişikliklere yol açtığı ve obeziteyi kolaylaştırdığı da görülmektedir.” diye konuştu.

HAZIR GIDALARDAN UZAK DURUN

Obeziteye sebep olan 20’ye yakın kimyevi madde bulunduğunu ve bu maddelerin beyinde bağımlılık yapıcı etkilerinin görüldüğünü vurgulayan Selda Ayça Altıncık, glukoz-fruktoz şurubu içiren gıdalardan uzak durulması gerektiğini ve günlük en az 45 dakika egzersiz yapılmasının obezite ile mücadeledeki faydalı olacağını anlattı. Dr. Altıncık, şunları kaydetti: “Obezite ile ilişkilendirilen kimyasal maddeler arasında başlıca monosodyumglutamat (MSG), fruktoz ve yüksek fruktozlu mısır şurubu, plastik madde yapımında kullanılan hammaddeler gibi 20’ye yakın etken madde yer almaktadır. Yüksek fruktozlu mısır şurubu (glikoz-früktoz şurubu) özellikle hazır gıda, meyve suları ve şekerlemelerde, şekere göre daha ucuz ve daha tatlı olması nedeniyle tercih edilmektedir. Bu ürünler, insülin salınımını direkt olarak uyarmadığı için tokluk hissi oluşturmazlar ve beyinde bağımlılık yapıcı etkileri olduğu düşünülmektedir. Yüksek fruktozlu mısır şurubu, çok tüketen bireylerde özellikle karın bölgesinde yağlanmaya, bu da ilerleyen dönemde tip 2 diyabete yol açmaktadır.” CİHAN