Numan Kurtulmuş’tan şeker fabrikalarının satışına sert tepki

Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un geçtiğimiz yıllarda yaptığı özelleştirme ve şeker fabrikalarının stratejik önemine dikkat çeken konuşmaları, hükümet tarafından satışa çıkarılan 14 şeker fabrikasının önemini bir kez daha ortaya koydu.

Konya’nın Ilgın ilçesinde bulunan ve Erbakan Hoca tarafından temeli atılan şeker fabrikası da satılacak fabrikalar arasında yer alıyor. Kamuoyundan satış kararına  gelen tepkilere rağmen hükümet geri adım atmamıştı.

2009 yılında Saadet Partisi Genel Başkanı iken  AKP hükümeti döneminde Kemal Derviş ile birlikte uygulanmaya başlanan müstemleke ekonomisinin kurallarının sürdürüldüğünü belirterek zulüm çarkı haline geldiğine işaret eden Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Tekel fabrikalarının özelleştirilerek kapatılmasını “emperyalistlerin oynadığı bir oyun” olarak ifade etmişti.

Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, 2012 yılında da Saadet Partisi Genel Başkanlığını kaybedip HAS Parti’yi kurup Genel Başkan olduğu dönemde şeker fabrikalarının satılması girişimlerini sert bir şekilde eleştirmişti. Kurtulmuş, “Elde kalan son şeker fabrikalarının kapatılmamasını bir vatanseverlik olarak görüyoruz” diyerek, satışın ülkeye vereceği zarara dikkat çekmişti.

Numan Kurtulmuş’un 2009 konuşmasından satır başları:

 "Devletin elinde tütün fabrikası mı olurmuş diyorlar! Evet olur. En verimli, en üretken çalışanlar tekel çalışanları idi. Bizim Ahmetlerimiz, Mehmetlerimiz tütün üretemiyor ama Hanslar, Johnlar üretip bize satıyorlar. Tekel özelleştirmesini ‘tekeli kıracağız‘ iddiası ile yaptılar ancak Türkiye 5 tütün şirketinin tekeli haline getirildi.

Tekel çalışanlarının vermiş oldukları bu mücadele şahsi bir mücadele değildir. Bu direniş Türkiye‘nin uluslar arası küresel emperyalizme direnişin adım taşlarıdır. 2000 yılının başında yürürlüğe konulan IMF programları ile Türkiye ekonomisi maalesef küresel sermayeye teslim edildi. Stratejik kuruluşlar tek tek satıldı. Emek değersizleştirildi, çalışanlar kapı önüne bırakılırken, konulan kotalarla çiftçinin eli tarımdan çektirildi. Müstemleke ekonomisi, AKP döneminde zulüm çarkı haline geldi

Yarın bunlar bu kafayla giderlerse polis teşkilatını da özelleştirirler. Bu kafayla giderlerse Türk Silahlı Kuvvetlerini de özelleştirmeye kalkarlar. Ağabeyleri Irak‘taki ordularını özelleştirdiler. Amerikan işgal ordusu da özelleştirildi. Bunlar gerçekten rotasından çıkmış adımlardır.  Yüce Türk milleti bu yanlışlıkları düzeltecek ve Türkiye‘yi sizlerin ellerinden yeniden rotasına sokacaktır. Yapılan en büyük zulüm insanları ekmeğe muhtaç hale getirmek. Emeği kutsal olarak görmeyen, emeğin değerini bilmeyen hiçbir iktidarın iktidarını sürdürmesi mümkün değildir. Özelleştirmeler ülke ekonomisine hiçbir şekilde olumlu bir katkı sağlamaz.

Numan Kurtulmuş’un 2012 konuşmasından satır başları:

1999'un sonunda 17. IMF protokolü imzalandı, 2000'li yılların başında uygulamaya konuldu. O zamandan beri bu memlekette şeker pancarı kotaları var. Şeker pancarı bu ülkenin her tarafında ekilen, hem zirai hem de sanayi bakımından ülkenin gelişmesinde katkıda bulunacak bir nimettir. Hangi akla hizmet biz şeker pancarına kota koyuyoruz. Akıl, IMF'nin aklıdır. Akıl, Dünya Bankası'nın aklıdır'.

Yabancıların Türkiye'de ''Tatlandırıcı'' satması amacıyla şeker pancarına kota konuluyor. 'Yani bizimkiler şeker pancarı üretemeyecek istedikleri kadar, fabrikalarımız kapanacak. Elin oğlu sonra gelip tatlandırıcı üretip satacak yani. Bu kadar garip ki dünyanın her yerinde 100 kilogram şekerde 1,5 kilogram tatlandırıcı koyulurken, Türkiye'de 100 kilogram şekerin içine 15 kilogram tatlandırıcı koyuyorlar. Sadece Türk tarımını yok etmekle kalmayıp insanlarımızın sağlığını da bozuyorlar. Bu akıl bize ait bir akıl değildir. Biz maalesef bu akla uyduğumuz için şeker pancarı üretilemiyor. Elde kalan son şeker fabrikalarının kapatılmamasını bir vatanseverlik olarak görüyoruz.

Şeker pancarı stratejik bir üründür.  Türkiye bu tür kotalar nedeniyle 100'den fazla ülkeden tarım ürünü ithal eder hale geldi.

merhabahaber.com - ÖZEL