Müzakerelere Mülteci Politikaları Damgasını Vurdu

Almanya'da Birlik Partileri (CDU/CSU), hükümet kurmak için ortak arayışına devam ediyor. Sosyal Demokratlarla geçen hafta ön görüşme yapan Birlik Partileri, bugün de Yeşiller’le masaya oturdu. Siyah-Yeşil koalisyonun ne kadar gerçekçi olduğu yoklanan görüşmeye Lampedusa faciasıyla canlanan mülteci politikalarının damgasını vurması bekleniyor.

Başbakan Angela Merkel, üçüncü dönem yöneteceği hükümete ortak arayışına devam ediyor. Geçen hafta ilk görüşmeyi Sosyal Demokratlarla (SPD) yapan Merkel öncülüğündeki Hıristiyan Demokrat (CDU) ve Sosyal Birlik Parti’nin (CSU) heyeti, şimdi Yeşiller’in heyetiyle bir araya geldi.

'Ciddi görüşme yapmak istiyoruz’ diyen taraflar arasında mülteci politikaları çerçevesindeki gerginlik dikkat çekti. İtalya’nın güneyindeki Lampedusa adası açıklarında mülteci taşıyan teknenin batmasının ardından yaşanan facia Almanya’da koalisyon görüşmelerini de önemli derecede etkileyeceğe benziyor.

SPD ve Yeşiller, Avrupa Birliği (AB) ve Almanya’nın mülteci politikasını gözden geçirmesini talep ediyor. Ancak CSU’lu Federal İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich ise Lampedusa faciasından sonra göçmenleri kaçak taşıyanlara karşı daha iyi mücadele edilmesi gerektiğini dile getirmişti. Friedrich ayrıca AB İçişleri Bakanları Zirvesi’nde fakir göçmenlerin Almanya’nın sosyal yardımları için ülkeye geldiğini ileri sürerek daha sert mücadele istemiş, ülkesine Romanya ve Bulgaristan’dan gelen ‘fakir göçmenler’e yönelik AB yaptırımı talep etmişti. Tüm bu gelişmeler Yeşiller arasında Siyah-Yeşil koalisyona karşı olanların ellerini güçlendirdi.

Ayrıca bu ortaklık Bavyera’daki eyalet seçimlerinde Yeşiller’i kaale almayıp alay eden CSU tarafından da çok benimsenmiyor.

CDU Başkan Yardımcısı Armin Laschet ile Federal Hükümetin Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer’in (CDU) ise görüşme öncesi mülteci politikalarında değişiklik talep etmesi dikkat çekti. Süddeutsche Zeitung’a konuşan CDU’lu siyasetçilerin mültecileri korumaya yönelik adımlar istemeleri Yeşiller’e yönelik bir sinyal olarak değerlendirildi.

Birlik Partileri ile SPD 14 Ekim’de daha bir kez görüşme yapmayı kararlaştırmıştı. Yeşiller’le ikinci bir görüşme yapılıp yapılmayacağı muallaktaydı. Ayrıca CDU’da Armin Laschet ve daha bir kaç siyasetçi hariç Siyah-Yeşil koalisyonu isteyenlerin sayısı çok gözükmüyor. Diğer taraftan da Yeşiller’de bu ortaklığa karşı olanlar az değil.

Büyük Koalisyon kurulması durumunda Sol Parti ile Yeşiller çok küçük bir muhalefet olmuş olacak. Seçimlerdeki başarısızlıkla sarsılan Yeşiller, yönetim kadrosunu değiştirerek yeniden başlangıç yapmak istiyor. Bu bakımdan parti içinde ‘hükümet ortağı olmaktansa bir sonraki seçimlerden güçlenerek çıkmak için muhalefet olup toparlanmaya ihtiyacımız var’ diyenlerin de sayısı az değil. CİHAN