'Mölln’den Ders Alınsaydı Solingen Ve Nsu Cinayetleri Olmazdı'

'Mölln’den Ders Alınsaydı Solingen Ve Nsu Cinayetleri Olmazdı'

Almanya’da Türklere yönelik ırkçı katliamların ilki olarak bilinen Mölln katliamının üzerinden 22 yıl geçti. 23 Kasım 1992’de Mölln’de Türkleri hedef alan kundaklamanın yıl dönümü vesilesiyle birer açıklama yapan Türk STK’lar,...

Almanya’da Türklere yönelik ırkçı katliamların ilki olarak bilinen Mölln katliamının üzerinden 22 yıl geçti. 23 Kasım 1992’de Mölln’de Türkleri hedef alan kundaklamanın yıl dönümü vesilesiyle birer açıklama yapan Türk STK’lar, "Mölln’den ders alınsaydı Solingen ve diğerleri olmaz, NSU cinayetleri yaşanmazdı." tespitinde birleşti.

23 Kasım 1992’de Türkleri hedef alan Mölln katliamının yıldönümünde birer açıklama yapan Türk sivil toplum kuruluşları (STK), Mölln’den gereken dersin alınmadığına dikkat çekti.

ATİB Genel Başkanı İhsan Öner, üç Türkün ölümüyle sonuçlanan Mölln saldırısının ne ilk, ne de son olduğuna dikkat çekti. Öner, "İkinci Dünya Savaşı sonrası Almanya’nın bugünkü seviyeye gelmesinde, belki yerli Almanlardan daha çok emek harcayan, ter akıtan Türklere karşı Mölln’de girişilen ve dokuz Türkün yaralanması ve üç Türkün ölümüyle sonuçlanan kundaklama olayı, bu tür cinayetlerin ne ilki idi ne de maalesef sonuncusu oldu. Daha sonraları Solingen’deki cinayetlerle devam eden ve özellikle Türk Müslüman göçmenlere karşı olayların seri cinayetlere dönüşmesi, Nasyonel Sosyalist Yeraltı Örgütü’yle (NSU) doruk noktasına ulaştı." dedi.

Bütün bu yakma, planlı öldürme, sayısız yaralama karşısında yetkililerin işlenmiş suçları, Müslüman azınlığa karşı hayali suçlamalar ve suçlarla örtbas etmeye çalıştığını kaydeden Öner şu ifadeleri kullandı:

"Türklerden ve diğer Müslümanlardan potansiyel suçlu yaratma cihetine giderek kamuoyunu yanılttılar. Mölln katliamının 22. yılında bir daha sorumlu, yetkili merci, kuruluş ve şahıslara sesleniyoruz: Almanya’da bu saatten sonra özellikle Türk ve diğer milletlere mensup Müslümanlara karşı düşmanlığı ortadan kaldırmanın yolu onları dışlamamak, ötekileştirmemek ve potansiyel suçlu gibi topluma lanse etmemektir. Bu da farklı kültürlere mensup olanları, kabullenmek, kucaklamak ve bu çerçevede verilecek eğitimden geçer."

IRKÇI CİNAYETLER TOPLUMUN TAMAMINA YAPILMIŞ BİR SALDIRIDIR

İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Mustafa Yeneroğlu ise Mölln, Solingen veya Rostock-Lichtenhagen şehirlerinde işlenen cinayetlerin toplumun tamamına karşı gerçekleştirilmiş saldırılar olduğunu söyledi.

Yeneroğlu şu ifadeleri kullandı: "Bunlar görünürde yabancılara karşı işlenen suçlardır; ancak aslında özgürlükçü demokratik düzenimize ve toplumun bütünlüğüne karşı işlenmişlerdir. Bu bakımdan hiç kimse sorumluluktan muaf konumda değildir, özellikle de siyasiler. Siyasiler kamuoyundaki tartışmaları herkesten daha etkin bir şekilde yönlendirebildikleri gibi, bu tür cürümlerin fikrî altyapısını hazırlayabilmekte veya bunu önleyebilmektedirler. Yıllardan beri aşırı sağcıların değirmenine su taşıyan, son derece dışlayıcı ve damgalayıcı nitelikteki ‘İslamcı’ nitelendirmesi akla gelmektedir. Bu noktada sorumluluk üstlenmek, ancak dışlama ve peşin yargılarla dolu tartışmalardan vazgeçmekle mümkün olacaktır. Bu sadece siyasilerin veya güvenlik birimlerinin değil, aynı zamanda medya ve bütün toplumun vazifesidir." CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.