Millet aslına dönecek

Saadet Partisi Konya İl Başkan Yardımcısı Abdullah Altuntaş 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümü nedeniyle yazılı bir mesaj yayınladı. Çanakkale de gösterdiği kahramanlık destanlarını anlatmaktan ziyade onları anlayarak o şuur ve adanmışlık karakterini ortaya koymak gerektiğinin altını çizen Altuntaş, "Bu milletin, tarihin pek çok döneminde olduğu gibi Çanakkale’de de ortaya çıkardığı cihat ruhunu tekrar çıkacağını, mutlaka ama mutlaka yeryüzünün İslam’la imar ve ıslah edileceği, dini dili ırkı ne olursa olsun bütün insanlığın adaletle yönetilen bir dünyada yaşayacağı günün hasretiyle çalışmaktayız. Her şey aslına rücu edecektir ve bu Millet asıl kimliğine dönecektir" şeklinde konuştu. İ

BATI YANLISI SİYASET YAPILDI

Osmanlı İmparatorluğunun, bir oldu bittiye getirilerek 1. Dünya harbine dâhil edildiğini belirten Altuntaş, açıklamasına şöyle devam etti: "1. dünya harbi denilince akla gelen siyasi olaylar İttihat ve terakki partisinde düğümlenmektedir. İttihat ve terakki fırkası yani Birlik Ve Kalkınma Partisi olarak bilinen ittihatçılar; hürriyet, müsavat ve adalet kelimelerini slogan olarak kullanmışlardır. İttihat ve Terakki başlangıçta medya, sermaye ve hatta âlimlerin her türlü desteğini alarak iktidara gelmişlerdir. 27 Nisan 1909 da Cennet mekân Abdülhamit Hanı tahtan indirmişlerdir. İttihat ve Terakki Fırkası bir iktidar partisi olarak yönetimde bulunduğu dönemde milliyetçi ve batı yanlısı bir siyaset izlemiştir. Almanlarla yapılan gizli ittifak anlaşması dönemin Sadrazamı yani Başbakanı ile birlikte Enver ve Talat paşalarında aralarında olduğu birkaç devlet yetkilisinin bilgisi dâhilinde imzalanmıştır. Meclis yani bakanlar ile padişah ülkeyi 1. Dünya harbine götüren bu anlaşmadan haberdar edilmemiştir. Neticede 5 ana cephe ve 3 ikincil cephe olmak üzere toplam 8 cephede; şehit, yaralı ve kayıplardan oluşan 1 milyon kişilik zayiat verilmiştir. Sadece Çanakkale'de; Şehit, yaralı ve kayıplardan oluşan toplam 250 bin kişilik bir zayiat söz konusudur. Mondros anlaşması ile savaş fiilen bitmiş ve Osmanlı İmparatorluğu parçalanmıştır."

ECDADIN KAZANDIĞINI ZİHİNDE KAYBETTİK

Milletin o dönemde Osmanlı devleti yönetiminde yaşanan iktidar çalkantılarına bakmaksızın, topyekûn seferber olduğunu belirten Altuntaş, şöyle konuştu: "Milletimiz canını dişine takarak büyük bir adanmışlık ve sarsılmaz bir irade ortaya koymuştur. Fakat maalesef Çanakkale ruhunun cephede fiilen kazandığı zaferi bizler zihin planında kaybettik. Çanakkale ruhunun en güçlü teknolojilere meydan okuyan dağlar kadar büyük yüreği, onlardan türeyen bu neslin sinesinde küllendi, bastırıldı ve hapsedildi sanırım. Çanakkale ruhunun boğuştuğu o azılı canavara bizler aşık olduk sanırım. Bütün emperyalist dünyanın 'hasta' diye nitelendirip parçalanmasına kesin gözüyle bakarak topraklarını kendi aralarında pay ettiği bir dönemde 'biz daha ölmedik' diyerek batıla kafa tutan milli bir iradeye sahip o medeniyetin torunları, şimdilerde kendilerini temsil edenlerin ağzından 'Bizim medeniyetimiz batı medeniyeti karşısında yenilmiştir' cümlelerini duymakta. Şimdilerde temelde bir Hristiyan birlikteliği olan ve tüm mustazaf halkların kanı ve gözyaşı üzerine yükselmiş, hiçbir İslami ve İnsani ortak paydamızın olmadığı, gücü ve sömürüyü üstün tutan, Avrupa Birliğine girmek için can atmakta ve hatta bir bakanlık teşekkül ettirilip uyum ve entegrasyon sağlanmaya çalışılmaktayız. Bu zihniyet sahipleri şaşkınlıklarına rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızı alet etmeye çalışmaktadırlar. Onlara sözümüz şudur; Erbakan hoca dünya tarihinin akışını değiştiren bir liderdir. Hocamız siyaset sahnesine çıkıp ırkçı emperyalizme karşı İslam birliği kılıcını çekmeseydi cübbelerinizin arkasına sığınan sizlerin, İslam literatürün de esameniz bile okunmayacaktı.”

ÜMİTSİZ DEĞİLİZ

"8 cephede direnen ecdadın torunları şimdilerde, borç ve kredi batağında ruh sağlığını kaybetmekte. Artık toplumumuzda ahlaksızlık ve fuhuş kol gezmekte. İçimizden ana-babasını kesen evlatlar, evladını katleden ana-babalar türemekte" diyen Altuntaş, açıklamasını şöyle sonlandırdı: "Ama ümitsiz değiliz, Ümitsiz olamayız. 'Ümidini ancak kâfirler ve fasıklar keser' İlahi buyruğu gereği ümidimizi asla kesmeyeceğiz. Bizler milli görüşçüler olarak biliyoruz ki; Cenab-ı Hak 'dirilerden ölüler, ölülerden de diriler yaratır'. Bizler tarihteki şerefli yerimizi almak üzere tüm insanlığa saadet ve huzur gelmesi için gecemizi gündüzümüze katarak çalışmaktayız. Bu milletin, tarihin pek çok döneminde olduğu gibi Çanakkale’de de ortaya çıkardığı cihat ruhunu tekrar çıkacağını, mutlaka ama mutlaka yeryüzünün İslam’la imar ve ıslah edileceği, dini dili ırkı ne olursa olsun bütün insanlığın adaletle yönetilen bir dünyada yaşayacağı günün hasretiyle çalışmaktayız. Her şey aslına rücu edecektir ve bu Millet asıl kimliğine dönecektir. Bu vesile ile 100. Seneyi devriyesinde Çanakkale’de şehit olan cümle ecdadımızın aziz hatıralarını hürmetle yad ediyor kendilerine Allah'tan Gani Gani rahmet diliyoruz."