Mevlevi dervişleri sayesinde İslam'ı kabul ettik

Konya’yı ziyarete gelen Bangladeşli diplomatlar, Bangladeş ve Türkiye'nin karakteristik olarak iki kardeş ülke olduğunu belirterek, “Bangladeş halkı Konya’dan gelen Mevlevi dervişleri sayesinde Müslüman oldu. Konya bizim için çok özel bir şehir” dedi. Konya’yı ziyarete gelen Bangladeşli diplomatlar Shahidul İslam ve Sayid Mohammed Asaduzzaman gazetemizin sorularını cevapladı. Bangladeş’in başkente Dhaka’dan diplomat Shahidul İslam, Konya’nın Bangladeş halkının gönlünde ayrı bir yeri olduğunu söyledi. Bangladeş halkının Konya’dan gelen Mevlevi dervişleri sayesinde İslam dini ile tanıştığını dile getiren İslam, “İslam dinini Konyalı dervişler sayesinde kabul ettik. Endonezyalı ve Malezyalı Müslümanlar ise İslam’ı Arap tüccarlar vasıtasıyla kabul etti. Konya’nın Bangladeş halkının gönlünde çok ayrı bir yeri var. Hepimizin Hz. Mevlana’nın kitaplarını okuyarak büyüdük. Nasreddin Hoca’nın fıkralarıyla mizahı öğrendik. Konya son yıllarda Bangladeş’te en çok ziyaret edilmek istenen şehirlerin başında geliyor. Büyükelçiliğimiz Konya’da Fahri Konsolosluk bile açtı. Önümüzdeki yıllarda ilişkilerimiz daha da gelişecektir” dedi.

RAMAZAN’IN MANEVİ ATMOSFERİNİ HİSSETTİK

Konya’daki Ramazan ayının manevi atmosferinin kendisini çok etkilediğini dile getiren İslam, “Konya’ya gelir gelmez ilk işimiz Mevlana Müzesini ziyaret etmek oldu. Bu bizim için müthiş bir andı. O manevi atmosferi hissettik. Konya sokaklarındaki Ramazan atmosferi de çok etkileyiciydi. İnsanların büyük kısmı oruç tutuyor. Bazı dükkanlar kapalı. Bangladeş’te de Ramazan ayında halkın neredeyse yüzde 90’ı orucunu tutmaktadır. Bizim ülkemizde de Ramazan ayı çok güzel geçiyor. İnşallah önümüzdeki yıllarda Türk vatandaşları da ülkemize gelir ve Bangladeş halkını yakından tanır” dedi.

TÜRKİYE BİZİM YANIMIZDA DURDU

Bangladeş ve Türkiye'nin karakteristik olarak iki kardeş ülke olduğunu dile getiren İslam, " Biz her zaman Türkiye ile iyi ilişkilere sahip olduk. Üç dört yıl kadar önce ilişkilerimizde iniş çıkışlar oldu, şimdi bu safha geride kaldığı için çok mutluyuz” diye konuştu.  Türkiye'nin Arakanlı mülteciler konusunda Bangladeş halkının yanında olduğunu kaydeden İslam, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Öncelikle, Arakan konusunda Türkiye’nin ileri gelenlerine ve Türk halkına teşekkür ederiz. Özellikle Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve hükümetine teşekkür ederiz. Onlar Myanmar’da acı çeken ve Bangladeş’e sığınan azınlıklar olan Rohinga Müslümanları konusunda çok iyiliksever ve yardımseverdi. Myanmar yetkililerinin yaptıkları bu mezalime karşı sesini yükselten ilk ülke Türkiye oldu. Türkiye bizim yanımızda durdu, halen de yanımızda duruyor.  Türk insanına müteşekkiriz.  Ve biliyoruz ki Türkiye’nin kendisi de benzer bir olay yaşadı. Türkiye üç milyondan fazla Suriyeli sığınmacıya sığınak bahşetti. Bu konuda, sığınmacıların idaresi konusunda, Bangladeş ve Türkiye aynı kayıkta, aynı durumda.  Her iki ülkede benzer deneyimler yaşadı ve birbirine destek verdi.”

KONYA BARIŞIN VE TAKVANIN ŞEHRİ

Konya'nın Bangladeş halkı için çok önemli bir yere sahip olduğunu dile getiren Sayid Mohammed Asaduzzaman ise "Konya barışın, takvanın ve Mevlana Celaleddin Rumi’nin şehridir. Bu arada Bangladeş’in Sylhet şehri ile Konya’nın kardeş şehirler olduklarını belirtmek isterim" ifadelerini kullandı. Bangladeş halkının Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı'nda maddi ve manevi destek verdiğini hatırlatan Asaduzzaman, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Türkiye ile Pakistan halkları arasındaki özel ilişkinin bir sebebi de Türkiye’nin kurtuluş savaşı sırasında verilen destektir. Bu konuda düzeltme yapmak isterim, 1922 ve 1923 yıllarında Hindistan alt kıtasında yaşayan bütün Müslümanlar Türkiye’nin kurtuluş savaşını desteklemiştir. Sadece bugünkü Pakistan değil. O tarihlerde ne Pakistan vardı nede Bangladeş. Bir tek ülke vardı o da Hindistan ve Hindistan alt kıtasında yaşayan bütün Müslümanlar o zamanlarda bağımsız ve güçlü bir Türkiye görmek istiyorlardı. Ve bu bağlamda Bengal Müslümanları da, şimdiki Bangladeş, Türkiye’nin Kurtuluş Savaşını desteklemiştir. Aslında bütün Türk insanları tarafından bunun bilinmesi gerekiyor."

BANGLADEŞ EKONOMİSİ BÜYÜYOR

Bangladeş ekonomisinin her geçen gün büyüdüğünün altını çizen Sayid Mohammed Asaduzzaman,  şunları kaydetti: "Bangladeş’in çok küçük bir ülke olduğu ve çok kalabalık bir nüfusa sahip olduğuna dair bir yanlış anlaşılma var. Bu doğru, ancak doğru olmayan şey şu: Bu kadar büyük bir nüfus yükü olmasına rağmen Bangladeş’in sosyal ve ekonomik göstergeleri çok iyi, Bangladeş çok başarılı işler yapıyor. Büyüme rakamları GSYH üzerinden son dokuz yılda ortalama yüzde 6,4'den fazladır. Önümüzdeki yıllarda ise yıllık yüzde 8 büyüme hedefliyoruz. Genç nüfusun ve çok büyük olan yerel marketin ve gelişmiş uluslararası pazara ürün ve hizmetlerimizle erişim avantajını da kullanarak yüksek büyüme gidişatını garantiye almak istiyoruz. Sosyal göstergelerde Hindistan ve Pakistan’dan daha öndeyiz. Kız çocuklarının eğitiminde, kadının güçlendirilmesinde, çocuk aşılarında, krediye erişimde,  sağlık hizmetlerine erişimde ve daha pek çok konuda Güney Asya’da ki komşularımızdan daha iyi durumdayız. İhracattaki büyüme oranımız, Bangladeş Merkez Bankası döviz rezervleri Pakistan’dan daha iyi. Türkiye’de pek çok insan bunları bilmiyor, Bangladeş’in çok umutsuz bir durumda olduğunu düşünüyor. Evet, bu doğruydu, ancak 20 yıl önce. Şimdi yeni bir Bangladeş var, kendine güvenen ve pek çok alanda iyi şeyler yapan bir Bangladeş. Bazen biz bile şaşırıyoruz, geçmişteki Bangladeş’i bugünkü Bangladeş ile karşılaştırdığımızda bizde tarif edemeyeceğimiz kadar mutlu oluyoruz. Biz çocukken Bangladeş’in yarısı evine yemek götüremiyordu, bugün ise yüce Allah’ın da izniyle evine yemek götüremeyen hiç kimse yok."

İBRAHİM BÜYÜKEKEN