MB: 'Derdimiz mazlumlar'

MB: 'Derdimiz mazlumlar'

Saadet Partisi İl Gençlik Kolları "Gençlik Söyleşileri" kapsamında konuşan AGD Genel Başkan Yardımcısı Muammer Bilgiç, “ Milli Görüş başörtüsü, imam hatip değildir. Mesele sınırları çizilmiş ve açlıkla boğuşan coğrafyalardaki çocuklardır” dedi

Saadet Partisi İl Gençlik Kolları "Gençlik Söyleşileri" kapsamında bir konferans düzenledi. Zindankale Süleyman Şah Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansa Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Genel Başkan Yardımcısı Muammer Bilgiç konuşmacı olarak katıldı. Bilgiç sosyal medyada 'MB' imzası ile tanınıyor.

Kılınan namazın kılan kişiye iyiliği emri kötülükten nehyi yüklediğini belirten Bilgiç, “İyiliği emreden ve kötülükten nehyeden kişi başına gelenlere sabredecek. Neden? Çünkü yeryüzündeki insanların çoğunluğu iyiliği istemez. Allah (C.C.) böyle buyuruyor. Kur'an'da 'İnsanların çoğu' diye başlayan ayetlerin tamamında olumsuz cümleler vardır. Ve ayette diyor ki; Siz çoğunluğu uyarsanız, çoğunluk sizi saptırır. O yüzden bir toplumun iyiliği için çalışanlar hep sıkıntılara maruz kalmışlardır” dedi.

Muammer Bilgiç

KULA KULLUĞU EMREDEN ZİHNİYETE DÜŞMANIZ

“Erbakan Hoca insanlar için mücadele ettiği ve başına gelmeyen kalmadı” diyen Bilgiç, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir adam düşünün 85 yaşında. Solunum yetmezliğinden hastaneye kaldırılmış. Ölmek üzere ama o hala teşkilat toplantısı yapıyor. Neden? Niye kiremitle teyemmüm alıp namaz kılıyorsa alnı sebeple o toplantıyı gerçekleştiriyor. Erbakan Hoca'nın derdi Türkiye'yi kurtarmak, İslam coğrafyasını kurtarmak, dünyayı kurtarmak değildi. O bir kuldu. Hesabını Allah'a vereceği için çalıştı. Kendini kurtarabilmek için bu çalışmaları yaptı. Bu çalışmaları yapmaszam Allah'ın verdiği bu zeka nimetini, sağlık nimetini ve sınırsız nimetlerin hesabını nasıl veririm kaygısıyla bu çalışmaları yapmıştır. Hocamızın tek gayesi Allah rızasıdır. Cihad eden bir Müslüman olarak anılmak istiyordu. Bizim düşüncemiz Milli Görüş düşüncesi hiçbir insana kast etmez. Milli Görüş insandan yana olmak demektir. Milli Görüş kula kulluğu emreden zihniyete düşmandır. Faizle milleti sömüren zihniyete düşmandır. Başkalarının düşüncelerini aşağılayan tekelci yasalara düşmandır. Sermayeyi tek elde toplayıp diğer insanları köle gibi çalıştıran anlayışa karşıdır. Kişilere karşı değiliz. Erbakan Hocamız şöyle diyor; Cennete elbet Müslümanlar gidecektir. Ancak insan gibi yaşamak her insanın hakkıdır.”

KURTLAR VADİSİ ENTEGRASYON DİZİSİDİR

Erbakan'ın batılı kavramlarla anlaşılamayacağının altını çizen Bilgiç, konuşmasına şöyle devam etti: “Işıl Arpacı hanım doktora tezinde, 'Erbakan'ı batılı kavramlarla izah etmek mümkün değildir. Erbakan'ı izah edebilmek için İslam literatürünü bilmek gerekir' demiştir. İslam'dan bi haber olan kişiler Erbakan'ı sağcı zannedebilir, muhafazakar zannedebilir. Ama İslam'ı bilen birisi onun sosyalist, muhafazakar, sağcı olmadığını anlar. Hocamız yaptığı her eğitiminde İslam inancının 4 temelinden bahseder. Bir, dünya hayatı sınamadır. Dünya bir penceredir bakan geçer. Kurtlar vadisi diye bir dizi var. Bu dizi insanları sisteme entegre etme dizisidir. Arasına Ömer baba vasıtasıyla İslam sosu katılmıştır. Tam bir entegrasyon dizisidir. Polat'ın İslam birliğini kurma gibi bir derdi yoktur. O dizide Polat'ın aracı geçerken duvarda bir yazı yazıyor; 'Dünya bir gündür o da bu gündür'. Erbakan hocamız her gün yeryüzünde Hakk'ın hakimiyeti için çalışıyordu. İki, İslam vahiy dinidir. Hocamız İslam akıl dini değildir diyor. Sosyalizm, liberalizm, kapitalizm, insan aklının bir ürünüdür. İslam insan aklının bir ürünüdür. İslam'da tek bir noksanlık yoktur. Üç, İslam'ın temel pirensipler eksiltilemez, artırılamaz. Şimdi her evde buzdolabı var. On yıl sonra her evde ATM olsun. Her evde ATM olması faizi meşru bir şey yapmaz. Faiz bir sömürü aracıdır. Faize dayalı bir İslami bir düzenin olması mümkün değildir. Namaz olacak, oruç olacak ama faiz de olsun, böyle bir şey olmaz. Dört, İslam'ın prensipleri bilinsin diye değil yaşansın diye değildir.”

img_2204.jpg

ASLAN DA ALLAH DİYOR

Salondaki izleyicilere 'Allah diyen aslan' videosunu izleten bilgiç konuşmasını şöyle sürdürdü: “Mekkeli müşrikler de Allah diyorlardı. Çocuklarına Abdullah ismini veriyorlardı. Kurban kesiyor, hacılara su dağıtıyorlardı. Peygamber ve melek inançları da vardı. Neden müşriklerdi o zaman? Onlar yetimin horluyor, insanın insan gibi yaşamasına izin vermiyordu. Alışıla geldik inançlarını bozulmasını istemiyordu. Dünya'daki insanların dört şeye ihtiyacı var. Su, yiyecek, giyecek, mesken. Peki bu gezegende tüm ihtiyaçlar var mıdır? Evet vardır fakat düzen böyle değildir. Bu gezegende 7 milyar 300 milyon insan yaşıyor, 925 milyon insan her gece aç yatıyor. Açlıktan çocuklar ölüyor. Bu Erbakan hocamız için bir problemdi. 'Kaçan bir gol kadar üzülmedik Afrika'da ölen çocuklara' diyor İbrahim Tenekeci. Hanımlarımız bir parçası kırılan yemek takımı için tramva geçiriyor. Fenerbahçe Galatasaray maçında takımı yenildiği için üzülen kişi insanların açlığı karşısında aynı hissin onda birini hissetmiyorsa o kişinin Milli Görüş'ü, Erbakan'ı anlaması mümkün değildir. Milli Görüş başörtüsü, imam hatip değildir. Bunu anlamadığımız zaman insanlar, işte imam hatipler açıldı, başörtüsü serbest diyecektir. Mesele sınırları çizilmiş ve açlıkla boğuşan coğrafyalardaki açlıktan ölüme mahkum olmuş bir çocuğun derdini çekmek ve onun için çalışmaktır.”

HÂLİD ŞEN  merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.