Mazot Tayfunzedeler İçin Hiç Bu Kadar Kıymetli Olmamıştı (Özel)

Mazot Tayfunzedeler İçin Hiç Bu Kadar Kıymetli Olmamıştı (Özel)

Filipinleri vuran tayfunda hayatlarını devam ettirmek isteyen tayfunzedeler, her fırsatı değerlendirmeye çalışıyor.

Filipinleri vuran tayfunda hayatlarını devam ettirmek isteyen tayfunzedeler, her fırsatı değerlendirmeye çalışıyor. Sokaklarda gezen Cihan muhabiri, tayfunun yerle bir ettiği akaryakıt istasyonlarından araçlarına benzin ve mazot alanları gözlemliyor. Ancak istasyonda yakıt kalmamış. Halk, yakıt pompalarının tamir etmek suretiyle yakıt elde etmeye çalışıyor. Burada dikkat çeken bir görüntüde de elindeki süngeriyle yere sızan mazotu toplayıp, bidonuna koyan bir tayfunzede görülüyor. Neden böyle yaptığı sorumuza ise şu an en kıymetli şeyin akaryakıt olduğunu, zira ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bir araca gereksinim duyduklarını ifade ediyor.

Tayfunda en çok etkilenen Leyte adasının 220 bin kişilik Tacloban şehrinde cesetler toplanmayı bekliyor. Yollarda bugün de ceset torbaları göze çarpıyor. Yardım alabilmek için yollarda yüzlerce metre kuyruklar var. Askerlerin mevcudiyeti ise yetersiz. Sokaklarda halk yaşam mücadelesi görülüyor. Kimisi bulduğu bir avuç pirinci yemek yapıp yerken, kimileri de temiz su bulmaya çalışıyor. Şehirde hala elektrik ve su yok. Cep telefonu hatları yeniden kullanılmaya başlandı, ancak internet hizmeti henüz yok.

Şehrin yüksek yerinde bulunan valilik binası, şimdilik yabancı yardım kuruluşları, basın mensupları ve koordinasyon merkezi olarak kullanılıyor. Merkezin duvarlarında kayıp ilanları göze çarpıyor. Jeneratörler yardımıyla halk, cep telefonlarını şarj ederek, tanıdıklarından yardım istiyor ve son durumlarını anlatıyor. Hemen aşağı tarafındaki deniz kıyısında ise bazı tayfunzedeler işe yarar bir şey bulmak için çabalıyor.
Valilik bahçesinin aşağısındaki ceset toplama merkezine getirilen onlarca ceset, kimlik tespiti yapıldıktan sonra kamyonlara konularak götürülüyor. Gömülecek yer yetersiz olduğu için cesetlerin yakılacağı da söyleniyor.

Valilik bahçesinin yanındaki su arıtma aracının yanında su kaplarıyla saatlerce bekleyenler göze çarpıyor.
Şehirdeki tek gıda dağıtım yeri olan ve günlük 20 bin aile paketi dağıtılan pirinç ambarında hummalı çalışma devam ediyor. Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) konuşan yetkililer, burada çalışan 160 kişinin 90’ının gönüllü olduğu bilgisini veriyor ve dağıtıma salı günü başlandığını kaydediyor. Paketlerin içinde ise pirinç ve konserve var.

Sokaklarda gezerken, tayfunun yerle bir ettiği akaryakıt istasyonlarından araçlarına benzin ve mazot alanlar göze çarpıyor. Ancak istasyonda yakıt kalmamış. Halk, yakıt pompalarının tamir etmek suretiyle yakıt elde etmeye çalışıyor. Burada dikkat çeken bir görüntüde de elindeki süngeriyle yere sızan mazotu toplayıp, bidonuna koyan bir tayfunzede görülüyor. Neden böyle yaptığı sorumuza ise şu an en kıymetli şeyin akaryakıt olduğunu, zira ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bir araca gereksinim duyduklarını ifade ediyor.

HAVAALANINDAN KAÇIŞ DEVAM EDİYOR

Şehirdeki güvenlik ve yağmadan dolayı başka yerlere gitmek isteyenlerin tek seçeneği, havaalanına gelip, isimlerini yazdırmak. Zira adadan güvenli bir şekilde çıkışın tek yolu bu. Teknelerle de gidilebiliyor ancak bu hem çok uzun zaman alıyor hem de riskli.

Cihan’ın kamerasına yansıyan havaalanındaki kaçış görüntüleri yürekleri yakıyor. Yardım ve tahliye çalışmaları önceki günlere oranla hız kazandı ancak kalabalık bir türlü eritilemiyor. Zira buraya gelen yerli ve yabancı askeri kargo uçakları ve sivil uçakların sayısı yeterli değil. Havaalanında toplanan ve askerler tarafından kontrol edilen tayfunzedeler, gece yağmur ve fırtına, gündüz ise kavurucu sıcakta saatlerce beklemek zorunda kalıyor. Annelerinin kucağında uyuyan, ağlayan ve emen bebeklerin hali yürekleri dağlıyor. Üstelik kargo uçaklarına binmek için bir oraya bir buraya sıraya sokuluyorlar askerler tarafından.

Uçakların ve helikopterlerin dayanılmaz pervane ve motor gürültüsü de kulakları sağır edecek cinsten. Yaşlılar ve küçük çocuklar, bir taraftan aç ve susuz beklerken, diğer taraftan da sıranın kendilerine ne zaman geleceğini düşünüyor. Sayılarak uçaklara bindirilenlerin bazıları, kocasıyla yada çocuğuyla birlikte uçaklara binemiyor. Tam bir insanlık trajedisi yaşanıyor. Buradaki tayfunzedeler, uçağa binip ayrılmayı hayatının en muttu anı olarak görüyor. Burada görev yapan yabancı gazeteciler ve yardım kuruluşu çalışanları için de durum farksız.

Buraya gelmek çok kolay ancak dönmek çok zor. Dönüş için birkaç gün sonraya bilet bulanabiliniyor. Geçtiğimiz gün sivil uçaklara kısmen açılan havaalanına gelen uçaklara binip geriye dönmek için günlerce yada saatlerce beklemek gerekiyor. Sivil uçaklara bilet alıp binilebiliyor. Askeri kargo uçakları ise tayfunzedeleri ücretsiz tahliye ediyor.

Buraya Filipinler ordusuna ait kargo uçaklarının yanında aralarında Singapur, ABD ve Avustralya’ya ait askeri kargo uçakları geliyor. Gelirken yardım malzemesi getiriyor, dönüşte de tayfunzedeleri götürüyor. Uçağa binebilenlerin mutlulukları gözlerinden okunuyor.

Valilik bahçesine kurduğu karargahla 4 gündür çalışmalarını hız kesmeden 12 kişilik ekiple devam ettiren Kimse Yok Mu Derneği de yetkililerden takdir toplarken, yerli ve yabancı basının da ilgi odağı oldu. Kimse Yok Mu, kalabalık bir ekip ve organize çalışmasıyla ünlü Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin muhabirinin dikkatini çekti. Muhabir, tayfun ile ilgili detaylı bilgileri, Kimse Yok Mu Derneği’nin ASYA Müdürü İsmail Büyükay’dan aldı.

Cihan’a konuşan arama, kurtarma ve yardım ekibi ASYA Müdürü Büyükay, pazartesi günü buraya ulaşacak şekilde 14 doktorun tıbbi malzeme ile gelmesi için hazırlıklar yaptıklarını söyledi. Büyükay, vali ile görüşülmesi neticesinden bölgede 400 çadır dağıtma ve yetimhane yapılması çalışmasını yaptıklarını da ifade etti ve gelecek hafta günlük 2 bin kişilik sıcak yemek çıkaracaklarını da ifade etti. Tetanos aşısı ve acilen temel tıbbi ihtiyaçların karşılanması gerektiğini vurgulayan Büyükay, çalışmalarını hız kesmeden devam ettirdiklerini dile getirdi.

Filipinler’de Türk müteşebbisler tarafından kurulan İCAD Vakfı da tayfun sonrasında aktif olarak lojistik destek çalışmalarını sürdürüyor. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.