Mardin'de Bir Faili Meçhul Cinayet Daha Aydınlandı

Mardin'de Bir Faili Meçhul Cinayet Daha Aydınlandı

Mardin'in Kızıltepe ilçesi Aysun köyündeki kuyuda geçen yıl yapılan kazıda elde edilen kemiklerin kime ait olduğu Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edildi. Kemiklerin, 1995 yılında JİTEM tarafından faili meçhul cinayete kurban giden Abdurrahman...

Mardin'in Kızıltepe ilçesi Aysun köyündeki kuyuda geçen yıl yapılan kazıda elde edilen kemiklerin kime ait olduğu Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edildi. Kemiklerin, 1995 yılında JİTEM tarafından faili meçhul cinayete kurban giden Abdurrahman Acay'a ait olduğu kesinleşti.

Son rapor sonucu ile birlikte Dargeçit ilçesinde yapılan kazılarda ortaya çıkan 5 kişinin naaşlarına ulaşılmış oldu. Mardin ve ilçelerinde yapılan 8 faili meçhul kazısında şu ana kadar toplam 33 kişinin kemiklerine ulaşıldı, 13 kişinin kimliği ise tespit edildi.

Mağdur ailelerle birlikte basın toplantısı düzenleyen İnsan Hakları Derneği Başkanı Erdal Kuzu, geçen yıl Haziran ayında Mardin'in Kızıltepe ilçesi Aysun köyünde yapılan kazılarda ortaya çıkan kemiklerin, yapılan DNA testinden sonra 1995 yılında JİTEM tarafından faili meçhul cinayete kurban giden Abdurrrahman Acay'a ait olduğunun belirlendiğini söyledi. 1993-1996 yılları arasında sistematik olarak insanlığa karşı suçlar işlendiğini belirten Mardin İnsan Hakları Derneği Başkanı Erdal Kuzu, "Devletin bizzat oluşturduğu JİTEM örgütü, insanlığa karşı işlenmiş suçların organize edicisi ve tetikçisidir. Tüm kayıplarda fail bizzat devletin kendisi." açıklamasında bulundu.

Türkiye kaçınılmaz olarak 1990’lı yıllarda sistematik insanlığa karşı işlenmiş suçlar ile yüzleşmek zorunda olduğunu ifade eden Kuzu şöyle konuştu: ”Bu yüzleşmelerin Ceza Hukuku boyutunda ise tek kimlikçi, devletçi mahkemeler değil tarafsız, bağımsız ve evrensel İnsan Hakları hukukunu temel alan mahkemelere ihtiyaç duyulacaktır. Dargeçit kayıplarının baş sorumlusu Mehmet Tire’nin bugün AKP üyesi olması, bizlerin ve ailelerin taleplerine rağmen halen üyeliğinin devam etmesi ayrı bir vahamet arz etmektedir. Hükumeti bu konuda samimiyete, ciddiyete ve failleri korumaktan vazgeçmeye çağırıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Devlet görevlileri tarafından işlenilen suçlarda cezasızlık politikası bir bütün olarak varlığını korumakta olduğunu kaydeden Kuzu konuşmasına şöyle devam etti: ”Davaların tabi mahkemelerinden ayırarak Adalet Bakanlığı'nın bizzat talebi ve onayı ile nakledilmesi, sanıkları ve sanıkların işledikleri suçların devletin koruması altından olduğunu ortaya koymaktadır. Bütün bunlara rağmen gerçekler kuyulardan çıkmakta, insanlığa karşı işlenmiş suçların delilleri birer birer ortaya çıkmaktadır. Bizler İnsan Hakları aktivistleri ve aileler olarak bu devletin gerçekler ile yüzleşmesini sağlayacağız. İnsanlığa karşı suçların zaman aşımına uğramayacağı ve failleri hakkında yasal düzenlemenin derhal yapılmasını istiyoruz.” diye konuştu.

Abdurrrahman Acay'ın babası M. Ali Olcay ise 20 yıl önce oğlunun suçsuz yere gözaltına alındığını söyleyerek, "Çocuklarımız toplu olarak gözaltına alındılar. Toplu olarak öldürüldüler. Bunun gerekçesi şimdiye kadar bize anlatılmadı. Bunun takipçisi olacağız. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız." dedi. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.