Kritik dönemlerin kritik ismi: Oğuzhan Asiltürk

Kritik dönemlerin kritik ismi: Oğuzhan Asiltürk

Kurulduğu günden bu yana Milli Görüş davasına hizmet eden merhum Oğuzhan Asiltürk'ü arkadaşları gazetemize anlattı.

Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanlığı görevini yürüttüğü sırada, rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan, bir süre sonra da vefat eden Oğuzhan Asiltürk, ardından hoş bir sada bıraktı. Hangi ideolojiden olursa olsun siyasiler, yüzbinlerce vatandaş Oğuzhan Asiltürk'ün vefatına üzüldü. Devlette ve partide çok önemli görevlerde bulunan, ülkenin hayrına birçok başarılı işe imza atan merhum Oğuzhan Asiltürk'ü dava arkadaşları Merhaba Gazetesi'ne anlattı.

CEZAEVİNDE GÜNLÜK DERSLER VERİRDİ!

Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu (YİK) ve Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, merhum Oğuzhan Asiltürk ile ilgili Merhaba Gazetesi'ne konuştu. Merhum Asiltürk'ün kararlı yönünün olduğunu söyleyen Karamollaoğlu, “Erbakan Hocamızla sürekli yan yanaydılar. Koalisyon görüşmelerinin de mimarı Oğuzhan beydi” dedi. Merhumun müzakare yönünün de çok kuvvetli olduğunu belirten Karamollaoğlu, “Ayrıca biz Oğuzhan bey ile 10 ay bir hapis arkadaşlığı yaptık. Tahir Büyükkörükçü hoca da o zaman bizimle beraberdi. Erbakan hocamız, ben, Oğuzhan bey ve Tahir hoca ile birlikte hapishane hayatımız oldu. Oğuzhan bey hapishanede de önemli fonksiyonları oldu. Tahir hocamız bize mesnevi dersleri verdi. Onun da bir numaralı talebesi Yasin Hatipoğlu idi. Yasin bey o dönemde çok önemli ezberler yapardı. Oğuzhan bey de herkese günlük hangi ibadetleri yapmak gerekiyor konusunda dersler verirdi. Hapishanede manevi havanın yüksek tutulması konusunda çok önemli hizmetleri oldu. Ayrıca merhum ile hısımlığımız da vardı" şeklinde konuştu.

2-1-1280x719.jpg

OTURDUĞU EVİN DIŞINDAKİ HER ŞEYİ SATTI VE TEŞKİLATI VERDİ

Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Lütfi Yalman, merhum Asiltürk'ün Erbakan Hocanın sıkı bir yol arkadaşı olduğunu, onu ve davasını hiçbir zaman terk etmediğini kaydetti.

Zaman zaman Milli Görüş camiası içinde görüş farklılıklarının olduğunu, Erbakan'ın neye evet neye hayır dediyse Asiltürk'ün de o görüşte olduğunu hatırlatan Yalman, “Oğuzhan Asiltürk, tam bir İslam davasının mücahidi idi. Tavizi yoktu. Kınayanın kınamasına aldırış etmezdi. Dobra bir adamdı. Sert bir üslubu vardı. O üslubu da İslami ve dini meselelerle ilgiliydi. Doğru bildiğini yapardı. İslamı tam yaşardı. Malını ve mülkünü Allah yolunda harcadı. Oğlu, 'baba bize bir şey bırakma' dedi. Oturduğu evin dışındaki her şeyi satıp, parasını teşkilata verdi. Bakanlıkların hiçbirinde mescit yoktu. İçişleri Bakanlığına geldi ilk hafta, bakanlıkta mescit açtı. O dönem, İslami kitapları okudukları, evlerinde bulundurdukları için gözaltına alınanlar vardı. Arabaya atlardı, gözaltına alınanların yanına gider ve onları serbest bıraktırırdı. Son görüştüğümüzde yani vefatından 1 ay önceydi, bana 'Ben Allah'a söz verdim' dedi. 'Onun rızası dışında bir şey yapmayacağım' dedi. Yaşamı boyunca Allah'a verdiği sözü tuttu. Hayatı Kur'an ve hadisti. Bilgisayar başında her gün istisnasız Kur'an ve hadis okurdu. Bana 'Bak Lütfi Kur'an okuyun, mealine ve tefsirine bakın, duvarın arkasını görürsünüz' derdi. Allah, rahmet eylesin” dedi.

2-4-1194x800.jpg

KINAYICILARIN KINAMALARINA ALDIRIŞ ETMEDİ

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydın ise şunları söyledi: “Oğuzhan bey, yarım asrı aşkın bir süre Türkiye'de Milli Görüş hareketinin öncülerinden, karar vericilerinden olmuş bir isimdir. En kritik süreçlerde belirleyicilerden olmuş. Türk siyasi hareketinin kilit isimlerinden olmuş. 70 sonrası bütün kritik zamanlarda sözünü ve yaklaşımını belirgin halde belli etmiş. Müstesna bir büyüğümüzdü. Kınayıcıların kınamalarına aldırış etmeden, inandığı fikri ve düşünceyi kararlılıkla dile getirdi. İnandığı şeyleri korkusuzca ifade etti. Bu özelliğinin yanında gerçekten mütevazi bir insandı. Yaşantısında, siyasi yol yürüyüşünde, protokole, şatafata, kapısının açılıp, kapanmasına tenezzül etmeyecek kadar da aşkın bir insandı.”

DAVASINDAN VE İNANCINDAN SAPMADI

Konya Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Mustafa Özkafa, merhum Oğuzhan Asiltürk'ün kurulduğu ilk günden, vefatına kadar Milli Görüş davasına hizmet ettiğini söyledi. “Allah, rahmet eylesin. Oğuzhan ağabey, Erbakan Hocamızla birlikte çok önemli işlere imza attı” diyen Özkafa, daha sonra şunları söyledi: “Oğuzhan ağabey, İçişleri, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yaptı. O görev süresinde en önemli hadiseler meydana geldi. Kıbrıs Barış Harekatı'nın zaferinde merhum Erbakan Hocamız gibi, merhum Oğuzhan ağabeyin de katkısı çok fazla oldu. Ağır sanayi hamlesinin gerçekleştirilmesinde de katkıları büyüktür. Önce ahlak ve maneviyat düsturu içerisinde davamıza ve insanlığa da Oğuzhan ağabeyin katkıları oldu. Sakadat içinde hareket etti. Davası ve inancından hiç sapmadı. Dini ve milli vazifelerine çok bağlıydı. Son nefesine kadar davası için çalıştı. Son nefesine kadar gençlerin nitelikli olarak yetişmesine kendini adadı. Biz, ondan razıydık. Allah da ondan razı olsun. Mekânı cennet olsun.”

2-3-1280x720.jpg

GAYESİ HAKK'IN HAKİM OLMASIYDI

Meram Belediyesi Eski Başkanı Mustafa Özkan, Oğuzhan Asiltürk'ün çok samimi, dürüst bir insan olduğunu dile getirdi. Milli Görüş'ün kuruluşundan bugüne Asiltürk'ün merhum Erbakan'ın ve davasının yanında olduğunu ifade eden Özkan, “Oğuzhan Asiltürk, İslamı yaşardı. İslama bağlı bir insandı. Gayesi Hakk'ın hakim olmasıydı. Bakanlıklarda ilk mescidi merhum Asiltürk açtı. Samimi, davasına bağlı, sadık bir insan olarak tanıdık kendisini. Allah, rahmet eylesin” dedi.

CESUR VE MÜCADELECİ VE BİR KİŞİLİĞİ VARDI

Milli Görüş erlerinden olan, Milli Görüş hareketinin Selçuklu'da yayılması için önemli işlere imza atan Tevfik Kılınç ise şunları söyledi: “Oğuzhan ağabeyin cesur ve mücadeleci bir kişiliği vardı. Olaylara bakış açısı ve tavırları ile bizlere her zaman örnek oldu. Oğuzhan Asiltürk ağabey, Teknik Üniversite mezunu. Hiç unutmam bir Hacı Murat taksisi vardı. Anılarımda canlandı.

Sözlerimin başında ifade ettiğim gibi cesur ve mücadeleci bir kişiliği vardı. Rahmetli Erbakan hocamız Oğuzhan abinin bu yönünden dolayı kendisini Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında Ecevit ile beraber onu da İngiltere’ye yanlış bir karar alınmasına mani olunması için göndermiş. Manevi yönü çok kuvvetliydi. Konya’da Ladikli Ahmet Efendi ile de çok sık görüşürlerdi. Takva ehli bir insandı.

Ben, Ankara’da öğrencilik yaparken Oğuzhan ağabey dönemin İçişleri Bakanıydı. Çok iyi hatırlıyorum o zaman büfelerin önünde lise öğrencileri bira içer, tost yerdi. İçki çok tüketilir hale gelmişti. Oğuzhan ağabey, o gün bir genelge yayınladı. İçki satma ruhsatı bulunmayan esnafların içki satmasını yasaklayan bir genelgeydi o. Tek bir genelge ile böyle hayırlı bir karar almıştı. Tabi böyle bir karar o zaman gazetelerde büyük yankı uyandırmıştı ama baskılara boyun eğmeden bu kararın arkasında durarak yürürlüğe girmesini sağladı. Allah ondan razı olsun. Erbakan Hocamla beraber hapis yatarken, Oğuzhan ağabey bir çizelge oluşturarak, günlük tesbihat ve hatim okuma yaptırmış. Düşünün sorguya giderlerken birbirilerine 'aman benim tesbihatı, okunacak cüzümü unutmayın' tavsiyelerinde bulunuyorlarmış. Oğuzhan ağabey sorguya giderken hapishanede bulunan arkadaşlarına yapması gerekenleri hatırlatıyormuş. Mücadeleci cesur ve bir o kadar da maneviyatı yüksek isimdi. Allah rahmet etsin.”

EMRE ÖZGÜL

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.