Konya’da partilerin kongre heyecanı başladı.

Önümüzdeki günler, Konya açısından siyasetin iyice hızlandığı günler olacak. 

Hem Cumhur İttifakı kanadı için hem de Millet İttifakı cephesi için...

**

Muhalefet kanadında da tatlı rekabet başladı. 

CHP, özellikle kongre sürecine çok hızlı girdi.

Şuan il Başkanlığı için görünürde 3 aday var. 

Eski Vali Yardımcısı Saim Sezen,

CHP 26. dönem Konya Milletvekili Dr. Hüsnü  Bozkurt,

Ve mevcut İl Başkanı Av. Barış Bektaş.

Bana sorarsanız hepsi birbirinden kıymetli isimler.

Hepsinin kendine özel ayrı bir tecrübesi var.

Yanlışları, doğruları vardır, orası bizi ilgilendirmez. 

**

3 aday ile de görüştük, haberlerini yaptık.

Hepsi de özellikle Konya’daki gidişattan, AK Parti’nin yüksek oy almasından ve “Ben yaptım oldu” anlayışından rahatsız.

Ve yine Bozkurt ve Sezen, Konya’da bir muhalefet boşluğu olduğunu düşünüyor. 

Konya’ya sağlam bir muhalefet anlayışının kazandırılması bakımından Barış bey de dahil hepsini heyecanlı gördüm. 

Bundan sonraki süreçte, CHP’nin Konya il Başkanı kim olursa olsun, öyle görüyorum ki; Konya’da muhalefet gücünü artıracak.

**

Yeni partilerin varlığıyla birlikte Konya’da muhalefetin söylemleri daha da keskinleşecek, Konya’da ayakları yere basan yanlışları korkusuzca eleştirebilme kültürü de yaygın bir anlayış haline gelecek.

Burada; 

Saadet Partisi’ne de,

CHP’ye de,

İYİ Parti’ye de 

Gelecek Partisi’ne de ve Babacan’ın açıklaması beklenilen partiye de çok iş düşecek.

**

Daha önce bir yazı yazmıştım, Konya’da kuru kuruya muhalefet yapıldığı için AK Parti’nin güç kazandığını söylemiştim. 

Görünen o ki muhalefet de yanlışını anladı.

Konya’da yeni bir siyasi anlayış etkin olmalı. 

**

Bu anlayış da Konya’ya kazandıracak.

Bu anlayış, yatırımların uzun süre aksamasını önleyecek. 

Bu anlayış, Konya’yı sadece “bir partiden ibaretmiş” görüntüsünü ortadan kaldıracak. 

Bu anlayış, keyfiyeti ortadan kaldıracak. 

Bu anlayış, bir denetim gücüne sahip olacak, olmalı da. 

Her şeye rağmen çok seslilik güzeldir. 

**

Süreç, siyasi olarak sahayı, vatandaşın taleplerini doğru okuyabilme sürecidir. 

İktidar olsun, muhalefet olsun sorunları doğru okuyan, sorunların çözümü için de ortaya elle tutulur anlayış koyanlar bu süreçten karlı çıkar. 

**

Vatandaş, bazı şeylerden çok yoruldu. 

Sahada olan, vatandaşı dinleyen kazanımlı çıkar. 

İnsanlar ekonomik, sosyal ve daha birçok açıdan perişan halde.

**

Sorumluluk sahibi kişiler ise artık çoğu şeyin izahını yapamıyor. 

Vatandaş, bazı şeylerden de bıktı.

Söz ve eylemler arasındaki uçurum, insanları alternatif arayışlara yönlendiriyor.

Alternatif arayışı Konya’da da hız kazandı.

İster kabul edilsin, ister edilmesin.

Doğalgaz zammının izahı yapılamıyor.

Asgari ücretin feciat olmasının, vatandaşın  alım gücünün düşük olmasının izahını kimse yapamıyor.

Ay sonunu getiremeyen vatandaşın halinin açıklamasını da kimse yapamıyor. 

İnsanlara kibirli bakmanın, toplumdan hızla uzak düşülmesinin, aykırı seslere tahammülsüzlüğün izahını kimse yapamıyor. 

Bu anlayışla da yapılamaz... 

Söylenecek çok şey var da kalın sağlıcakla.