Konya'da metruk binalar risk teşkil ediyor

Konya'da ciddi oranda metruk bina bulunuyor. Bu yapıların acil performans analizine tabi tutulması ve dönüşüme sokulması gerekiyor. Hasarlı binaların restorasyon çalışmalarının yürütülmesi için gerek Çevre Şehircilik ve İlkim Değişikliği Bakanlığı gerekse de belediyeler önemli çalışmalara imza atıyor. İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Dr. Süleyman Kamil Akın, saha personellerinin konuya yeteri kadar ilgi göstermediğine değiniyor. Akın, “Büyükşehir ve ilçe belediyelerimiz güvenilir bina ve yaşanabilir alanlar oluşturulması konusunda olağanüstü gayret gösteriyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile işbirliği içerisinde geleceğin Konya’sını inşa etmek üzere Şükran, Uluırmak, Mevlana bölgesi ile Eski Sanayi alanında başarılı çalışmalarla Türkiye’ye örnek oluyorlar. Dönüşümün hızlıca gerçekleştirilmesi ancak ve ancak tüm paydaşların uyum içerisinde çalışması ile mümkün olacaktır” şeklinde konuştu.

İL MÜDÜRLÜĞÜ DOSYALARI MAKUL SÜRENİN DIŞINA İNCELENİYOR

İMO Konya Şube Başkanı Dr. Süleyman Kamil Akın, “Yapı sahibinin lisanslı kuruluşa başvuru yapması, lisanslı kuruluşun yapıyı incelemesi ve gerekli dosyayı İl Müdürlüğüne teslim etmesi, İl Müdürlüğünde görevli personelin yapıyı yerinde inceleyerek onay vermesi, ilgili tapu müdürlüğünün tapuya riskli yapı şerhi koyması ve malike itiraz için 15 gün süre veren tebligatı ulaştırması ile sonuca ulaşılmaktadır. Vatandaşlarımızdan gelen yoğun şikayetler, İl Müdürlüğüne teslim edilen Riskli Yapı Tespit dosyalarının yerinde incelenmesinin iş yoğunluğu gerekçe gösterilerek aylarca bekletilmesi, tapu tarafından yapılan tebligatların Tapu Müdürlüğü tarafından geç yapılması yada tebligat dönüşlerinin İl Müdürlüğü’ne bildirilmemesi üzerinde yoğunlaşmaktadır. Hali hazırda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğün Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Şube Müdürlüğünde 6 personel görev yapmakta olup, 1 tanesi İl Müdürlüğü Personeli, 1 tanesi Valilik, 4 tanesi ise dönüşümün hızlandırılması amacı ile Konya Büyükşehir ve İlçe Belediyeleri tarafından görevlendirilmiş personeldir. İl Müdürlüğüne teslim edilen dosyaların makul sürenin dışına taşan inceleme süreleri, başvuru sonucu lisanlı kuruluş tarafından RİSKLİ bulunan yapılarda doğal olarak can güvenliği gerekçesi ile oturmak istemeyen malik ve kiracılar yapıyı boşaltmaktadırlar. Müdürlükçe yerinde yapılması gereken incelemenin gecikmesi de boşaltılan yapıların hurdacı vb insanlar tarafından adeta yağmalanmasına neden olmaktadır” diye konuştu.

VATANDAŞLAR MAĞDUR

Akın, daha sonra şunları dile getirdi: “Halk arasında Kentsel Dönüşüm Kanunu olarak bilinen 6306 sayılı kanunun amacı olası bir afette hasar görmesi muhtemel yapıların hızlıca güvenli yapılara dönüşmesi amacı ile 2012 yılında çıkarılmıştır. 2012 yılından bu yana yüzbinlerce yapı bu şekilde dönüştürülerek, olası bir afette ortaya çıkacak can ve mal kayıplarının önüne geçildiğini belirten Akın, İlgili Teknik Personelce yapının metruk olduğu gerekçesi ile yapılar 6306 sayılı kanun kapsamı dışında bırakılmakta, hiçbir suçu olmayan vatandaşlarımız bu gecikme sebebi ile 6306 sayılı kanun kapsamındaki haklarından yararlanamamakta ve mağdur edilmektedir. Bu uygulamalar dönüşümü çile haline getirmektedir.”

DÖNÜŞÜM  ÇALIŞMALARI DAHA HIZLI YÜRÜTÜLMELİ

Mağduriyet yaşayan vatandaşlar ile görüştüklerini belirten Akın, vatandaşların şikâyetlerini şöyle aktardı: “Evlerinin restorasyona girmesi gereken vatandaşlarımız yaşadıkları mağduriyetlerini bize bildiriyor, ‘Hüseyin Zeybek, 28.10.2021 tarihinde Lisanlı kuruluş tarafından Riskli Yapı tespit dosyasının İl Müdürlüğüne teslim edildiğini, yaklaşık 2 ay önce verdiği dosyanın yerinde incelemesinin yıl sonunda yapıldığını, bu arada deprem olduğunu ve yapısındaki çatlakların büyüdüğünü belirtmektedir. İlgili teknik personelin tereddüte düşerek Genel Müdürlüğe görüş sorduğunu sonrasında bir heyetin 03.01.2022 tarihinde yapının bulunduğu yere geldiğini ve yapının satatik bütünlüğü bozulduğu gerekçesi ile yapısının 04.01.2022 tarihinde 6306 sayılı kanun kapsamı dışına alınarak tüm haklardan mahrum kaldığını ve mağdur edildiğini  söylemektedir. İlgili teknik personelin zamanında gelmemesi sebebi ile deprem sırasında yapısındaki çatlakların büyüdüğünü, yan tarafta bulunan binada da aynı çatlakların olduğunu ve çatlakların sıvanarak içinde oturulmaya devam edildiğini, kendisinin bunu yapmayarak Devletin Kanununa güvenerek başvuru yaptığını belirterek mağduriyetini dile getirmiştir.”

SAİT ÇELİK