Yaklaşık 2-3 haftadır Konya Sanayi Odası (KSO) Başkanı Sayın Memiş Kütükcü'den randevu almak istiyorum.

Randevu talebimiz ile ilgili özel kalemin bilgisinin olduğunu duydum.

Peki o kadar süredir neden talebimize olumlu veya olumsuz bir dönüş yapılmadı?

**

Sayın Kütükcü'ye soracağım sorular, aktarmak istediğim gözlemlerim var.

En önemlisi Konya sanayisinde işten çıkarmalar...

Piyasada sürekli konuşulan “On binlerce işçi çıkarma” meselesi var.

Konuşulanlar, doğru mu yanlış mı, doğruysa neden doğru, yanlışsa neden yanlış ya da işten çıkarılan işçi sayısı gerçekten nedir?

Asgari ücret arttı, sanayide yasal olmayan yollarla çalıştırılan sigortasız insanlar var mı?

Ya da işletme kiraları neden bu kadar yüksek?

Ya da neden sanayi kuruluşlarının gözle görülür bir kısmı satılığa çıkarıldı?

Sanayideki bu sıkıntı nasıl çözülecek?

Tüm bunların cevaplarını alarak, kamuoyu ile paylaşmak istiyorum.

Konunun muhatapı Sayın Kütükcü değil mi?

**

Cevap vermek istemiyor olabilir, sayın başkan.

En azından Konya Sanayi Odası'nın olumsuz bir dönüş yapması gerekmez mi?

Aslında 2-3 haftadır haber beklemiyorum.

Daha öncesinde de (bir kaç ay önce) Sayın Kütükcü ile ilgili bir röportaj talebim olmuştu?

Konya Sanayi Odası neden çekiniyor?

Sürekli ihracatın arttığını söyleyen, bunu söylerken de ihracatın bile büyük çoğunluğunun (ithalatla sağlandığını dile getiremeyen) Sanayi Odası'nın bu tutumu nasıl kabul edilebilir?

**

Konya'daki üç odanın (KSO, KTO ve KTB)'nın ortak açıklamalarını siz değerli okuyucularımız görmüşsünüzdür.

Söylemler aynen şöyle: “İşte Konya'da şu kadar firma batmış, şu konkordato ilan etmiş, şu firmaya şu olmuş... Kimse Konya'daki firmalarımızın adını kötüleyemez. Bu tarz söylemler içinde olanlara hukuki yaptırımımız olacak.”

Sayın Başkan Kütükcü, bence insanların böyle konuşmasının birinci sebebiyeti sizsiniz.

Çünkü bu söylemler ilk konuşulmaya başlandığı zaman siz insanlara tehditvari konuşmalar içine gireceğinize, kendinizi tam anlamı ile anlatmayı başarabilseydiniz bugün çoğu şey daha farklı olabilirdi.

**

Sayın Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk beyden randevu talep ettim.

O da 

 çok geciktirmeden 1 hafta içinde randevuyu verdi ve başkan Öztürk, sorduğum tüm soruları samimiyet ile cevapladı.

Tepkiler kesildi.

Ben, sayın Öztürk'e de söyledim. Dedim ki: “Sayın başkanım, sizin 3 odanın yaptığı açıklama ve açıklamada kullanılan fotoğraf, okuyucuların tepkisine neden oluyor.”

Kabul etti ve ekledi: “Biliyorum” dedi.

**

Biz, sizinle bu konuları konuşmak ve röportaj yapmak için aynı ortamı kuramadık sayın başkanım Mehmet Kütükcü.

Derdimiz kimseyi yermek veya küçük düşürmek değil.

Ama bazı olumsuzlukların da dile getirilmesi gerekir.

Eğer ortak amacımız Konya ve Konya sanayisi ise başka çaremiz yok.

Evli ve çocukları olan vatandaşlarımız işten çıkarılıyor.

Yazık, günah.

Evine ekmek götüremeyen, çocuğuna mama alamayan veya yaşlı annesine istediği ilacı bulamayan bir insanın vebali hepimizin üzerinedir.

Ekonomik olarak bir sıkıntı var.

Kabul edelim.

Sessiz kalmak, sorunları çözüyorsa, sessizliğimizi korumaya devam edelim.

Gelinen süreçte sessizliğin de bir çare üretmediğini gördük.

Bari bahsettiğim konular ile ilgili bir iki açıklama yapın ki, insanların içinde huzursuzlukları devam etse de bir rahatlama olsun.

Selam ve dua ile...