Konya Sabahattin Ali'ye ilham oldu

Konya Sabahattin Ali'ye ilham oldu

Şair-Yazar Sabahattin Ali’nin Konya sürgün yıllarını anlatan edebiyatçı Ali Oktay Özbayrak,"Sabahattin Ali öykülerinde, romanlarında yine bu mapustaki insanların çileli hikâyelerini yazıyor. Konya’nın adının geçtiği 9 tane öyküsü var" dedi

Konya Aydınlar Ocağı’nın bu haftaki Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, şair-yazar Sabahattin Ali’nin Konya sürgün yılları ile cezaevi hayatı anlatıldı. Konuşmacılar Fizik Öğretmeni Hasan Arslan ve Edebiyat Öğretmeni Ali Oktay Özbayrak’ın nitelikli bir şair, romancı, öykücü ve yazar olduğunu ifade ettiler. Dr. Mustafa Güçlü ise, Sabahattin’i öldüren iki askerden birinin Konyalı olduğunu söyledi Şair ve yazar Sabahattin Ali’nin Konya Karma Ortokulu ile Konya Lisesi’nde öğretmenlik yaptığını ve cezaevi hayatı yaşadığını dile getiren edebiyatçı Ali Oktay Özbayrak, “Sabahattin Ali, 25 Şubat 1907’de Bulgaristan’ın Gümülcine sancağının Eğridere ilçesinde doğuyor. 1921 senesinde Edremit İptidai Mektebi'ni bitiriyor. Ve bu mektepte Horoz Mehmet adlı ilk öyküsünü yazıyor. 1926’da Balıkesir’de Çağlayan dergisinde ilk şiiri ve öykülerini yayınlıyor. Bu esnada da babasını yitiriyor. Babasının ”Oğlum biz ava karanlıkta çıkarız. Yazacaksan gerçekleri yaz” sözünden son derece etkileniyor. Şarkı olarak ta bestelenen “Aldırma gönül” şiirini Sabahattin Ali, Sinop Cezaevinde yazmıştır. Sabahattin Ali 2 Nisan 1948’de öldürüldü.” dedi. Özbayrak, Sabahattin Ali’nin öldürülmesiyle ilgili olarak “çok derin bir yapılanmanın faili meçhulü” dedi.

SABAHATTİN ALİ’Yİ KİM VE KİMLER ÖLDÜRDÜ?

Öğretmen Hasan Arslan da, Sabahattin Ali’nin 1948’den 65’e kadar Türkiye’de hiçbir kitabının basılmadığını belirterek Sabahattin Ali’nin öldürülmesiyle ilgili olarak “Adnan Menderes, 1949’da Sabahattin Ali’yi hükümet öldürmüştür diyor. Samet Ağaoğlu, hatıratında bunu ifade ediyor.” dedi. Konuşmacıları güzelanlatımlarından dolayı tebrik eden Dr. Mustafa Güçlü, “İdeolojik kültürden gelen birisi olarak bizim Sabahattin Ali’ye bakışımız biraz farklı. Biz o dönemin bizzat farklı acılarını yaşadık. Solun ne kadar acımasız olduğunu gördük o zaman. Onun için ben, bu kadar güzel anlatan arkadaşları tebrik ediyorum. Fakat Sabahattin Ali göklere çıkarılacak kadar birisi değil. Babası Gümülcüneli, annesi bir Alman. O kültürden geliyor. Sabahattin Ali’yi öldüren iki askerden biri Konyalı olduğunu ben Hüseyin Menekşe’den dinlemiştim.” dedi.

KONYA SÜRGÜN YILLARI

Edebiyatçı Özbayrak, Sabahattin Ali’nin Konya sürgün yıllarıyla ilgili olarak da şunları dile getirdi: “Sabahattin Ali’nin Konya yılları çok değerli. Burada derin sevdalar yaşıyor ve çok güzel şiirler kaleme almaya başlıyor. Konya’da işler beklediği gibi gitmiyor. Sebebi de şu:

Konya’da o dönemde bir gazete çıkıyor. Yeni Anadolu gazetesini Emin Bey ve Cemal Kutay çıkartıyor. Sabahattin Ali, bu gazetede Kuyucaklı Yusuf romanını tefrika etmeye başlıyor. 26 kadar parça yayınlanıyor bu gazetede. İlkin anlaştıkları bir telif ücreti var. Bu telif ücreti bir yerde kesilmeye başlıyor. Bir de Sabahattin Ali, gazetede bir milli eğitim müfettişine karşı kampanya düzenlemek istiyor. Ama buna karşı çıkılıyor. Konya’da öğretmenler gazeteye bildiri göndererek bunun yanlış olduğunu bildiriyorlar. Sabahattin Ali de olaya sinirleniyor ve Kuyucaklı Yusuf romanının tefrikasını yarıda kesiyor. Bu olaya Emin Bey ve Cemal Bey çok öfkeleniyorlar. Sabahattin Ali’ye orada öfke ve hınç mevzusu ortaya çıkıyor. Ondan bir öç almaya karar veriliyor. Bundan 7-8 ay önce Sabahattin Ali, bir dost meclisinde ve dostlarının arasında bir şiir okumuş. Bu şiirden dolayı hakkında soruşturma başlatılıyor. Gözaltına alınıp tutuklanıyor. Suçlama ağır; Atatürk’e hakaret. Konya Cezaevine koyuyorlar adamı.1933 senesine geldiğimizde, “gönlümün tek aşkısın” diye bir şiir daha yazacak ve Atatürk’ten affını isteyecek. Ve Cumhuriyet’in 10.Yıl Affı’ndan yararlanarak hapisten çıkacak.”

KONYA CEZAEVİ HATIRALARI

Sabahattin Ali’nin Konya Cezaevi’nde kaldığı sürece güzel dostluklar kurduğunu, saz çalarak türküler söyleyen Nalbant Mehmet ve ud çalarak şarkılar okuyan Lâtif Çavuş’la tanıştığını ifade eden Özbayrak, ”Sabahattin Ali, mapus hayatında dinlediği o saz ortamlarındaki ahengi kullanıyor şiirlerinde. Öykülerinde, romanlarında yine bu mapustaki insanların çileli hikâyelerini yazıyor. Konya’nın adının geçtiği 9 tane öyküsü var. Bu öykülerinin birinde Konya insanının yoksulluğunu, sefaletini, döneminin sıkıntılarını ele alıyor. Meselâ “Kanal” adını verdiği öyküsünde Beyşehir Gölü’nden gelen suyun Konya Ovasına gelene kadar azalmasını ve köylülerin mahsul almak için verdiği mücadelesini anlatıyor” dedi.

Konya İl Halk Kütüphanesinde gerçekleştirilen sohbetin soru-cevap kısmından sonra Konya Aydınlar Ocağı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, konuşmacılar Hasan Arslan ile Ali Oktay Özbayrak’a “Büyük Selçuklu Mirası-Mimari” adlı ciltli kitabı hediye etti.

HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum