Kemah Kalesi'nde 3. Dönem Kazılar Başladı

Kemah Kalesi'nde 3. Dönem Kazılar Başladı

Erzincan Valisi Abdurrahman Akdemir, Kemah Kalesi'nde '3. Dönem Kemah Kalesi Kazısı' çalışmalarını yerinde inceleyerek yetkililerden kazı çalışması hakkında bilgiler aldı. Başlatılan kazı çalışmalarında Mengücek dönemine ait yaklaşık...

Erzincan Valisi Abdurrahman Akdemir, Kemah Kalesi'nde '3. Dönem Kemah Kalesi Kazısı' çalışmalarını yerinde inceleyerek yetkililerden kazı çalışması hakkında bilgiler aldı. Başlatılan kazı çalışmalarında Mengücek dönemine ait yaklaşık 800 yıllık üzerinde bitki süslemeleri, aslan figürü ve kitabeler yazılı olan alçı kalıntıları bulundu.

Erzincan’a 50 kilometre uzaklıktaki Kemah ilçe merkezinin üst kısmında bulunan, dünyanın sayılı doğal kalesinden biri olma özelliğine sahip, yaklaşık 200 bin metrekarelik alana ve 60 metrelik yüksekliğe sahip olan Kemah Kalesi'nde '3. Dönem Kemah Kalesi Kazısı' 53 kişilik ekip ile başladı. Başlatılan kazı çalışmalarında Mengücek dönemine ait yaklaşık 800 yıllık üzerinde bitki süslemeleri, aslan figürü ve kitabeler yazılı olan alçı kalıntıları bulundu.

Erzincan Valisi Abdurrahman Akdemir yaklaşık bir yıl önce göreve başladığı şehirde vaktinin büyük bir bölümünü il genelinde ki tarihi kültürel varlıkları ayağı kaldırmak ve bunu yeni nesillere aktarabilmek için elinden gelen bütün gayreti göstermeye çalıştığını belirtip, "İlk geldiğimizde bir toplantı gerçekleştirdik. Bazı sözlerde bulunduk. Bunlardan en önemlisi biliyorsunuz Tercan’da ki Mamahatun Türbesi ve Kervansarayın restorasyonunun yapılması turizme kazandırılmasıydı. Yaklaşık iki ay önce orası başladı. Çok güzel bir şekilde yol üzerinde bu bölgenin en güzel mekânlarını turizme kavuşturmuş olacağız. Merkezde çadırcı hamamının restorasyon işlerine başladık. Birçok ilçemizde eski camilerimizin ve orada ki çeşmelerimizin tekrar eski haline döndürülmesi, sokak sağlıklaştırması gibi işlemleri tamamlıyoruz. Bu sene çok memnunuz. Çünkü hem Kemah Kalesi'nde hem de Altıntepe'de çok ara verilmişti. Burada kazı çalışmaları çok büyük bir gayretle devam ediyor. Ben öncelikle hocamıza ve ekibine çok teşekkür ediyorum. Gerçekten büyük bir heyecan ve gayretle burayı ayağa kaldırmak için çalışıyorlar. İnanıyorum ki Kemah gerek Sultan Melik Türbesi gerekse Kemah Kalesinde ki bu kazılarla çok daha böyle turizmin cazibe merkezlerinden olacak." ifadelerini kullandı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü tarafından yürütülen kazı çalışması yaklaşık bir ay sürecek. Kemah Kalesi'nde yapılan kazı çalışması hakkında açıklama yapan Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi, Kemah Kalesi Kazı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Yurttaş, “İlk kazmamızı 2011 yılında Atatürk Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümü öğretim üyeleri bilhassa sanat tarihi öğretim üyeleri olarak başladık. Tarihçi hocalarımız var. Arkeolog hocalarımız var. İlahiyat Fakültesinden geçen sene getirdiğimiz o yazma eserlerin değerlendirilmesi açısından çalışmalara katılan hocalarımız var. Onlarla birlikte biz kazı çalışmalarına katıldık. Geçen sene ki kazı çalışmalarında Gazi Üniversitesi Sanat Tarihi bölümü, Cumhuriyet Üniversitesi Antropoloji bölümü öğrencileri de katıldı. Dolayısıyla geniş kapsamlı bir kazı olarak devam ediyoruz.

İlk kazımıza kalenin hemen girişinde yer alan camii alanında başladık. O bölüm tamamen ortaya çıkarıldı. Geçen sene ki kazı çalışmalarımız da da hemen sol tarafımızda yer alan Saray Hamamı olarak nitelendirdiğimiz çünkü alt kısımda bir sarayın varlığını tahmin ediyoruz. Çünkü Kemah Kalesi'nin en güzel manzaralı yeri Kuzey Batı ucudur. Ona yakın olduğu için bu hamama da Saray Hamamı ismini verdik. Çalışmalarımız orada geçen sene başladı. Bu sene devam ediyor. Bu sene ki yeni çalışmalarımız da da hemen sarayın sağ tarafında ki yerleşim alanlarında kazı çalışmalarını devam ettiriyoruz.

Şimdiye kadar genellikle mimari eserler ortaya çıkarıldı. Bir Cami, bir hamam ve çeşitli mekânlar ortaya çıkardık. Bu mekânların ne olduğu kazı çalışmaları sonrasında netleşecek. Geçen sene ki çalışmamızda hamamın içerisinde yazma eserler matbu eserler ortaya çıkarıldı. Bunların büyük bir bölümü tam değil zaten. Yine büyük bir bölümünde de küflenme nedeniyle çürümeler meydana gelmişti. Onların büyük bir kısmını biz temizledik. Envanterlik olanları müzeye teslim ettik.

Bulunanların en eskisi 16 yüz yıllık bir Kur’an-ı Kerim 37 varaktan ibaret. Ahmet Karahisari ekolüne ait olduğunu tahmin ettiğimiz bir Kur’an-ı Kerim. Onun yanında özellikle 18. ve 19. yüzyıla ait Kur’an-ı Kerimler, fıkıh kitapları, hadis kitapları, dini eserler gibi bir takım buluntular ele geçti. Kazı çalışmaları sırasında 22 tane sikke buluntumuz var. Bugün müzede onları da laboratuvarımızı tamamladıktan sonra temizlemek üzere müzeden ödünç alıp üzerinde çalışmalar yapacağız. Camiden ve hamamdan çok güzel Mengücekli dönemine ait olduğunu tahmin ettiğimiz yani günümüzden 800 sene öncesine ait alçı buluntular ortaya çıkarıldı. Üzerlerinde kitabeler var. Bitkisel süslemeler var. Birde küçük bir aslan figürünün kalıntısı var.

Bu sene ki çalışmalarımız Saray olarak nitelendirdiğimiz kısmın doğusunda devam ediyor. Orada da bir fincan zarfı dünkü çalışmalarda ortaya çıkarıldı. Bir tandır ortaya çıkarıldı. Öyle tahmin ediyoruz ki en verimli alan yine saray çevresinde ortaya çıkacak. Bu nedenle kazı çalışmalarının sonunu beklemek durumundayız” dedi. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.