Sevgili okuyucular yazıma size bir soru sorarak başlamak istiyorum.  Bir yemeğe davetli  olarak gittiniz ve gittiğiniz yemekte aksaklıklar yaşandı. Bunun üzerin sizde ev sahibine bu aksaklıkların giderilip giderilmeyeceğini sordunuz.  Aldığınız cevap ise “Kapris yapmaya gerek yok”  oldu. Tepkiniz ne olurdu? Yaşanan olayı ilerleyen paragraflarda anlatacağım ama öncelikle iletişimden bahsetmek istiyorum.

İletişim bir toplulukta veya bir grupta oldukça önemlidir ve sosyal açıdan olmazsa olmaz bir nitelik taşımaktadır. Kişi, sosyal çevrede sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmek için iletişim kurmak zorundadır. İletişim hayatın vazgeçilmez bir gereğidir.  Son yüzyılda iletişimde büyük gelişmeler yaşanırken kurumsal yapılaşmaya giden kuruluşların bir çoğu da bu gelişmelere kayıtsız kalmadı. Kurum içerisinde kurumsal iletişim departmanları kurdu. Kesinlikle gerekli ve önemli bir departman.  Bu departmanda çalışanların da kesinlikle eğitimli kendi yetiştirmiş iletişimi kuvvetli olması gerekir. Çünkü kurumunuzun dış dünya ile olan iletişiminde köprü görevi üstlenirler velhasıl önemli.

Son dönemlerde Konyaspor’da da kurumsallaşma adına büyük adımlar atıldı. Bu adımlar arasında kurumsal iletişim Departmanının oluşumu da yer aldı. Çok yerinde ve doğru bir karar oldu kurumsallaşmaya çalışan Konyaspor adına.  Yıllardır Konyaspor’u takip eden bir gazeteci olarak bundan büyük memnuniyet duydum ve destekledim.  Desteklemeye de devam edeceğim. Profesyonel bir kurumsanız profesyonel kişilerce profesyonel bir şekilde yönetilmelisiniz.

Yukarıdaki soruyu neden sordum ve sonrasında neden bu açıklamaları yaptım anlatayım.

Yıllardır Konyaspor’u takip ediyorum ve sizlere Konyaspor’da yaşanan gelişmeleri olayları doğru bir şekilde aktarmaya çalışıyorum. Geçtiğimiz günlerde Konyaspor Kulübünden bir iftar yemeği daveti ile ilgili bir mesaj aldım.  Mesajda davetin Basın sözcüsü Ahmet Baydar ev sahipliğinde yönetim ve basın mensupları için olduğu yazıyordu. Hem davet olduğu için hem de haber almak için Merhaba Gazetesi’ni temsilen davete icabet ettim. 

Ahmet Baydar bir basın sözcüsü olarak gazetecilerle iletişimi çok iyi bir yönetici. Bugüne kadar hiçbir gazetecinin kendisinden şikayetçi olduğunu duymadım. Kendisi telefonlarımıza bakar bakamadığı zaman geri döner elinden geldiğince bu görevi en iyi şekilde yapmaya çalışır. Nazik ve beyefendi bir insandır. Organizasyonlarında da iyi bir ev sahibidir.

Söylediğim gibi bu davet icabet ettim kapıda bizi Konyaspor Kulübünün kurumsallaşma adına attığı önemli adımlardan biri olan Kurumsal İletişim Sorumlusu beyefendi karşılıyor gayet nazik ve düzgün bir diksiyonla. 

Ardından yerime geçmek için ilerliyorum ancak bakıyorum ki yer yok. Anlaşılan küçük bir aksaklık var derken birkaç arkadaşın daha ayakta olduğunu görüyorum. Onlarla selamlaşıp sohbet ediyorum. O arada restoran görevlileri bir masa getiriyorlar ve ayaktaki arkadaşlar oturuyor benden önce geldikleri için. Sağolsun genç meslektaşlarım yer verme nezaketini gösteriyorlar ancak ben kabul etmiyorum. Beklemeye devam ediyorum. Beklemenin uzun sürdüğünü fark edip telefonumun saatini kontrol ediyorum.  Saat 20.18 ve iftara 3-4 dakika olduğunu görünce bizi gayet nazik ve düzgün bir diksiyonla karşılayan beyefendiye yaklaşıp aksaklık bu süre içerisinde giderilmeyecekse evimin yakın olduğunu bu sürede eve geçebileceğimi söyledim. Kendisi  yine gayet nazik ve düzgün bir diksiyonla “Kapris yapmaya gerek yok” diye cevap veriyor.  İşte yukarıda sorduğum sorunun nedeni bu hikaye. 

Ben oraya gelen bir davetliyim ayrıca görev yapmaya gelen bir gazeteciyim.  Siz davet ettiğiniz misafire böyle davranır mısınız? Bunu cevaplamak için Kurumsal iletişim sorumlusu olmanıza gerek yok.   

Ancak misafire karşı bu ifadeyi kullanan bir kurumu temsil eden iletişim sorumlusu. Üstelik davetli misafire,  görevini yapmaya gelen gazeteciye. 

Uzatmak istemiyorum ama Konyaspor Kurumsal iletişim sorumlusu daha misafire nasıl davranacağını bilmezken bu kurumu nasıl temsil etmeyi düşünüyor acaba. İnşallah bana yaptığı terbiyesizliği başkalarına da yapmaz.

Yorum sizin.