İsrail dünyanın gözü Gazze'deyken işgal altındaki Batı Şeria'da da şiddeti artırıyor

İsrail dünyanın gözü Gazze'deyken işgal altındaki Batı Şeria'da da şiddeti artırıyor

İşgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan Filistinliler, abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik savaşa paralel bir savaşa maruz kalıyorlar.

İsrail ordusu, abluka altındaki Gazze Şeridi'ne bir aydan uzun zamandır sürdürdüğü ağır bombardımana paralel olarak işgal altındaki Batı Şeria'da da baskınlar, gözaltı operasyonları, kentleri askeri kontrol noktalarıyla birbirinden ayırma uygulamalarıyla Filistinlilere yönelik ihlallerin ve şiddetin derecesini gittikçe yükseltiyor.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne havadan ve karadan saldırılarını aralıksız sürdürdüğü 7 Ekim’den bu yana, İsrail ordusu ve Yahudi yerleşimcilerin Batı Şeria'nın çeşitli kentlerinde Filistinlilere yönelik şiddeti de durmuyor.

Filistin Sağlık Bakanlığı verilerine göre İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler, 7 Ekim'den bu yana işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da sürdürdüğü şiddet olaylarında 188 Filistinliyi öldürdü, bazılarının durumu kritik olmak üzere yaklaşık 2500 kişiyi yaraladı.

İsrail ordusu, Cenin Mülteci Kampı ve Nur Şems Mülteci Kampı'na yönelik baskınlar başta olmak üzere Batı Şeria'daki Filistinlilere karşı gerçek mermiler kullanırken, silahlı insansız hava araçlarıyla (SİHA) saldırıları da hiç olmadığı kadar yoğunlaştırdı.

Batı Şeria'daki gözaltılar
Filistin Esirler Cemiyetinin verilerine göre İsrail, 7 Ekim'den bu yana Batı Şeria'da 2 bin 520 Filistinliyi gözaltına aldı.

Bu sayının, evlerde, askeri kontrol noktalarında gerçekleşen gözaltılar ile baskı uygulanarak ya da aile bireyleri rehin tutularak teslim olmaya zorlananları da kapsadığı kaydedildi.

Gözaltı hamlelerinin İsrail'in artan çatışma halini baltalamak amacıyla kullandığı değişmez sistematik politikasını oluşturduğu aktarıldı. Gözaltı uygulamasının aynı zamanda İsrail'in toplu cezalandırma politikasının da en önemli araçlardan biri olduğu ifade edildi.

Esirler Cemiyeti, gözaltına alındıktan kısa süre sonra serbest bırakılanlar ile 7 Ekim'den bu yana hedef alınanların yakınlarının tanıklıklarını belgeledi.

Bu tanıklıkların doğrudan ateş etme tehdidi, ağır darp, haklarında saha soruşturması, tecavüz tehdidi, polis köpeklerini kullanma, canlı kalkan olarak kullanılmasına varan ciddi saldırı, ihlal ve sistematik suç durumlarını yansıttığı kaydedildi.

Verilere göre, gözaltına alınmalarından sonra iki kişi maruz kaldığı eziyet nedeniyle öldü, çok sayıda kişi de yaralandı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.