İslam dünyasını buluşturdu

Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca’nın vefatını pazar günü öğle saatlerinde öğrendiğimizde hepimiz şok olmuştuk. Anadolu Ajansı’nın ulusal haberler bölümüne ilk haber düştüğünde haberin başlığını okudum ama böyle bir şeyi beklemediğimden midir, nedir? Bir türlü inanamadım, kimseye bir şey diyemedim, işimi yapmaya çalıştım. Çok geçmeden haber bütün internet sitelerinde yayıldı; ‘Erbakan Hoca vefat etmiş.’ Erbakan Hoca’nın vefat ettiğini başkalarından duyduktan sonra buna inanabildim.
Acı haber tez duyulurmuş ya, Hoca’nın vefat haberi de dalga dalga yayıldı. Sadece Türkiye değil, tüm İslam alemi ve bütün dünya Milli Görüş Lideri’nin vefatını öğrendi. Konya’da da Saadet Partisi il binasına akın akın taziyeler gelmeye başladı. Hoca’nın vefatına dair yayınlanan haberlere inanamayıp gazetemizi arayarak vefat haberini doğrulamaya çalışanlar dahi oldu. Saadet Partisi de bir taraftan taziyeleri kabul ederken, diğer taraftan da cenaze merasimine katılım için Konya’dan katılımlara ilişkin hazırlıklara başladı. Pazartesi akşamı saat 22.00 sıralarında Konya’dan il merkezi ve ilçelerle birlikte yaklaşık 100 otobüs Saadet Partisi tarafından, yaklaşık 15 otobüs HAS Parti tarafından İstanbul’a Hoca’nın cenazesine katılmak isteyenleri götürmek üzere hareket etti. Bunun yanında binlerce vatandaş da özel araçları veya havayolu ile gitmeyi tercih etti.
OTOBÜSTE SABAHA KADAR KUR’AN OKUNDU
Konya’dan İstanbul’a gitmek üzere yola çıkan otobüslerde bugüne kadar hiç görmediğim bir olaya tanıklık ettim. Otobüslerin tamamında yolculuk boyunca Erbakan Hoca’nın ruhu için Kur’an-ı Kerim okundu. Yolculuk esnasında katılımcıların büyük bir çoğunluğu Kur’an okudu. Saat 22.00 sıralarında başlayan yolculuk, sabah 09.00’da sonlandı. Bu süreç içerisinde yüzlerce hatim inildi. Bir taraftan Kur’an-ı Kerim okuyan katılımcılar, bir taraftan da göz yaşlarını tutamadı.
“İSTANBUL BU KADAR MI UZAK, NİYE BİTMİYOR YOL?”
Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca’nın cenazesine katılmak üzere vefatının ertesi günü akşam saatlerinde Konya’dan hareket eden otobüslerle İstanbul’a gitmek üzere yola çıkan on binlerce Konyalının dilinde dolaşan ortak soru buydu: İstanbul Konya’ya bu kadar mı uzak. Niye bitmiyor bu yol… Herkes bir an önce İstanbul’a ulaşmak, Erbakan Hoca’nın namazının kılınacağı Fatih Camii’nin avlusuna girip kendilerine yer bulmak istiyordu. İstanbul’a girmek kolaydı da, İstanbul’da ilerlemek o kadar kolay değildi. Türkiye’nin dört bir yanından Erbakan Hoca’ya son görevini layıkıyla yapmak için gelen Milli Görüşçüler, trafikte yoğunluk yaşanmasına neden oldu. İstanbul’un girişinden Fatih Camii’nin yakınlarına yaklaşık 2 saatte ulaşabildik. Fatih Camii’ne ulaştığımızda ise bir taraftan polis ekipleri, diğer taraftan da Saadet Partisi İstanbul İl Teşkilatı’nın gençleri tarafından geniş bir kortej oluşturulmuş, daha sabah saatlerinde ciddi güvenlik önlemleri alınmıştı. Saadet Partisi İstanbul İl Gençlik Kolları da oluşturdukları güvenlik şeridiyle emniyet güçlerinin işini büyük ölçüde kolaylaştırdı. Saatler ilerledikçe kalabalık artıyordu, zaten Fatih Camii’nin avlusuna girebilmek mümkün değildi. İstanbul’daki basın mensuplarıyla ayaküstü yaptığım sohbette, kendilerinin gece yarısı gelip Fatih Camii’nde konuşlandıklarını söylediler.
ELLER HOCANIN CENAZESİNİ TUTMAYA ÇALIŞIYOR
Saat 11.00 sıralarında yine geniş güvenlik önlemleri altında Milli Görüş Lideri, Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın cenazesi Fatih Camii’ne getirildi. Kalabalığı yarıp güç bela cami avlusunun giriş kapısına kadar gelebilen cenaze aracının kapısı açıldığında ise büyük bir izdiham yaşandı. Bir taraftan tekbirler, salavatlar, Kelime-i Tevhidler getiriliyor, bir taraftan da Erbakan Hoca’nın cenazesini cami avlusuna taşıyabilmek için yarışılıyordu. Hocanın cenazesi Fatih Camii’nin avlusundaki sala bırakıldıktan sonra dualar, tekbirler, Kelime-i Tevhid’ler ve salavatlar devam etti. Artık bırakın caminin avlusuna girmeyi, yoğunluktan camiye giden yollarda bulunmak dahi mümkün değildi. Sadece caminin protokol kapısına giden yoldan girişlere izin verilmiyor, protokolün cami avlusuna ulaşması sağlanıyordu. Hoca’nın cenazesine dünyanın İslam ülkelerinin yanı sıra dünyanın neredeyse tamamından katılım sağlandı. Yani Hoca, dünyayı İstanbul’da buluşturdu.
İSLAM ALEMİ HOCASINA AĞLADI
Öğle ezanı okunduğunda caminin avlusunda, içinde, dışında yer bulmak mümkün değildi. Gazete kağıtları kaldırımlara, yollara serilerek öğlen namazı kılındı. Öğle namazının hemen ardından ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Bakanlar ile dünyanın dört bir yanından gelen ülke liderlerinin katılımı ile Milli Görüş Lideri ve Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın cenaze namazı kılındı. Namaz sırasında birçok insan gözyaşlarını tutamadı. İstanbul, İstanbul’la birlikte tüm Türkiye ve İslam alemi Hoca’sına ağladı. Allah’tan rahmet diledi. Hocanın cenaze namazının kılınmasının ardından hani o bilindik soru vardır ya, ‘Merhumu nasıl bilirdiniz…’ Milyonlar hep bir ağızdan ‘Helal olsun’ diye haykırdı
Gençler ise “Hocam hakkını helal et bize, Dünya yanıyor liderini arıyor, Hocamız ölmedi kalbimizde yaşıyor. Bir ölür bin diriliriz” diye bağırarak seslerini yankılandırdı.
MİLYONLARCA KİŞİ HOCASININ ARKASINDA YÜRÜDÜ
Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca, cenaze namazı Fatih Camii’nde kılındıktan sonra kılındıktan sonra İstanbul Merkez Efendi Mezarlığı’na, eşi Nermin Erbakan’ın yanına defnedildi.
Fatih Camii’nde kılınan namazın ardından Erbakan Hoca’nın cenazesinin ambulansa kadar taşınması gerekiyordu. Aralarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Saadet Partisi eski Genel Başkanları’ndan Recai Kutan ve Milli Görüş Lideri Necmettin Erbakan Hoca’nın oğlu Fatih Erbakan’ın da bulunduğu topluluk, cenazeyi Fatih Camii’nin avlusunun girişinde bekleyen ambulansa kadar taşıdı. Herkes Hoca’nın cenazesini taşımak, ona dokunmak istiyordu, bu nedenle taşınması esnasında yine büyük bir izdiham yaşandı.
Neyse ki cenaze ambulansa yerleştirilebilmişti. Fatih Camii ile İstanbul Merkez Efendi Mezarlığı’nın arasındaki birkaç kilometrelik yol, ancak 3-3,5 saatte tamamlanabildi. Yüz binlerce kişi cenazeyi taşıyan ambulansın arkasında yürüyor, yürürken de dillerinden Kelime-i Tevhid’leri, salavatları, tekbirleri düşürmüyorlardı.
Erbakan Hoca’nın aile kabristanının bulunduğu İstanbul Merkez Efendi Mezarlığı’na ulaşıldığında da aşırı kalabalık ve izdiham nedeniyle Erbakan Hoca’nın cenazesi omuzlar üzerinde taşınarak mezarlığa getirildi. Erbakan'ın defni sırasında oğlu Fatih Erbakan, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Eski Genel Başkanı Recai Kutan ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş mezarın başında bulundu.
Cenaze programında defin işlemi esnasında yalnızca ailesinin ve protokol üyelerinin bulunması karalaştırılmıştı ancak, kortejle birlikte gelen vatandaşlar mezarlığı çevreleyen duvarların üzerinden atlayarak içeriye girdi. Defin işlemi tamamlanmasına karşın vatandaşların büyük bölümü mezarlığın dışında ve mezarlığa çıkan yollar üzerinde beklemeye devam etti. Dışarıda bekleyen vatandaşlar Erbakan için yapılan dualara eşlik etti.
Erbakan Hoca’nın cenazesi toprağa verildikten sonra kalabalık uzun süre dağılmadı. Erbakan Hoca’nın aile kabristanının bulunduğu yere Saadet Partisi İstanbul İl Teşkilatı tarafından bir çadır kurulacak. Bir ay boyunca bu çadırda Hoca’nın ruhuna hatimler okunup dualar edilecek.
Milli Görüş Lideri’nin cenazesine dünya genelinden katılımın olması onun yaptıkları ve yapmak istedikleri ile ne kadar sevilen ve sayılan birisi olduğunu gösteriyor. Yılmadı, yıkılmadı, vazgeçmedi, geriye bakmadı… Önüne engeller koyuldu, partileri kapatıldı, yasaklarla durdurulmaya çalışıldı, fakat o ömrünü Türkiye’nin gelişmesine, İslam dünyasının tamamen zulümden kurtulmasına adamış bir dava adamı olarak, son nefesine kadar görevini hakkıyla yaptı. Milli Görüş Lideri ve Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca’ya Allah’tan rahmet dilerim. Mekanın cennet olsun Hoca’m…