İş Güvenliği Paketine Sendika Ve Meslek Odalarından Tepki: Piyasacı Paket

İş Güvenliği Paketine Sendika Ve Meslek Odalarından Tepki: Piyasacı Paket

İş güvenliğinin sağlanmasına yönelik Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan önlem paketine meslek birlikleri ve sendikalardan tepki geldi. DİSK, TMMOB, KESK ve TTB ortak bir açıklama yaparak paketin denetim işini özelleştiren piyasacı...

İş güvenliğinin sağlanmasına yönelik Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan önlem paketine meslek birlikleri ve sendikalardan tepki geldi. DİSK, TMMOB, KESK ve TTB ortak bir açıklama yaparak paketin denetim işini özelleştiren piyasacı bir paket olduğunu söyledi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) merkezinde bir araya gelen kuruluş temsilcileri yeni pakete ilişkin görüşlerini açıkladı. Toplantıya DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez ve Kamuma Emekçileri Sendikası (KESK) Eş Genel Başkanı Şaziye Köse katıldı.

SADECE O OLAYA İLİŞKİN NEDENLERE BAKMAK SORUNU ÇÖZMEZ

Ortak basın açıklamasını ilgili kuruluşlar adına TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı yaptı. Yeni iş güvenliği paketini katılımcı ve demokratik olmaktan uzak olarak niteleyen Soğancı, iş kazaları ve faciaların toplumda oluşturduğu tepkiyi hafifletmekten öte bir yararı olmadığını söyledi. Soğancı, "Çalışma hayatını emekten yana düzenlemedikçe bu ülkede taşeronlaşma, sendikasızlaştırma durdurulmadıkça iş cinayetleri ve ölümlerin önüne geçilemeyecektir. Kazaları iş cinayetlerini konuşurken yalnızca o olaya ilişkin nedenlere takılıp kaldığımız sürece cinayetler yaşanmaya devam edecektir. İş cinayetlerinde neden bazen ölçülmeyen karbonmonoksit oranı, bazen bakımı yapılmayan cephe asansörü, bazen kapatılmayan inşaat boşluğu, bazen çadırdaki elektrik kaçağıdır. Oysa olayların asıl nedeni yıllardır uygulanan neoliberal politikalar, sorumluları da bu politikaları uygulayanlardır." dedi.

Soğancı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından daha önce hazırlanan 6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği Kanunu'na da atıfta bulunu. Kanunun hazırlandığı dönemde alınan tedbirlerin bu kanunda yer aldığını ve yasanın her derde deva olduğu görüşünün ortaya atıldığını belirten Soğancı, "Ancak kazalar, cinayetler, ölümler azalmadı arttı. Siyasi iktidar her ölümlü kazadan sonra yasa ve yönetmeliklerde değişiklik yapma yoluna gitti. İşçi sağlığı, iş güvenliği hizmetlerinin verilmesine ilişkin AKP iktidarı tarafından uygulamaya konulan yönetmelikler bugüne kadar en az on kere değiştirildi. Ancak kazalar, ölümler cinayetler, katliamlar yine arttı. Şimdi yine aynı durum yaşanacak." ifadesini kullandı.

PİYASACI PAKET

Konuyla ilgili bugüne kadar gelen iktidarlar ve şuanki iktidar da dahil olmak üzere hiç kimsenin masum olmadığını belirten Soğancı, "Erdoğan ve Davutoğlu sorumluluğu sadece işverenlere de bugün yaptıkları gibi yıkamaz. 2002'den bu yana meydana gelen ölümlerde, insanların sakat kalmasında işverenlerin, ÇSGB'nin, ETKB'nın, MİGEM Genel Müdürü'nün önemli sorumlulukları vardır. Yeni açıklanan paket bundan öncekilerde olduğu gibi konuya bütün olarak yaklaşmaktan uzak, sorunun merkezine inen ve ona göre çözümler üreten yapıda değildir. Bu paket denetim işini özelleştiren piyasacı bir pakettir." değerlendirmesinde bulundu.

Soğancı, meslek odaları ve sendikalar adına çözüm önerileri de sıraladı. Çalışma yaşamının bir bütün olarak ele alınması ve sigortasız ve kayıtdışılığın engellenmesi gerektiğinin altını çizen Soğancı, "6331 sayılı İş Güvenliği Yasası'nın başarısızlığı gün gibi ortadadır. Ancak hükümet, yeni düzenlemede de piyasadan alınacak hizmet ile işçi sağılı ve iş güvenliğinin sağlanacağı yanılgını sürdürmekte ve bu kez de sigorta şirketleri ve yapı denetim firmaları ile sorunu çözeceğini iddia etmektedir. Oysa yapılması gereken çok açık ortadadır. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin çok taraflı bir konu olması nedeniyle sendikaların, meslek odalarının, üniversitelerin karar alma süreçlerinden dışlanması kabul edilemez" dedi.

Sendika ve meslek odalarının tepkisini çeken bir konu da paketteki yaptırım konusuyla ilgili bölüm oldu. Yaptırım maddelerini 'içi boş bir paketin süsü' olarak gördüklerini söyleyen Soğancı, "Defalarca tekrar edildiği gibi madenlerde rödovans ve tüm uygulamalarda taşeron sistemi işverene yasaları çiğneme özgürlüğü vermektedir. Bu düzen sürdüğü müddetçe kölece çalıştırmaya ve sendikasızlaştırmaya yarayan taşeron ve rödovans sistemini, başta ağır ve tehlikeli iş kolları olmak üzere tüm iş kollarında yasaklamadığınız müddetçe hangi yasaları çıkarırsanız çıkarın sonuç değişmeyecektir." şeklinde konuştu.

Soğancı, özellikle maden işletmeciliğinde kamu işletmeciliğinin esas alınması gerektiği ve tüm yaşam alanlarında kamusal denetimin sağlanması gerektiğine vurgu yaptı.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.