İş genelgede kalmasın!

İş genelgede kalmasın!

Cumhurbaşkanlığının, “Basın ve yayın faaliyetleri” ile ilgili yayınladığı genelgede, uygunsuz televizyon programlarına gerekenin yapılacağı mesajı verildi. Türk toplumu ve aile yapısına uymayan bu programlar için “İş genelgede kalmasın” denildi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Basın ve Yayın Faaliyetleri” başlıklı bir genelge yayınladı. Resmi Gazete yayımlanan genelgede isim verilmeden bazı televizyon programlarına da atıf yapıldı. Genelgede “Milli ve manevi değerlerimize uymayan yazılı, sözlü ve görsel basın ve yayım faaliyetleri aracılığıyla aile kurumunu, çocukları ve gençliği hedef alan tehdit ve tehlikelerin yayılımının önlenmesi hususunda tüm kurum ve kuruluşlar tarafından gerekli hassasiyetin gösterilmesi, yöneticiler tarafından sürecin titizlikle takibinin ve gereğinin yapılması” talimatı yer aldı. Uzmanlar, genelgenin yaptırım gücünün olmadığını ifade ederken anayasa kaynaklı RTÜK’ün görevini yaptığı takdirde bu tarz genelgelere gerek olmadığını belirtti. Konu ile ilgili yaptığı açıklamada genelgenin bir yaptırım gücünün olmadığına değinen Her Yerde Adalet Platformu Genel Başkanı Avukat Özkan Öztürk, “Genelgeler tavsiye niteliği taşıyan tebliğlerdir. Bu yüzden genelgelerin yaptırım düzeyi yok. İş burada RTÜK’e ait. Genelgenin hedef aldığı programların denetimin RTÜK yapar” dedi. Yayınların denetlenmesi gerektiğine ve genelgenin bu konuda somut bir adım olacağının belirsizliğini ifade eden Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Ayhan ise “Bugün televizyon içeriklerine, sosyal medya yayınlarına müdahale etmek büyük bir gereklilik. Bu konunun ele alınması şart. Fakat genelge bu konuda somut bir adım olacak mı bilmiyoruz” ifadelerine yer verdi.

adsiz.jpg

SORUN YALNIZCA GENELGE İLE ÇÖZÜLMEZ

Aile yapısını tehdit eden, çocuklar üzerinde olumsuz etkiler bırakan mevcut programların denetimlerinin tek başına genelge ile çözülemeyeceğini, RTÜK tarafından da bazı cezaların uygulanması gerektiğine işaret eden Av. Özkan Öztürk, “Bu tarz sıkıntılı programların denetimini RTÜK kendi yapar. RTÜK anayasa kaynaklıdır. Genelge ile bu iş çözülmez. Genelge yalnızca toplumsal hassasiyetlerin işlendiği bir tebliğ olarak karşımıza çıkıyor. Kaldı ki bu genelge ile somut adımlar atılacak mı bilmiyoruz. İş sadece genelge olarak kaldığı zaman bir anlamı olmaz. Bu genelge sonrası RTÜK çalışmalarına ivme katacaksa bu da doğru değil. Genelgeye ihtiyaç duymaz RTÜK. Anayasadan aldığı güçle müdahale eder yayınlara. Bu tarz programların aileyi, gençleri ve çocukları hedef aldığı aşikâr. Gündüz kuşağı programlarının topluma bıraktığı yıkım etkisini her geçen gün artıyor. Somut adımlara ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.

YAYINLARA MÜDAHELE ETMEK BİR GEREKLİLİK

Gerçek aile yapısı ile televizyonlardaki yayınların bir karşılığının olmadığını ve yayımlanan genelgenin bu konuda somut bir adım olacağının belirsizliğine vurgu yapan Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Ayhan, “Cumhurbaşkanlığı tarafından yayımlanan genelgede ‘Aile, çocuk ve gençlerin yanlış medya içeriklerinden korunmaları ve haklarını ihlal eden uygulamalarla mücadele edilmesi hususu, uluslararası düzenlemelerle de çözüm üretilmeye çalışılan ciddi bir konu haline gelmiştir’ konusu geçiyor. Peki bu konuda somut olarak atılan bir adım var mı? Türk aile yapısını hedef alan yayınların olumsuz etkileri sürekli gündeme getiriyor. İlk önce Türk aile yapısından ne kast edildiğini anlamak, ortaya koymak lazım. Gerçek aile yapımızın yayınlarda, görsel mecralarda bir karşılığı ne yazık ki yok. Bugün televizyon içeriklerine, sosyal medya yayınlarına müdahale etmek büyük bir gereklilik. Bu konunun ele alınması şart. Fakat genelge bu konuda somut bir adım olacak mı bilmiyoruz” şeklinde konuştu.

adsiz-001.jpg

RTÜK DENETİMLERİNİ ARTIRMALI

RTÜK’ün denetimlerini siyasi otoriteden sıyrılarak artırması gerektiğine değinen Ayhan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yayımlanan genelgenin uygulanışı nasıl olacak bu da belirsiz bir durum. Öyle ki muhalif yayın mecralarına uygulanışı, iktidar yanlısı mecralara da aynı şekilde olacak mı belli değil. Öyle ki yayınların denetimi siyasilerce yapılacak bir mesele değil. RTÜK bu konuda siyasi otoriteden sıyrılmalı. Bu denetimler yapılırken psikologlar, pedagoglar, sosyologlar görev almalı. İletişimin denetimi ne yazık ki Türkiye’de siyasi atmosferin eliyle şekil buluyor. RTÜK bu konuda siyasi bir otoriteye sahip. Genelgeden ziyade RTÜK’ün işleyişi değişmeli.”

GENELGEDEKİ MADDELER İSE ŞU ŞEKİLDE

Resmi Gazete’de yayımlanan genelgede yer alan ifadeler ise şu şekilde: “Dijitalleşme çağında kitle iletişim araçlarının sunduğu imkânlardan en iyi şekilde yararlanılmasını temin etmek ve olası zararlı etkilerinden korunmak için gerekli tedbirleri almak elzem hale gelmiştir. Teknolojik gelişmeleri yakından takip edip ülkemizi çağın ilerisine taşırken dijital dünyanın faydaları kadar tehdit ve tehlikelerinin de olduğu bilinciyle hareket edilmelidir. Aile, çocuk ve gençlerin yanlış medya içeriklerinden korunmaları ve haklarını ihlal eden uygulamalarla mücadele edilmesi hususu, uluslararası düzenlemelerle de çözüm üretilmeye çalışılan ciddi bir konu haline gelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının ‘Ailenin korunması ve çocuk hakları’ başlıklı 41’inci maddesi aileyi Türk toplumunun temeli olarak tanımlamış, ‘Gençliğin korunması’ başlıklı 58’inci maddesi ise gençleri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirlerin alınacağını düzenlemiştir. Milli kültürümüzü yabancılaşmaya ve yozlaşmaya karşı muhafaza etmek, geleceğimizin teminatı olan çocuk ve gençlerimizin, sosyal medya ortamları da dâhil bazı mecralardaki tüm yazılı, sözlü ve görsel basın ve yayımların zararlı içeriklerine maruz kalmaları sonucu bedensel ve zihinsel gelişimlerinin olumsuz etkilenmesini önlemek adına gereken adımların kararlılıkla atılması gerekmektedir. Toplumumuzun temel değerlerine aykırı unsurlar taşıdığı gözlenen ve son günlerde özellikle yabancı içeriklerin uyarlaması şeklinde ekranlara gelen televizyon programlarının toplum üzerindeki yıkıcı etkilerini bertaraf edecek adımlar ivedilikle atılacak. Birtakım semboller kullanılmak suretiyle verilmeye çalışılan mesajlarla çocuk ve gençlerin zihin dünyalarını hedef alan yapımlardan onları koruyacak, aile ve çocuk dostu yapımlar teşvik edilecek. Medya aracılığıyla milli ve manevi değerlerimizi yıpratmaya, aile ve toplum yapımızı temelinden sarsmaya yönelik açık veya örtülü faaliyetlere karşı Anayasa, kanun ve ilgili diğer mevzuatla düzenlenen müeyyidelerin gereği yerine getirilecek.”

EYYÜB KARAKUZU

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum