İran’daki Türk şair anlatıldı

İran’daki Türk şair anlatıldı

Aydınlara Ocağı’nın etkinliğinde konuşan Hüseyin Gademi, İran’daki Türk Şairlerinden söz etti. Gademi, “Şehriyar yüzyılın şairlerindendir. Sosyal ve siyasal olaylarla ilgili şiirler yazmıştır” ifadelerini kullandı.

Aydınlara Ocağı’nın etkinliğinde konuşan Hüseyin Gademi, İran’daki Türk Şairlerinden söz etti. Gademi, “Şehriyar yüzyılın şairlerindendir. Sosyal ve siyasal olaylarla ilgili şiirler yazmıştır” ifadelerini kullandı.

 

Konya Aydınlar Ocağı Salı Kültür Sohbetlerinde bu haftanın konuşmacısı Tebrizli Hüseyin Gademi, yüzyımlın ünlü Türk Şairi Şehriyar’ı anlattı. İl Halk Kütüphanesi Salonundaki toplantıda Şehriyar’ın doğduğu ve yaşadığı yılların şartları ve hayatından önemli hadiseleri anlatan Gademi Güney Azerbaycan şairleri ve şiirlerinden de örnekler verdi.

Şehriyar’ın Tebriz’de 1905-1908 yılları arasında, dava vekili, güzel sanatlara meraklı kültürlü bir insan olan İsmâil Mûsevî’nin (Mirza Ağa Hoşginabî) oğlu olarak dünyaya geldiğini söyleyen Gademi, “Asıl adı Mehemmed Hüseyin olan Şehriyar önceleri “Behcet”, daha sonra “Şehriyâr” mahlasını kullandı” dedi.

BUNALIMLARLA SÜREN BİR YAŞAM

Şehriyar’ın Arapça’nın yanında özel Fransızca dersleri de aldığını, Farsça ilk şiirlerinin Tebriz’de Muhammediye Mektebi’nin Edeb adlı dergisinde çıktığını, Tahran’da Dârülfünûn’da tahsilini bitirdikten sonra Tıp Fakültesi okuduğunu anlatan Gademi “Farsça ilk şiir kitabı Ṣadâ-yı Ḫudâ 1929’da Tahran’da yayımlandı. Muçul Pervâne’nin ölümü üzerine yazdığı “Mesnevî-i Rûh-i Pervâne” büyük ilgi gördü” diye konuştu.

Şehriyar’ın, aşk macerası yüzünden fakültenin son sınıfında bitirme sınavlarına katılamadığını, aşkını engellemek isteyen saraya yakın kişilerin onu önce hapsettirip sonra Nîşâbur’a sürgün ettirdiğini anlatan Gademi, “1942-1943 yıllarında ruhsal bunalım geçirmeye başlayıp ve dört yıl kadar münzevi bir hayat yaşadı” dedi.

Bunalımdan annesinin desteğiyle çıkan Şehriyar’ın, yine annesinin “Senin şiirlerini anlayamıyorum” demesi üzerine Azerbaycan Türkçesi ile şiir yazmaya başladığını anlatan Gademi sölerini şöyle bitirdi: “Heyder Baba’ya Salâm” adlı şiiri büyük ilgiyle gördü, 1968’de şair Bulud Karaçorlu Sehend’in onu Tahran’a davet etti. Sosyal ve siyasal olaylarla ilgili şiirler yazmaya başladı. 1977’de eşinin vefatı üzerine şairi yeniden bunalıma sürükledi.”

Gademi’ye teşekkür eden Aydınlar Ocağı Başkanı Mustafa Güçlü günün anısına “Mevlânâ ve Mevlevilik” adlı kitabı takdim etti.

HABER MERKEZİ

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.