Ekonomik Kalkınma ve İslâm Ülkeleri
Ekonomik kalkınma bir ülkenin sahip olduğu millî kaynaklarını en iyi bir şekilde kullanarak fert başına mal ve hizmet üretiminde düzenli bir artış sağlamak için izlenen yoldur.
İslâm ülkeleri sahip oldukları zengin ekonomik imkânlarını istenen düzeyde değerlendirip kalkınamamışlardır. İslâm ülkeleri kalkınmış ülkelerle kıyaslandığında ekonomik açıdan çok geri durumdadırlar.
İslâm ülkeleri üç gruba ayrılır:
1) Azgelişmiş tarıma dayalı İslâm ülkeleri (Sudan, Somali, Yemen, Çad gibi)
2) Kalkınmakta olan tarım ve sanayi üretimleri artan İslâm ülkeleri (Türkiye, Mısır, İran, Pakistan, Malezya, Endonezya, Nijerya, Bangladeş gibi)
3) Petrole dayalı olan İslâm ülkeleri (Suudi Arabistan, Irak, Kuveyt, Libya gibi)
İslâm ülkeleri tarım alanları, petrol ve diğer madenler bakımından kalkınmak için çok avantajlı durumdadırlar. Ancak bu imkânlarını kalkınma yolunda harekete geçirememişlerdir. Petrol zengini İslâm ülkeleri, petrolden elde ettikleri paraları, kendi ülkelerinde millî sanayi kurmak yerine, Batılı ülkelere yatırım yapa yolunu tercih etmişlerdir. Kendi millî sanayilerini kurmayıp, ihtiyaçlarını ithalata dayalı bir biçimde karşılama kolaylığına gitmişlerdir. Bu durum zaman içinde petrol zengini olan ülkelerin bile ekonomik sıkıntılara düşmesine sebep olmuştur.
İslâm ülkeleri, kalkınmak için kendi millî sanayilerini kurmalıdırlar. İhtiyaçlarını Amerika, Çin, Japonya ve Batılı ülkelerden ithalat yolu ile değil, kendi ülkelerinde üretim yaparak karşılamalıdırlar. Bunun için İslâm ülkeleri arasında ilmi ve teknik işbirliğinin sağlanması ile ekonomik kalkınma yolunda çok yönlü adımlar atılmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.