İmam cemaatle hemhal olmalı

İmam cemaatle hemhal olmalı

Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaman, "Toplum imamlara büyük önem veriyor. İmamlar bu fırsatı değerlendirmeli ve daha çok insana ulaşmalı. Cemaatiyle hemhal olmalı" dedi

Konya'nın farklı noktalarında bulunan camilerde görevli olan binlerce imam din hizmeti sunuyor. Toplum tarafından ise imamlara büyük önem atfediliyor. Toplum imamın görüşlerine itibar ediyor. Bugün köylerde bir anlaşmazlık olduğunda ilk imamın görüşüne başvuruluyor. İmamlar bazen öğretmen, bazen de anlaşmazlıkları ortadan kaldıran bir arabucu rölüne bürünüyor. Bazı imamlar namaz vakitleri dışında sosyal aktivitelere katılıyor. Kimi imamlar ağaç dikerken, kimi imamlar da hasta ve yaşlıları evinde ziyaret ediyor. İlahiyatçılar ise imamın görevinin sadece namaz kıldırmak ve Kur'an-ı Kerim öğretmek olmadığını, imamların bulunduğu topluma önder olması gerektiğini belirtiyor. Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaman, imamların önemi ve görevleriyle ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu. Toplumun imamlara büyük önem verdiğini belirten Yaman, "İmamlar cemaatiyle güçlü bağlar kurmalı" diye konuştu.

TOPLUM BÜYÜK ÖNEM ATFEDİYOR

Prof. Dr. Ahmet Yaman, "Bu topraklarda hakim olan değer, duygu ve fikriyatın ana belirleyici unsuru İslam olduğu için, din görevlisi de halkımızın gönlünde farklı bir konumda bulunur. Sadece gönülde değil, din görevlilerimiz, gerçekte hayatın her alanında kendilerine itibar edilen ve söyledikleri dikkate alınan kimselerdir. Onlara bu imtiyazı, temsil ettikleri kimlik kazandırmaktadır. Dine en mesafeli olan kişiler bile, eğer düşmanca duygular beslemiyorlarsa, dini değerlere ve onun temsilcilerine saygı gösterirler. İşte kendilerini dinlemeye böyle hazır bir kitleye sahip olan din görevlilerimiz, bu fırsatı kaçırmamalıdırlar. İnsanı kazanma, onu doğruya ulaştırma, iman ve İslam nimeti ile tanıştırma ve böylece hayatına anlam katma yolunda yorulmak ve usanmak nedir bilmemelidirler. Bu bağlamda mahallelerinin her şeyinden; hastasından, evleneninden, doğum yapanından, üniversite için evden ayrılanından, komşular arasındaki huzursuzluklardan, ana-babasıyla sorunlu olan gençlerden, küslüklerden ve yoksulluktan haberdar olmalıdırlar. Sadece camiye gelenle hemhal olup gelmeyenleri ihmal etmemelidirler. Her hafta bir kişiyi camiye kazandırmak gibi bir hedefi olan bir görevlimiz, yıl sonunda iki safla sabah namazı kılar hale gelecektir" şeklinde konuştu.

CEMAAT HOCASINA SAHİP ÇIKMALI

Herşe din görevlisinden beklemek gibi bir kolaycılığa düşmemek gerektiğini de belirten Yaman, "Din görevlisi de insandır; onun da ihtiyacı, sıkıntısı, darlığı ve hatta huzursuzluğu olabilir. İnsanımız-cemaatimiz de bu hususu göz ardı etmemelidir. Hocasına kulak verdiği, arkasında namaz kıldığı ve sorununu onunla paylaştığı gibi hocasına sahip de çıkmalıdır. Onun da maddi ve manevi desteğe ihtiyaç duyabileceğini düşünmelidir. Yapacağı hizmetlere destek olmalıdır. İşte bu kıvamdaki din görevlisi ve toplum beraberliği, o mahalledeki hem manevi hem de maddi yoksunlukların telafisinde bulunmaz fırsatlar doğurur. Mahalledeki huzur, sonuçta topluma sirayet eder ve bütün şehir huzur ortamına kavuşur" ifadelerini kullandı.

KERİM ATICI

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.