‘ilkokulda Uyuşturucuya Başlayan Kızın İtirafları’

‘ilkokulda Uyuşturucuya Başlayan Kızın İtirafları’

Artan alkol ve madde bağımlılığıyla mücadele, yetkililer ve ailelerin yetersiz kalmasıyla büyüyen bir sorun olmayı sürdürüyor. Bağımlılıktan kurtulmayı başarmış bireyler ise şimdilerde kaybettiklerini, esiri oldukları uyuşturucu ile...

Artan alkol ve madde bağımlılığıyla mücadele, yetkililer ve ailelerin yetersiz kalmasıyla büyüyen bir sorun olmayı sürdürüyor. Bağımlılıktan kurtulmayı başarmış bireyler ise şimdilerde kaybettiklerini, esiri oldukları uyuşturucu ile mücadele ederek kazanmaya çalışıyor.

Onlardan sadece biri olan 'Merve Aslan' kod adlı bağımlı genç kız da görüntü ve fotoğrafının çekilmemesi şartı ile Cihan Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirine yaşadığı sıkıntılı anlarını anlattı. Uyuşturucuya 13 yaşında ilkokulda iken başladığını belirten Aslan, şöyle devam etti: "Ailemle birlikte yaşıyorum. Uyuşturucuyla ilkokulda tanıştım. Annem rahatsız, şizofren olduğu için babam da anneme kızardı. Ergenlik dönemim olduğu için o zamanlar okulda dersleri kırardık. Bir yerden sonra dersleri kırmak çekici gelirdi. İlk alkol bana normal geldi. Aileden yana sigaraya bile karşıydık ama arkadaş ortamından dolayı ne olduysa başladık. İlk sigara ve alkolle başladım. Bununla birlikte yeni insanlarla da tanışmaya başladım. Yoldan geçenlerle muhabbet, arkadaşlık artıyordu...”

“AİLEM BİLSEYDİ BENİ LİNÇ EDERLERDİ”

İlk olarak esrar kullandığını söyleyen Merve Aslan, kullandığı maddenin esrar olduğunu fark etmediğini, bir çeşit tütün ürünü sandığını söyledi. Aslan, ”Sigara gibi her gün içiyoruz, kafa yapıyordu. Bir yerden sonra ismini söylediler, ben de aileme söyledim ve ailem kullandığıma inanmadı. Arkadaşlarım bunu öğrenince bu sefer onlar benden uzaklaşmaya başladı. Yeni tanıştığım kişiler yüzünden arkadaşlıkları bana çekici geliyordu. Muhabbet iyiydi, kafa yapıyorduk. Uyuşturucu olarak; esrar, bali, çakmak gazı, soğutucu, afyon taşı ve benzerini kullandım. Ben eroinle başlamadım ama sonradan kullandım. Bunları ilerlettikten sonra maddi olarak bulamaz hale geldim ve erkek arkadaşım bana şantaj yapmaya başladı: ‘Kullanmaya devam etmezsen seni ailene söylerim’ dedi. Ailem, benim kullanacağıma ihtimal vermezdi, bilse beni linç ederlerdi. Bu sefer de korkudan aileye söylememeye başladım ve iyice bağımlısı oldum.” ifadelerini kullandı.

“AİLEDE SEVGİ GÖRMEDİYSENİZ BİR YERDEN SONRA ARAYIŞ İÇİNDE OLUYORSUNUZ”

Erkek arkadaşının bir zamandan sonra kendisinden hırsızlık yapmasını istediğini söyleyen Aslan, 14 yaşında olduklarını ve kendisinden annesinin bileziklerini, babasının parasını çalmasını istediğini aktardı. Aslan, ”Bir yerden sonra babamın paralarını çalmaya başladım ama kimse benden şüphelenmiyordu. Benden küçük bir yeğenim vardı herkes ondan şüpheleniyordu. Beni hep küçük çocuk olarak gördükleri için yapmaz derlerdi. Bir gün çok fazla içmiştik ve o gün eve gitmemiştik. Ailem de endişelenip durumu polise haber vermiş ve durumum ortaya çıktı. Sonra hemen beni tedavi için hastaneye yatırdılar. Bana ailemden dolayı genetik şüpheli şizofren ve bağımlı teşhisi konuldu. Hastane benim psikolojimi bayağı bozdu. Ailem de bundan çok daha fazla etkilendi. Bir yerden sonra bu seferde hastane de kafayı bulmak için ayık kafayla kollarımı kesmeye başladım. Ondan sonra hastaneden atıldım. Bağımlı olduğumu kabul etmiyordum.Yalanlar söylemeye başladım, ‘Arkadaşlarıma gidiyorum’ şeklinde. Bir ailede eğer sevgi görmediyseniz arayış içinde oluyorsunuz. Ben para çaldığım için benden para ve telefonları saklamaya başladılar, değerli bir şeyler alırım da gider satarım diye. Böyle bir durumda bir genç kız ya etini satacak ya da çalacak. Ben de böyle bir durum olmadığı için çevremde tanıdıklar olduğu için torbacılık yapmaya başladım, yakalandım, cinayetlere şahit oldum. Küçük olduğum için kimse benden şüphelenmiyordu ve ben de rahat satıyordum.” şeklinde konuştu.

“ALKOL VE MADDEYİ KARIŞTIRIP ÖLENLERİ GÖRDÜM”

Aslan, ”Bir yerden sonra bu ortamlardan midem bulandı ve aileme ‘Ben tedavi olmak istiyorum’ dedim. Tedaviden bir süre sonra, sadece alkol alırsam bir şey olmaz düşüncesine kapıldım ve yine başa dönmüştüm. Bu sefer dibe vurdum, karakollara düştüm. Benim tek avantajım bir kız olarak biriyle birlikte olmamış olmamdı. Beni kurtaran buydu ve eğer olsaydım hayat kadını bile olurdum. En büyük avantajım bu oldu. Sonra hastane dönemi ve yavaş yavaş temizlenme sürecim başladı. Uyuşturucuya bulaşıp da yeniden hayata tutunmak kolay değil. İnsan olmak, kadın olmak kolay değil bu süreçten sonra. Bunun yüzünden çok ölen oldu. Alkol ve hapı karıştırıp ölen, dayanamayıp intihar eden. Ya onun öyle bir kafa yapması var ki kullanırken babanızı bile hatırlamıyorsunuz. Ben doktorlarım sayesinde temiz kaldım. Bana bir doktor olarak değil de anne olarak yaklaştı. Annem hasta olduğu için benimle pek ilgilenme şansı yoktu. Hastane ortamımda bana çok sıcak davrandılar. Hastaneye ya da dışarıda bir ortama, bir kız ya da biri düştü mü hemen ondan faydalanmak istiyorlar.“ dedi.

“BİR KERE DENEDİKTEN SONRA BİTTİN ARTIK”

4 buçuk aylık temizken babasını kaybettiğini aktaran Merve Aslan, babasının zaten hasta olduğunu, kendi bağımlılık durumunun da hastalığın artmasında etkili olduğunu itiraf edip, ”Babamın çok emeği vardı benim üzerimde. Hastanede benim peşimde koşmasını unutamıyorum. Hemşire bana 'Utanmıyor musun koskocaman adamı peşinden koşturuyorsun.’ derdi. Ben bundan dolayı utandım ve kurtuldum. Ben bıraktım ama ortamımı da kısmen devam ettiriyorum. Temizlendim ve kendime güvendim. Onlar kendi hallerinde içiyor ve gelip bana karışmıyorlar. Benim temiz kaldığımı biliyorlar ve bana selamı bile çok vermiyorlar. Zevkimi, hobilerimi, hayata bakış açımı değiştirdim. Okuldan atıldım ve yine dışarıdan okulumu bitirmek için başladım. Ayık kafayla nasıl eğlenilebilir öğrendim. Aileme bakıyorum, çalışıyorum, yani uyuşturucu olmadan gerçek duyguları, gerçek sevgileri görmeye başladım. Bu sektör çok küçük yaşta ki kız ve erkek çocukları kullanıyor. Rüşvet alan birçok kişi gördüm. Bir keresinde yakalandım ve malın yarısını polise verip içeri atılmaktan kurtuldum. Türkiye’de şimdilerde gündem de yoğun olarak yer alıyor uyuşturucu. 10 yaşındaki çocuk çakmak gazı kullanıyor. Bunun olmasının sebebi de ailede şiddet olması, huzurun olmaması ve ekonomik yetersizlik. Ekonomik sıkıntısı olunca okula gitmeyen insan hırsızlığa yönelir ve her şeyi yapar. Bonzai kullananlara şahit oldum. Oturduğum semtte dahi gördüm. Bütün uyuşturucuların yolu bağımlılığa çıkıyor. Hastalık seni ele geçirip hapsediyor. Bir kere denedikten sonra bittin artık. Aşk misali, artık aklında o senin, aşkın oluyor. Kimyasal maddelerin hepsi bağımlılık yapar. Toplum sıkıntılardan dolayı zaten hasta, her şeye açız. Anne babalar böyleyken çocuklar ne yapsın. Bunun nasıl önlem alınacağını merak ediyorum. Eğer devlet bunun içinde olmasaydı bu Türkiye’ye yayılmazdı. Bu devlet eliyle yaygınlaştırılıyor. Bunlar yurtdışından geliyor. O kadar güvenlik önlemimiz olduğu halde, havalimanlarından nasıl geçiyor? Devlet bunun içinde.“ dedi. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.